Harcırah Almak İçin Yapılacak Başvuruda Zamanaşımı Süresi
4 B Sözleşmeli personel olarak çalışmakta iken devlet memurluğuna atanan kişinin bu atama nedeniyle kendisine sürekli görev yolluğu ödenmesi yönündeki talebine idaresince 6245 sayılı kanunun 59/3 maddesi gerekçe gösterilerek red cevabı verilmesi üzerine memurca açılan davada Danıştay Başkanlığı aşağıda yer alan hususlarda karar almıştır.İlgili karara göre;
*Harcıraha konu işlemde, bu işlem nedeniyle harcırah ödenmeyeceğinin (yolluksuz) belirtilmiş olması durumunda, söz konusu işlemin ilgili memura tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gün içinde bu işleme karşı doğrudan dava açabilir.
İlgili memur dava açmadan önce idari işlemin geri alınmasını, değiştirilmesini, kaldırılmasını veya yeni bir işlem yapılmasını da dava açma süresi içinde isteyebilir. Bu başvuru, başlamış olan dava açma süresini durdurur ve talebe 60 gün içinde bir cevap verilmemesi veya talebin reddedilmesi durumunda, dava açma süresi durduğu yerden yeniden işlemeye başlar.
İlgili kurumun harcırah ödenmemesine ilişkin işlemini değiştirmemesi veya süresi içinde dava açılmamış olması durumunda, memur söz konusu işlemden dolayı harcırah alamaz.
**Harcıraha konu işlemde, bu işlem nedeniyle harcırah ödenip ödenmeyeceğine ilişkin herhangi bir ibarenin yer almadığı ya da bu konuda ayrıca bir işlem yapılmadığı hallerde, ilgili kuruma memuru tarafından herhangi bir tarihte (5 yıllık zamanaşımı süresi içinde) başvuru yapılarak harcırah talebinde bulunulabilir. Bu başvurunun açık ve zımni olarak reddedilmesi durumunda, red tarihinden itibaren 60 gün içinde dava açabilir.
Danıştay Onbirinci Daire Başkanlığından: Esas No: 2016/7256 Karar No: 2018/126
........................... ancak davacının en geç yeni görev yerinde görevine başladığı 15.02.2012 tarihinden itibaren 6245 sayılı Kanun'un 59/3 maddesi uyarınca bir ay zarfında yolluğunun tarafına ödenmesini istemediği gibi, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen sürede veya 11. maddedeki süreci işlettikten sonra süresinde dava açmadığı anlaşıldığından atama işleminden sonra uzunca bir zaman geçtikten sonra sürekli görev harcırahı ödenmesi talebiyle yaptığı 09.05.2012 tarihli başvurunun 18.05.2012 tarihli işlemle reddi üzerine 30.05.2012 kayıt tarihli dilekçe ile açılan bu davanın süreaşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davalı tarafın itiraz isteminin kabulü ile itiraza konu mahkeme kararının bozulmasına ve davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği ve karar düzeltme aşamasından da geçerek kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır
............
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 1. fıkrasında, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay'da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu ve bu sürenin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükmü getirilmiş; 10. maddesinde, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş say1lacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde konusuna göre Danıştay'a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri; 11. maddesinde de, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan idari dava açma süresi içinde istenebileceği, bu başvunnanın işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, isteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresinin yeniden işlemeye başlayacağı ve başvurma tarihine kadar geçmiş sürenin de hesaba katılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yolluk ödenmesine (hak kazanılmasına) neden olan işlemin hukuki sebebi genellikle atama, nakil veya geçici görevlendirme işlemlerinden biri olmakla birlikte, yolluğun ödenmesi konusunda idari dava konusu olabilecek bir uyuşmazlığın doğması, yolluk konusunda bir işlemin tesis edilmiş olması koşuluna bağlıdır. Yolluk konusundaki işlem ise yolluğa hak kazandıran atama, nakil veya geçici görevlendirme işlemiyle birlikte, atama, nakil veya görevlendimıenin "yolluklu veya yolluksuz" olduğunun işlemde belirtilmesi suretiyle tesis edilebileceği gibi yolluğa hak kazandığı iddiasında olan kişinin yolluk talebiyle başvurusu üzerine de tesis edilebilir. Doğal olarak sözü edilen asıl işlemle birlikte tesis edilmiş bir yolluk işleminin varlığı halinde, yani yolluklu veya yolluksuz ibaresinin işlemde yer alması halinde dava açma süresi, yolluksuz ibaresi yer alan işlemin tebliğ tarihine göre; yolluk konusunda asıl işlemde ödenip ödenmeyeceği hususunda bir ibare konulmamış ya da ayrı bir işlem kurulmamış olması halinde dava açma süresi, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesinde öngörüldüğü gibi ilgili tarafından yöneltilecek bir başvuru üzerine oluşacak açık veya zımni bir ret işlemine göre hesaplanacaktır .
Zonguldak Bölge İdare Mahkemesince, her ne kadar davacının en geç yeni görev yerinde görevine başladığı 15.02.2012 tarihinden itibaren 6245 sayılı Kanunu'nun 59/3 maddesi uyarınca bir ay zarfında yolluğunun tarafına ödenmesini istemediği gibi, 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen sürede veya 11. maddedeki süreci işlettikten sonra süresinde dava açmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, dava konusu olayda başvuru öncesinde davacıya tebliğ edilmek suretiyle kendisine yolluk verilmeyeceğine ilişkin bir işlemin de mevcut olmaması karşısında; yolluk ödenmesi talebiyle sonradan yapılan başvuru, 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında yapılmış bir başvuru niteliğini taşıdığından, bu konuda çıkan uyuşmazlıkta atandığı yerde göreve başlama tarihinin dava açma süresi için başlangıç olarak alınmasına hukuken olanak bulunmamaktadır.
6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun 59. maddesinde belirtilen bir aylık süre ise dava süresi olmayıp, verilen avansın kapatılması amacına yönelik bir beyanname venne süresi olarak düzenlenmiş olduğundan, dava açma süresinin hesabında dikkate alınmaması gerekir.
Bu nedenle, Zonguldak Bölge İdare Mahkemesinin, yürürlükteki hukuka aykırı sonuçlar ifade eden 26.02.2013 tarihli ve E:2013/23; K:2013/210 sayılı kararında hukuki isabet görülmemiştir.