Başka bir personel hakkında yapılan soruşturmada öğrenilen suç için ayrıca soruşturma onayı alınmalı
Polis memuru olarak görev yapan personelin; "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" disiplin suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 7/B-1. maddesi uyarınca "16 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin kararının iptali istemiyle dava açılmıştır.
Davaya bakan ilk derece mahkemesi; . dava konusu uyuşmazlıkta ilgiliyle aynı birimde görev yapan bir polis memuru hakkında başlatılan soruşturmaya sonradan dahil edildiği, ancak soruşturmanın genişletilmesine ilişkin 17/09/2010 günlü "olur" yazısında ilgilinin adının ve işlediği iddia edilen fiilin yer almadığı, ilgili hakkında ayrıca bir soruşturma onayı da düzenlenmediği ve soruşturmanın usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle kararın iptaline hükmetmiştir.
İdare, ilk derece mahkemesi kararına karşı temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Davayı temyizen inceleyen Danıştay 2. Dairesi, memurun disiplin suçunu gerektiren bir fiilinin tespit edilmesi halinde soruşturmaya başlanabilmesi için soruşturma onayı alınması; başka bir kamu görevlisi hakkında yürütülen soruşturma kapsamında davacının disiplin cezasını gerektiren bir fiilinin tespit edilmesi halinde, tespit edilen bu fiili için ayrıca soruşturma onayı alınması gerektiğini belirterek memur hakkında yapılan işlemin mevzuata aykırılık teşkil ettiği yönünde karar vermiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/9125
Karar No : 2023/3964
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ......................................... Valiliği
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ......................................... 2. İdare Mahkemesince verilen 30/09/2011 günlü, E:2011/566, K:2011/1493 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava, ......................................... ili, ......................................... İlçe Emniyet Amirliği emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının; "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" disiplin suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 7/B-1. maddesi uyarınca "16 ay uzun süreli durdurma cezası" ile cezalandırılmasına ilişkin ......................................... Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: ......................................... 2. İdare Mahkemesinin 30/09/2011 günlü, E:2011/566, K:2011/1493 sayılı temyize konu kararıyla; ilk olarak, dava konusu uyuşmazlıkta davacıyla aynı birimde görev yapan bir polis memuru ile ilgili olarak başlatılan soruşturmaya davacının sonradan dahil edildiği, ancak soruşturmanın genişletilmesine ilişkin 17/09/2010 günlü "olur" yazısında davacının adının ve işlediği iddia edilen fiilin yer almadığı, davacı hakkında ayrıca bir soruşturma onayı da düzenlenmediği; ikinci olarak, ifadesine başvurulan bayanın iki polis memurunun kendisine arkadaşlık teklif ettiğini beyan etmesi nedeniyle aynı soruşturma kapsamında ... isimli polis memuru hakkında da inceleme başlatıldığı ancak adı geçen polis memuru hakkında sadece ilgili bayanın ifadesinin yer aldığı, başka bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ceza tayinine yer olmadığına karar verildiği, oysa davacı hakkında da bu konuda ilgili bayanın ifadesinden başka bir delilin bulunmadığı, öte yandan davacı hakkında bir diğer iddia olan ekip otosuyla bayanın evine bırakılması konusu ile ilgili olarak; olay sırasında ekip otosunda bulunduğu belirtilen kişilere bu konuda hiç soru sorulmadığı ve bu konuya ilişkin tanık beyanına başvurulmadığı; üçüncü olarak ise, davacıdan son savunmasının istenmesine ilişkin yazı incelendiğinde, davacının anılan bayana arkadaşlık teklif ettiği, telefon numarasını bayana verdiği, bayanın hastanede gözlem altında tutulduğu sırada onunla ilgilendiği ve ona sigara götürdüğü iddialarıyla ilgili olarak davacıdan savunma istendiği, ancak soruşturma raporunda ise buna ek olarak davacının bayanı görevde iken ekip otosuna aldığı hususuna da yer verildiği, dolayısıyla bayanı görevde iken ekip otosuna aldığı yönündeki iddiaya ilişkin olarak davacıdan savunma alınmadığı, bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde eksik incelemeye dayanan ve usulüne uygun yapılmadığı anlaşılan soruşturmaya dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından; davacıyla aynı birimde görev yapan polis memuru ... hakkında 05/08/2011 günlü "olur" yazısı ile başlatılan soruşturmanın, 17/09/2011 günlü "olur" ile genişletilerek tespit edilecek diğer memurlar hakkında da soruşturma yapılabileceği, davacının tüm iddialara ilişkin olarak soruşturmacı tarafından ifadesinin alındığı, belirtilerek, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : Ahmet Gökçe Çalık
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay ikinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesinin E:2016/15534 sayılı esasında kayıtlı iken, Danıştay Başkanlık Kurulunun, Danıştay dava daireleri arasındaki iş bölümünün belirlenmesine ilişkin 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" başlıklı kısmının 6. fıkrası uyarınca gönderme kararı verilmeksizin Dairemize devredilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava, ......................................... ili, ......................................... ilçe Emniyet Amirliği emrinde polis memuru olarak görev yapan davacının; hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak fiilini işlediğinden bahisle Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 7/B-1 maddesi uyarınca 16 ay uzun süreli durdurma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 26/01/2011 günlü, 2011/03 sayılı ......................................... Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğünün 7/B-1. maddesinde, "hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak" fiili, "16 ay süreli durdurma" cezasını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlar arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.
Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır. Buna göre, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra belli süreler içinde ilgili memur hakkında tarafsız bir soruşturmacı görevlendirilerek disiplin soruşturması açılması, söz konusu soruşturmada memurun lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak ekleriyle birlikte bir soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde memurun hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen hükümler doğrultusunda, disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir.
Soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilmesi, soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve raporun ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olması, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.
Bu bağlamda, memurun disiplin suçunu gerektiren bir fiilinin tespit edilmesi halinde soruşturmaya başlanabilmesi için soruşturma onayı alınması, yürütülen soruşturma kapsamında memurun disiplin cezasını gerektiren bir başka fiilinin tespit edilmesi halinde de yine tespit edilen bu fiili için ayrıca soruşturma onayı alınması gerekmektedir. Bu durumda, soruşturmacı tarafından soruşturma görev emrinde bulunmayan ve soruşturma esnasında disipline aykırı olduğu tespit edilen fiille ilgili olarak soruşturma onayı verecek makamın bilgilendirilmesi, sözü edilen makamca verilecek ek soruşturma oluru üzerine soruşturmanın davacının bu fiilini kapsar şekilde yürütülmesi ve bu şekilde yapılacak soruşturma sonucunda elde edilen bilgi, belge ve delil durumuna göre öneride bulunulması gerekirken, soruşturma sırasında tespit edilen hususlarla ilgili olarak ek disiplin soruşturma oluru alınmaksızın görev sınırları dışına çıkılarak konunun incelenmesinde ve disiplin yönünden getirilen teklif doğrultusunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir. Söz konusu soruşturmada ilgilinin lehine ve aleyhine olan tüm delillerin toplanarak soruşturma raporunun oluşturulması ve bu şekilde hangi fiili, nerede, ne zaman, nasıl, ne şekilde işlediğinin somut, hukuken kabul edilebilir ve delillerle şüpheye yer vermeyecek açıklıkta ortaya konularak yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.
Bu bakımdan temyiz konu İdare Mahkemesi kararında yer alan "ifadesine başvurulan bayanın iki polis memurunun kendisine arkadaşlık teklif ettiğini beyan etmesi nedeniyle aynı soruşturma kapsamında Fikret Yarar isimli polis memuru hakkında da inceleme başlatıldığı, ancak adı geçen polis memuru hakkında sadece ilgili bayanın ifadesinin bulunduğu, başka bir delil bulunmadığı gerekçesiyle ceza tayinine yer olmadığının belirtildiği, oysa davacı hakkında da bu konuda ilgili bayanın ifadesinden başka bir delilin bulunmadığı, öte yandan davacı hakkında bir diğer iddia olan ekip otosuyla bayanın evine bırakılması konusu ile ilgili olarak; olay sırasında ekip otosunda bulunduğu belirtilen kişilere bu konuda hiç soru sorulmadığı ve bu konuya ilişkin tanık beyanına başvurulmadığı; davacıdan son savunmasının istenmesine ilişkin yazı incelendiğinde, davacının anılan bayana arkadaşlık teklif ettiği, telefon numarasını bayana verdiği, bayanın hastanede müşahede altında tutulduğu sırada onunla ilgilendiği ve ona sigara götürdüğü iddialarıyla ilgili olarak davacıdan savunma istendiği, ancak soruşturma raporunda ise buna ek olarak davacının bayanı görevde iken ekip otosuna aldığı hususuna da yer verildiği, dolayısıyla bayanı görevde iken ekip otosuna aldığı yönündeki iddiaya ilişkin olarak davacıdan savunma alınmadığı yolundaki gerekçede hukuki isabet görülmemiştir.
Diğer taraftan söz konusu Mahkeme kararında yer alan" davacıyla aynı birimde görev yapan bir polis memuru ile ilgili olarak başlatılan soruşturmaya davacının sonradan dahil edildiği, ancak soruşturmanın genişletilmesine ilişkin 17/09/2010 günlü olurda davacının adının ve işlediği iddia edilen fiilin yer almadığı, davacı hakkında ayrıca bir soruşturma onayı da düzenlenmediği" yolundaki gerekçe yerinde görüldüğünden, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
......................................... 2. İdare Mahkemesince verilen 30/09/2011 günlü, E:2011/566, K:2011/1493 sayılı kararın YUKARIDA BELİRTİLEN GEREKÇEYLE ONANMASINA,
Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/07/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.