İkale sözleşmesi ile kamu işçisine kıdem tazminatı ödenmesi 

başka bir bulduğu gerekçesi ile işten ayrılmak isteyen işçinin idare ile imzalamış olduğu ikale sözleşmesi ile kıdem tazminatının ödenmesi kamu zararı olarak görülmedi 

Sayıştay Kararı - 6. Daire, 114/908, T. 6.4.2023

İkale Sözleşmesi

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;

Denetçi tarafından, Belediyede işçi olarak çalışan bir kişinin yurt dışında yeni bir iş bulması sebebiyle işten ayrılma isteği üzerine Belediye ile işçi arasında imzalanan ikale sözleşmesine dayanılarak kıdem tazminatı ödenmesi sonucu kamu zararına neden olunduğu iddia edilmişse de;

Kıdem tazminatı ödenmesi hususu 25.08.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanunu'nda düzenlenmiştir. Söz konusu Kanun'un kıdem tazminatını düzenleyen 14'üncü maddesi hariç diğer maddeleri, 22.05.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120'nci maddesiyle yürürlükten kaldırılmış, aynı Kanun'un Geçici 1'inci maddesiyle, diğer mevzuatta 1475 sayılı Kanun'a yapılan atıfların bu Kanuna yapılmış sayılacağı, bu Kanun'un 120'nci maddesi ile yürürlükte bırakılan 1475 sayılı Kanun'un 14'üncü maddesinin birinci fıkrasının birinci ve ikinci bendi ile on birinci fıkrasında, anılan Kanun'un 16, 17 ve 26'ncı maddelerine yapılan atıfların da bu Kanun'un 24, 25 ve 32'nci maddelerine yapılmış sayılacağı hükme bağlanmıştır.

Dosya kapsamından, işçi ... ... ...'un Belediyeye hitaben yurt dışında yeni bir iş bulduğu gerekçesine istinaden kıdem tazminatının ödenmesi şartıyla iş akdini sonlandırmak istediğini havi dilekçe verdiği, bu isteğinin Belediye tarafından kabul edildiği ve Belediye bünyesinde bulunan ... İnsan Kaynakları AŞ ile işçi ... ... ... arasında ... tarihli İkale Sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu İkale Sözleşmesinin "İş ilişkisinin sona ermesi ve ödemeler" başlıklı maddesinde, "İşveren işçinin işe başladığı tarihten işten ayrıldığı tarihe kadar geçen süreye ait kıdem tazminatı ödeyecektir." denildiği, ayrıca Sözleşmenin 6'ncı maddesinde ise kıdem tazminatı tutarının net ... TL ödeneceğinin hüküm altına alındığı ve bu sözleşmeye istinaden işçiye ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda yer alan düzenlemelere göre işçiye, anılan maddeler ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24'üncü maddesine göre yapılacak değerlendirmeye göre haklı sebeple iş akdini feshettiği kanaatine varıldığında ancak kıdem tazminatı ödenebilecektir. Hal böyle olmakla birlikte, ikale sözleşmesi, işveren ve işçinin karşılıklı anlaşarak mevcut iş sözleşmesini sona erdirme anlaşmasıdır. İkale sözleşmeleri yasal olarak düzenlenmemiş olsa da uygulamada sıkça yapılmakta ve denetimi yargı kararları çerçevesinde sonuçlanmaktadır. Yerleşik yargı kararlarında iş hukuku kapsamında ikale sözleşmesinin geçerli olabilmesi için işçiye kanuni haklarının ödenmesi yeterli olmayıp, işçinin işveren ile ikale sözleşmesi yapmasını gerektiren makul yararının da bulunması gerekmektedir. Bu anlamda ikale sözleşmeleri işçi adına makul yarar içermemesi veya sözleşmenin irade fesadı nedeniyle geçersiz olması hali dışında geçerli olduğu müstekar yargı kararlarında ifade edilmiştir.

Adı geçen işçinin yurt dışında yeni bir iş bulması sebebiyle Belediye ile ikale sözleşmesi yapmak istediği anlaşılmakta olup, ikale sözleşmesi yapma konusunda icapta bulunan işçinin "yurt dışında yeni bir iş bulma" gibi bir makul yararının bulunduğu anlaşılmıştır. Denetçi tarafından düzenlenen Raporda ise işçinin bu talebi, iş akdinin işçi tarafından tek taraflı ve kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyen bir nedenle feshi olarak değerlendirilmiştir. Oysa anılan talep bir istifa değil, işçinin kıdem tazminatı haklarının ödenmesi şartıyla işten ayrılma talebi/ikale (bozma sözleşmesi) sözleşmesi yapma yönünde bir icaptır. İşçinin bu icabının, sözleşmenin diğer tarafı olan Belediye tarafından kabul edilmesiyle taraflar arasında ikale sözleşmesi kurulduğundan ve Raporda işçiden gelen teklif üzerine düzenlenen ikale sözleşmesinde irade fesadı bulunduğuna yönelik herhangi bir tespit de öne sürülmediğinden, geçerli olarak kurulan bu sözleşmeye istinaden kıdem tazminatı ödenmesi sonucunda kamu zararının oluşmadığı sonucuna varılmıştır.

Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde değişiklik yapıldı Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde değişiklik yapıldı

Bu itibarla, kamu zararı oluşmayan ... TL ödeme ile ilgili olarak ilişilecek husus bulunmadığına, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 55'inci maddesi uyarınca işbu İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içerisinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy:

Üye ... ...'ün karşı oy gerekçesi:

4857 sayılı İş Kanunu'nun 120'nci maddesiyle 1475 sayılı eski İş Kanunu'nun 14'üncü maddesi hariç diğer maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

1475 sayılı Kanun'un "Kıdem tazminatı" başlıklı 14'üncü maddesinde, "Bu Kanuna tabi işçilerin hizmet akitlerinin:

1. İşveren tarafından bu Kanunun 17 nci maddesinin II numaralı bendinde gösterilen sebepler dışında,

2. İşçi tarafından bu Kanunun 16 ncı maddesi uyarınca,

..." denilmek suretiyle işçilerin hangi durumlarda kıdem tazminatı alabileceği belirtilmiştir.

Burada bahsi geçen 17'nci madde, 4857 sayılı Kanun'un 25'inci maddesinde yer alan "İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı" başlıklı maddesine, 16'ncı madde de 4857 sayılı Kanun'un 24'üncü maddesinde yer alan "İşçinin haklı nedenlerle derhal fesih hakkı" maddesine atıf yapmaktadır.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerine göre bir işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için belirtilen maddelerde sayılan hallerden birinin varlığı zorunlu olup, burada sayılanlar dışında bir işçinin rızaen işten ayrılmak istemesi, ikale sözleşmesi ile kıdem tazminatı alma hakkını doğurmayacaktır.

Yapılan incelemede, İdare ile işçi ... ... ... arasında ikale sözleşmesinin imzalandığı görülmüştür. Bu sözleşmeye dayanarak Belediyede çalışmakta olan adı geçen işçi, yurt dışında yeni bir iş bulma gerekçesiyle kendi rızası ile ... tarihinde iş sözleşmesini sonlandırmak istemiş ve kıdem tazminatı talep etmiştir. Bunun üzerine idare ilgili kişiye brüt ... TL tutarında kıdem tazminatı ödemesinde bulunmuştur. Yapılan bu ödeme yukarıda belirtildiği üzere mevzuat hükümlerine aykırıdır.

Bu nedenle, mevzuata aykırı bir şekilde kıdem tazminatı ödenmesi sonucu oluşan kamu zararı tutarı ... TL'nin sorumlularına ödettirilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

Editör: Haber Merkezi