Tutuklama talepnamesi bildirilmeyen memur çekilmiş sayılır mı?
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde yazılı müracaat şartı aranmaksızın çekilme isteğinde bulunulmuş sayılmaktadır.
Bir kamu kurumunun bölge müdürlüğünde görev yapan memur hakkında kesintisiz 10 gün göreve gelmemesi sebebiyle görevinden çekilmiş sayılmasına yönelik işlem yapılmıştır. Bunun üzerine ilgili memur tarafından söz konusu işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Davaya bakan ilk derece mahkemesi; ceza kovuşturmasını yapan yargı mercii tarafından (tutuklama talepnamesinin) memurun dairesine bildirim yapılmadığı, hakkında tutuklama amaçlı yakalama kararı verilen ilgilinin hukuken göreve devamını sağlamasına olanak bulunmadığından; idarenin, ceza yargılamasında usulüne göre verilen tedbir kararını öğrendikten sonra memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı alabilecekken, bu bağlı yetki dışına çıkarak müstafi saymasının usule aykırı olduğuna hükmetmiştir.
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2019/7380 E. , 2022/5962 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/7380
Karar No : 2022/5962
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: .... Bölge Müdürlüğünde ... olarak görev yapmakta iken görevden çekilmiş sayılan davacının, görevinden çekilmiş sayılma onayının iptali ile tekrar göreve başlatılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlem ve söz konusu talebinin tekrar değerlendirilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile yoksun kaldığı özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararla; davacı hakkında disiplin soruşturması sonucu verilmiş memuriyetine engel bir disiplin cezası bulunmadığı, ayrıca her ne kadar ceza kovuşturmasını yapan yargı mercii tarafından (tutuklama talepnamesinin) memurun dairesine bildirilmediği anlaşılmakta ise de, davalı idarenin, hakkında tutuklama amaçlı yakalama kararı verilen davacının hukuken göreve devamını sağlamasına olanak bulunmadığından; idarenin, ceza yargılamasında usulüne göre verilen tedbir kararını öğrendikten sonra memur hakkında görevden uzaklaştırma kararı alabilecekken, bu bağlı yetki dışına çıkarak müstafi saymasının usule aykırı olduğu, anılan ceza tedbiri kaldırıldıktan sonra ise göreve başlatma talebinin reddine dair işlemlerde; bağlı yetki içerisinde kalan görevini ihmal eden idarece, kendi kusuruna dayanarak davacının memuriyet statüsü dışına çıkarılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının yıllık izninin sona erdiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde görevine başlamadığının tespiti üzerine 657 sayılı Kanun'un 94. maddesi uyarınca görevinden çekilmiş sayıldığı, görevine döndürülme talebinin de aynı Kanun'un 96. ve 97. maddeleri gereğince uygun görülmediği, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığından kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline, davacının yoksun kaldığı parasal haklarının davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının
ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.