Vekaleten görev yaptığı sırada işlenen disiplin suçunda yetkili amir kimdir?

Memura disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra yasal süreler içerisinde ilgili hakkında disiplin soruşturması açılması, bağımsız soruşturmacı tarafından yapılan bu soruşturma sonucunda düzenlenen soruşturma raporu değerlendirilerek yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.

Vekaleten görev yapan memur hakkında disiplin cezası verme yetkisi asıl kadrosunun bulunduğu yer disiplin amiri olmayıp vekaleten görev yaptığı yerdeki disiplin amiridir.

Tanıklıktan çekilecek kişilerin iletişimini kayda alan kişiye verilecek ceza Tanıklıktan çekilecek kişilerin iletişimini kayda alan kişiye verilecek ceza

Bu kapsamda, ........................Su ve Atıksu idaresi Genel Müdürlüğü Abone işleri Daire Başkanı olarak görev yapan ilgilinin, vekâleten ........................................ Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali Müdürü olarak görev yaptığı sırada, bu görevine bağlı olarak işlediği öne sürülen disiplin              fiili nedeniyle    ........................................ Büyükşehir Belediyesindeki disiplin amirleri tarafından hakkında disiplin soruşturması yapılması ve disiplin cezası verilip verilmeyeceğinin        değerlendirilmesi              gerektiği, memurun aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ........................................ Su ve Atıksu idaresi Genel Müdürlüğü işleminde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığına hükmedilmiştir.

T.C.

D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2020/2981 Karar No : 2022/6701

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN (DAVACI)        : ...

VEKİLİ   : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ........................................ Su ve Atıksu İdaresi Genel

Müdürlüğü

İSTEMİN KONUSU : ........................................ 2. İdare Mahkemesinin 26/11/2015 tarih ve E:2015/840, K:2015/1430 sayılı kararının onanmasına dair Danıştay Onikinci Dairesinin 03/12/2019 tarih ve E:2016/4211, K:2019/9556 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: ........................................ Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü Abone İşlerinde daire başkanı olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme ile cezalandırılmasına ilişkin 21/04/2015 tarih ve 14278 sayılı işleminin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: ........................................ 2. İdare Mahkemesinin 26/11/2015 tarih ve E:2015/840, K:2015/1430 sayılı kararıyla; soruşturma raporu ve ekleri incelendiğinde; olay tarihinde toptancı hal şube müdürü olarak görev yapmakta olan davacının, 06/09/2013 tarihli dilekçeyi devir konusunda yetkili makam olan belediye encümenine sunması gerekirken söz konusu dilekçeyi encümene göndermeyerek eksik bilgi nedeniyle encümenin hatalı karar vermesine neden olduğu, ayrıca 646 ve 647 nolu işyerlerinin bahsi geçen encümen kararıyla devrinin yapılması üzerine ... Gıda Ticaret Ltd. Şirketi tarafından sunulan 02/10/2013 ve 03/10/2013 tarihli dilekçelerde yapılan tahsis devir işlemlerinin reddedilmesi, aksi halde yasal haklarını kullanacaklarını bildirilmesine rağmen bu dilekçelerle ilgili herhangi bir işlem yapmayarak ... Gıda Ticaret Ltd. Şirketi'nin mağduriyetine sebep olunduğu, söz konusu encümen kararının iptali istemiyle açılan davada ........................................ 1. İdare Mahkemesinin 18/04/2014 tarih ve E:2013/1418, K:2014/544 sayılı kararıyla ''davalı idarece devrin uygun bulunmasından önce davacı şirketin kiracısı olduğu işyerlerini devir yetkisi verdiği şahsın azledildiğinin 06/09/2013 tarihinde davalı idareye bildirilmesine rağmen azilname dikkate alınmadan devrin uygun bulunmasına yönelik olarak tesis olunan 26/09/2013 tarih ve 577 sayılı ........................................ Büyükşehir Belediyesi Encümeni kararında hukuka uyarlık bulunmadığı'' gerekçesiyle anılan encümen kararının iptal edildiği de göz önüne alındığında, davacının görev ve sorumluluklarını mevzuata uygun olarak yerine getirmediği kanaatine varıldığından, fiiline uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, dava konusu disiplin cezasının yetkili makam tarafından verilmediği iddia edilmekte ise de, davacının bu iddiasına itibar edilmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.

Daire Kararının Özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onikinci Dairesince, temyize konu karar hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

Karar Düzeltme Talep Edenin İddiaları : Encümen kararı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek Danıştay Onikinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Onikinci Dairesinin 03/12/2019 tarih ve E:2016/4211, K:2019/9556 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

........................................ Su ve Atıksu idaresi Genel Müdürlüğü Abone işlerinde daire başkanı olarak görev yapan ve aynı zamanda vekaleten ........................................ Büyükşehir Belediyesi toptancı hal şube müdürlüğü görevini sürdüren davacının, ... Gıda Ticaret Ltd. Şirketi temsilcisi olarak dilekçesini encümene sunduğu kişinin yetkisiz kişi olması ve anılan işyerinin bunu bildirmesine rağmen ilgili kişinin yetkisizliği gizlediği ve işyerini bu suretle zarara uğrattığından bahisle hakkında başlatılan disiplin soruşturması neticesinde, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi uyarınca 1/8 oranında aylıktan kesme ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (C) bendinin (a) alt bendinde; “Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak” 1/30-1/8 oranında aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

24/10/1982 tarih ve 17848 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmeliğin 18. maddesinde; disiplin amirlerinin, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği görevleri yurt içinde veya dışında yerine getiremeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre, 657 sayılı Kanunda yazılı disiplin cezalarından yetkisi dahilinde bulunanları vermeye yetkili olduğu belirtilmiş, "Disiplin amirlerinin tayin ve tespitine dair esaslar" başlıklı 16. maddesinde ise; "Başbakanlık ve bakanlıklarda, bunların bağlı kuruluşlarında ilgisine göre Başbakanlık Müsteşarı, Bakanlık Müsteşarı, bağlı kuruluşların başında bulunan müsteşar, başkan, genel müdür, genel sekreter ve müdürler, illerde valiler, ilçelerde kaymakamlar, belediyelerde belediye başkanları, yurtdışı teşkilatında misyon şefleri buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir." kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi, sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahip olup; disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.

Bu nedenle, disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi, soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce disiplin suçu sayılacak eylemlerin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bu kişiler hakkında soruşturma emri verilmesi; bağımsız ve üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, hatta teknik konularda bilirkişilere inceleme yaptırılmak suretiyle, soruşturulanların görev ve konumları itibarıyla sorumlukları ile suçun oluş biçimi irdelenerek fiilin sübut bulup bulmadığının ortaya çıkarılması amacıyla yürütülen soruşturma sonucunda, adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında soruşturmacı kanaat teklifinin de yer aldığı soruşturma raporunun hazırlanması ve raporun disiplin cezası vermeye yetkili amire veya kurula sunulması üzerine yetkili amir ve kurullarca yukarıda sıralanan bilgi ve belgelerin  bulunduğu soruşturma dosyasının incelenerek karar verilmesi, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde   edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların ayrı olması, yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması gerekliliği disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi, hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve disiplin ilkeleri doğrultusunda, disiplin cezası verilebilmesi için kusurlu halin tespitinden sonra yasal süreler içerisinde ilgili memur hakkında disiplin soruşturması açılması, bağımsız soruşturmacı tarafından yapılan bu soruşturma sonucunda düzenlenen soruşturma raporu değerlendirilerek yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından bir disiplin cezası verilmesi gerekmektedir.

Diğer yandan, vekâlet; kural olarak idari nitelikteki görevlerden sürekli (istifa, emeklilik gibi) veya geçici (izin, hastalık gibi) ayrılanların yerine, kamu hizmetlerinde aksamaya yol açılmaması amacıyla, anılan göreve ilişkin yetkileri kullanmak üzere kamu personelinin (istisnai olarak da kamu personeli olmayanların) geçici olarak görevlendirilmesi şeklinde tanımlanabilir.

Uyuşmazlığın çözümü için, kamu görevlisinin vekaleten görevli olduğu yer disiplin amirinin mi disiplin işlemi tesis etmeye yetkili olduğu, yoksa asıl kadrosunun bulunduğu yerdeki disiplin amirinin mi disiplin cezası vermeye yetkili olacağı konusu önem arz etmektedir.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin ve dosyada yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacının ........................................ Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü Abone İşlerinde daire başkanı olarak görev yaparken, aynı zamanda ........................................ Büyükşehir Belediyesi toptancı hal şube müdürlüğü görevini vekaleten sürdürdüğü, eyleminin vekalet göreviyle ilgili olduğu, ancak asıl kadrosunun bulunduğu yer makamlarınca davacı hakkında disiplin soruşturması yapıldığı ve disiplin cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir.

Bu durumda, ........................................ Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü Abone İşleri Daire Başkanı olarak görev yapan davacının, vekaleten ........................................ Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali Müdürü olarak görev yaptığı sırada, bu görevine bağlı olarak işlediği öne sürülen disiplin fiili nedeniyle ........................................ Büyükşehir Belediyesindeki disiplin amirleri tarafından hakkında disiplin soruşturması yapılması ve disiplin cezası verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, davacının aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin ........................................ Su ve Atıksu İdaresi Genel Müdürlüğü işleminde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından, davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ........................................ 2. İdare Mahkemesinin 26/11/2015 tarih ve E:2015/840, K:2015/1430 sayılı kararının 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,

3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Editör: Haber Merkezi