Ara Sınav Dönemlerinde Fiilen Yapılmayan Dersler İçin Ek Ders Ücreti Ödenmesi İle İlgili Sayıştay Temyiz Kurulu Kararı
Akademik personelin ek ders ücretlerinin hesaplanmasına yönelik uygulamalar, özellikle ara sınav dönemlerinde derslerin fiilen işlenip işlenmediği durumlarında zaman zaman tartışmalara konu olmaktadır. Bu çerçevede, Sayıştay Temyiz Kurulu tarafından verilen yeni bir karar, hem yükseköğretim kurumlarının uygulamalarını hem de kamu zararının tespiti hususunda idare ve denetim organlarının yaklaşımını etkileyecek niteliktedir.
Sayıştay Temyiz Kurulu, Akademik personelin ders yükünün belirlenmesine ilişkin daha önce 2. Daire tarafından verilen “Meslek Yüksekokulunda ara sınav dönemlerinde ders yapılmadığı halde akademisyenlere ek ders ücreti ödenmesine” ilişkin tazmin hükmünü karara bağlayarak yalnızca ara sınav dönemlerinde fiilen yapılmayan dersler esas alınarak kamu zararı tespit edilmesinde hukuki isabet görülmediğini belirtmiştir.
Anılan Temyiz Kurulu Kararının gerekçesi incelendiğinde ise akademik personelin ders yükünün nasıl belirleneceğine ilişkin önemli açıklamalar yapılmıştır.
Mevzuat Çerçevesinde Ders Yükü ve Ek Ders Ücretinin Belirlenmesi
Sayıştay Temyiz Kurulu kararının gerekçesinde, öğretim elemanlarının ders yükü ve ek ders ücretine ilişkin hükümler ayrıntılı biçimde ele alınmıştır. Buna göre, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 36. maddesi uyarınca öğretim üyeleri haftalık en az 10 saat, öğretim görevlileri ve okutmanlar ise haftalık en az 12 saat ders vermekle yükümlüdür. Bu zorunlu ders yükünün tamamlanmasından sonra, 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nun 11. maddesine göre, haftalık ders programında yer alan ve fiilen yapılan ders ve faaliyetler için ek ders ücreti ödenebilmektedir. Bu ödeme de örgün öğretimde haftada en çok 20 saat ve ikinci öğretim ise en çok 10 saat şeklindedir.
Mevzuat hükümleri, ek ders ücretinin ödenebilmesi için derslerin programda yer almasını ve fiilen gerçekleştirilmesini şart koşmakla birlikte, Öğretim elemanlarının teorik derslerle yaptırdıkları uygulama, yönettikleri tez, seminer ve doktora çalışmalarının ve ara sınavların ne ölçüde ders yükünden sayılacağını da ayrıca belirlemiştir. Buna göre Ara sınavlar için Yükseköğretim Kurulunca öğrenci sayısı göz önünde bulundurulmak suretiyle tespit edilecek ders yükü beş saati, diğer faaliyetler için belirlenecek ders yükü ise bir saati geçemeyeceği, Teorik dersler dışındaki faaliyetlerin ders yükünün tamamlanmasından sonraki kısmı ek ders ücretinin hesabında dikkate alınacağı ancak mecburi ders yükünün tamamlanmasında ve ek ders ücretinin hesabında, teorik dersler dışındaki faaliyetlerin haftalık en fazla on saatlik kısmı dikkate alınır, kalan kısmı ise maaş karşılığı sayılacağı belirtilmiştir.
Yine 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun “Ek ders ücreti” başlıklı 11 inci maddesinde; “... ara sınavların ne ölçüde ders yükünden sayılacağı Yükseköğretim Kurulunca belirlenir. ...” hükmü yer almakta olup, bu çerçevede 16.09.2005 tarihli Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurul Toplantısında alınan Karar ile “Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esasların” belirlendiği, bu Esasların 2/(b)-4 maddesinde de :
“Bir yarı yıl içinde yapılan her ara sınav karşılığı olarak dene kayıtlı öğrenci sayısına göre;
Öğrenci Sayısı Ders Yükü
1- 50 1 saat
51- 100 2 saat
101-150 3 saat
151-200 4 saat
201 ve daha çok 5 saat
Ders yükü sınavın yapıldığı haftanın den yüküne aynen eklenir.” İfadeleri yer almıştır. Madde hükmünün lafzi olarak yorumlaması ile birlikte Temyiz Kurulu kararında aldığı buradaki eklenir ifadesinin de “ders yüküne sayılır” manasında olduğu kabul edilmiştir. Aynı şekilde aynı YÖK Genel Kurulu Kararı md.3/(b)’de; “Ara sınavlar için öngörülen yükten doğan ek ders ücretleri yalnızca ara sınavların veya ara sınavların yerine geçen değerlendirmelerin yapıldığı hafta için ödenir.” denilmekte olup YÖK Genel Kurulu tarafından kabul edilen Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar uyarınca ara sınavın söz konusu olduğu dersler bakımından ara sınav karşılığı olarak derse kayıtlı öğrenci sayısına göre ders yükünün belirlenmesinin zorunlu olduğu noktasında da herhangi bir tereddüttün hâsıl olmadığı belirtilmiştir.
Sonuç ve Değerlendirme
Sayıştay Temyiz Kurulu tarafından verilen 56560 tutanak numaralı ve 13.03.2024 tarihli kararı çerçevesinde mevzuatın açık hükümleri ve YÖK düzenlemeleri dikkate alındığında, ara sınav faaliyetlerinin ders yükü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve ek ders ücretinin haftalık ders yükü sınırını aşan teorik dersler ve diğer faaliyetler için ödeneceği ortaya konulmuştur.
Yapılan bu açıklamalar çerçevesinde de yalnızca ara sınav dönemlerinde fiilen yapılmayan dersler esas alınarak kamu zararı tespit edilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
İlgili karar metni aşağıdadır.
Yılı: 2017
Dairesi :2
Dosya No: 45315
Tutanak No: 56560
Tutanak Tarihi : 13.3.2024
Ara sınav dönemlerinde fiilen yapılmayan dersler için ek ders ücreti ödenmesi;
143 sayılı İlamın 1. maddesiyle; Adalet Meslek Yüksekokulunun ara sınav dönemlerinde ders yapılmadığı halde akademisyenlere ek ders ücreti ödendiği gerekçesiyle … TL’nin tazminine ilişkin hüküm tesis edilmiştir.
Sorumlu [(Ödeme Emri Belgesi Üzerinde İmzası Bulunan) Harcama Yetkilisi sıfatıyla temyiz talep eden Yüksekokul Müdürü …] (aynı ilam maddesi ile ilgili olarak temyiz talep eden diğer sorumlunun kendi gündem sırasında görüşülen dosyasındaki temyiz dilekçesinde de tamamen aynı olmak üzere), temyiz dilekçesinde özetle;
1- İşbu temyiz dilekçesinde aşağıda arz edeceği gerekçelerle Denetçi tarafından tespit edilen kamu zararının ve bu çerçevede Sayıştay 2. Dairesince tesis edilen ilam maddesinin 2914 sayılı Yüksek Öğretim Personel Kanunu, YÖK Genel Kurulu tarafından kabul edilen Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Sayıştay Kanunu ve sair ilgili mevzuata aykırı olduğunu, öncelikle Denetçi tarafından yapılan hesap ile İlamda yer alan hesap şeklinin hatalı olduğunu öncelikle belirtmek gerektiğini, götürü şekilde hesap yapıldığını, İlam ekinde yer alan kamu zararı hesap tablosunda belirtilen öğretim elemanlarının ilgili dönemde Yüksekokulun ara sınavlarının gerçekleştirildiği ... tarihleri ile ... tarihleri arasında fiilen hiç ders yapmadığı varsayımından hareketle değerlendirme yapıldığını, oysa 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun “Ek ders ücreti” başlıklı 11 inci maddesinde; “... ara sınavların ne ölçüde ders yükünden sayılacağı Yükseköğretim Kurulunca belirlenir. ...” hükmünün yer aldığını, bu çerçevede 16.09.2005 tarihli Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurul Toplantısında alınan karar ile “Ders Yükü Tespitinde ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar”’ın belirlendiğini (Dilekçe Eki: 1), bu Esasların 2/(b)-4 maddesinde;
“Bir yarı yıl içinde yapılan her ara sınav karşılığı olarak dene kayıtlı öğrenci sayısına göre;
Öğrenci Sayısı Ders Yükü
1- 50 1 saat
51- 100 2 saat
101-150 3 saat
151-200 4 saat
201 ve daha çok 5 saat
Ders yükü sınavın yapıldığı haftanın den yüküne aynen eklenir”
Hükmünün bulunmakta olduğunu, buradaki “eklenir” ifadesinin ders yüküne sayılır anlamına geldiğini, aynı şekilde aynı YÖK Genel Kurulu Kararı md.3/(b)’de; “ara sınavlar için öngörülen yükten doğan ek ders ücretleri yalnızca ara sınavların veya ara sınavların yerine geçen değerlendirmelerin yapıldığı hafta için ödenir.” denildiğini, dolayısıyla YÖK Genel Kurulu tarafından kabul edilen Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar uyarınca ara sınavın söz konusu olduğu dersler bakımından ara sınav karşılığı olarak derse kayıtlı öğrenci sayısına göre ders yükünün belirlenmesinin zorunlu olduğunu, haftalık ders yükü toplamının öğretim elemanlarının fiilen yürüttükleri derslerin saat sayısına ara sınav karşılığı olarak belirlenen ders yükünün eklenmesi suretiyle belirlendiğini (2914 sayılı Yüksek öğretim Personel Kanunu m. 11 ve YÖK Genel Kurulu tarafından kabul edilen Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar), somut olayda ara sınavların ders yüküne sayılacağına ilişkin ilgili mevzuat hükmü ve YÖK Genel Kurul kararı çerçevesinde yapılan bir ödemenin ve Üniversitenin yerleşik bir uygulamasının söz konusu olduğunu, ara sınavlar için ek ders yükleneceğine ilişkin YÖK Kararının açık düzenlemesine rağmen gerek Denetçi sorgusunda gerekse Daire İlamında söz konusu bu düzenlemenin dikkate alınmamış olduğunu,
2- Denetçi tarafından düzenlenen sorgu üzerine kamu zararı tutarı olarak belirlenen tutarın Üniversitenin (…) Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına ait … Bankası hesabına 29.06.2018 tarihinde (Yüksekokul Sekreteri …’la birlikte) yatırılmış olup ve söz konusu banka dekontlarının da gönderilmiş olduğunu (Dilekçe Eki: 2), oysa Sayıştay Dairesinin İlamında; “... Sorumlular ayrıca savunmalarında kamu zararının tahsil edilmiş olduğunu belirtmiş olsalar da savunma ekinde gönderilen belgelerin banka dekontu olduğu anlaşılmıştır. Ancak, Üniversite Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına ait … Bankası hesabına yapılan ödemenin üniversite muhasebe kayıtlarına ne şekilde girdiği, hangi hesaplara kaydedildiği anlaşılmadığından yapılan işlemi tahsilat olarak kabul etmek mümkün görülmemektedir. Zira bankaya yatırılan tutarın tahsilat olarak kabul edilebilmesi için bütçede gelir hesaplarına kaydedilmesi gerekmektedir. Gönderilen belgeler arasında bankaya yatırılan tutarın gelir hesaplarına kaydedildiğine dair herhangi bir belge bulunmadığından .... TL kamu zararının Gerçekleştirme Görevlisi (Yüksekokul Sekreteri) … ile Harcama Yetkilisi (Yüksekokul Müdürü) …’ten müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 53 üncü maddesi gereği işleyecek faiziyle birlikte ödettirilmesine,” ifadesinin yer aldığını, öncelikle belirtmek gerekir ki; Üniversite Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına ait … Bankası hesabına 29.06.2018 tarihinde (Yüksekokul Sekreteri …’la birlikte) Denetçinin belirttiği tutar olan … TL yatırılmış olup, ilgili dekontların açıklama kısmına da istenilen gerekli tüm açıklamanın açık ve net olarak yazıldığını, Daire İlamında da belirtildiği üzere Denetçinin görüşünde; “sorgu konusu … TL tahsil edildiğinden ilişik kalmadığına karar verilmesinin uygun olacağı”nı belirttiğini, Sayıştay Savcısının da; “kamu zararı tahsil edildiğinden ilişilecek husus olmadığına ve tahsilatın ilamda gösterilmesine karar verilmesinin uygun olacağı”nı mütalaa ettiğini, Denetçi ve Sayıştay Savcısı tarafından da ifade edildiği üzere tahsilat gerçekleştiğinden konu hakkında ilişik kalmadığına karar verilmesi gerekirken, İlamda kamu zararının ödettirilmesine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, Üniversitenin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına ait … Bankası hesabına yatırmış olduğunu, tutarın bütçede gelir hesabına kaydedilmesinin tarafınca değil, Üniversitenin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı tarafından gerçekleşebildiğini, İlamda ver alan ve yukarıda belirtilen bu hususun, zaten taraflarınca 29.06.2018 tarihinde yaklaşık bir yıl önce ödenen ve aynı tarihte Üniversite Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı … Bankası hesabına geçmiş olan yani zaten ödenmiş olan aynı tutarın tekrar ödettirilmesi anlamına gelmekte olduğunu, gelir hesabına kayıt yanına söz konusu belgeyi Sayıştay Başkanlığına göndermenin esasen Üniversite Strateji Geliştirme Daire Başkanlığının görevi olduğunu, bununla birlikte İlam üzerine Üniversite Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına 07.05.2019 tarihli yazdıkları dilekçe ile Sayıştay sorgusu üzerine 29.06.2018 tarihinde Üniversitenin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına ait … Bankası hesabına yatırılmış olan … TL’nin gelir hesabına kaydedilmiş olduğuna dair belgenin Sayıştay Başkanlığına ve taraflarına gönderilmesinin istendiğini, söz konusu yazı üzerine muhasebe işlem kaydı örneğinin Üniversitenin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı tarafından taraflarına gönderildiğini ve ilgili yazıda Sayıştay Başkanlığına muhasebe işlem kayıtlarının Üniversite tarafından toplu olarak ulaştırılacağının belirtildiğini (Dilekçe Eki: 3), bunun üzerine taraflarına iletilen 09.05.2019 yevmiye tarihli 2019/7655 defter yevmiye numaralı muhasebe işlem fişinin (Dilekçe Eki: 4) Sayıştay Başkanlığına 31.05.2019’da gönderildiğini (Dilekçe Eki: 5),
3- Ayrıca daha önce Sayıştay’ın sorgusu üzerine 17.07.2018 tarihli savunma dilekçesinde belirtilen hususları tekrar ettiklerini, bu bağlamda özetle söz konusu ödemenin, ilgili YÖK Genel Kurulu kararında belirtilen ara sınavlarda ek ders yükü yükleneceğine ilişkin hüküm, ilgili mevzuat ve Üniversitenin yerleşik uygulaması çerçevesinde yapıldığını, bu uygulamanın Üniversitenin idari istikrar kazanmış bir uygulaması olduğunu, tüm birimlerde söz konusu bu ödemelerin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığının onayı ile yapılmakta olduğunu, kaldı ki; söz konusu tutarın Adalet Meslek Yüksekokulu adına 29.06.2018 tarihinde Üniversite Strateji Geliştirme Daire Başkanlığının ilgili hesabına yatırıldığını, kamu zararına sebebiyet verme kastı bulunmadığını,
Sonuç olarak, yukarıda arz ve izah edilen ve re’sen araştırılacak diğer gerekçelerle kamu zararının olmadığı, Üniversitenin istikrar kazanmış uygulamaları çerçevesinde ilgili mevzuat ve YÖK Genel Kurul Kararı uyarınca ödemelerin yapıldığı, kamu zararı kastının olmadığı, kabul anlamına gelmemek üzere Denetçi tarafından belirlenen söz konusu … TL’nin Yüksekokul adına Üniversitenin ilgili hesabına yaklaşık bir yıl önce ödendiği ve ilgili muhasebe işlem fişinin de sayın Sayıştay Başkanlığına gönderildiği de dikkate alınarak, Sayıştay 2. Dairesinin hukuken hatalı Kararının bozularak kaldırılmasını Kurulumuza arz etmiştir.
(Temyiz talep eden her iki sorumlunun dilekçesi için de geçerli) Başsavcılık mütalaasında özetle; adı geçenin dilekçesinde özetle; tazmine konu edilen ek derslerin YÖK tarafından çıkarılan Yönetmeliğe uygun olarak hesaplanıp ödendiği, fazla ve yersiz ödeme olduğu ifade edilen ders ücretlerinden bir kısmının tahsil edildiği, muhasebe kayıtlarına alındığı belirtilerek belgelerinin gönderildiği hususlarının ileri sürüldüğü ve bu meyanda tazmin hükmünün kaldırılmasının talep edildiği ifade edildikten sonra; dilekçe ve eklerinin incelenmesinden; tazmine konu tutarın ilam tarihinden önce tahsil edilmiş olmakla birlikte, emanet hesaplarında gösterildiği, tahsilatla ilgili işlemlerin hüküm tarihinden sonra tamamlandığının görüldüğü, bu durumun, ilam hükmünün infazı mahiyetinde olduğu; bu itibarla, adı geçenin temyiz talebinin reddi ile verilen tazmin hükmünün tasdikine karar verilmesinin uygun olacağı mütalâa olunmuştur.
Dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Temyize konu işbu ilam maddesinde tazmin hükmü, ilgili Yüksekokulun/Fakültenin/Enstitünün ara sınav dönemlerinde fiilen ders yapılmadığı halde öğretim elemanlarına ek ders ücreti ödenerek kamu zararına sebebiyet verildiği gerekçesiyle verilmiştir.
2547 sayılı Yüksek Öğrenim Kanununun “Çalışma Esasları” başlıklı 36 ncı maddesinde:
“Öğretim elemanları, üniversitede devamlı statüde görev yapar.
Öğretim üyesi, kadrosunun bulunduğu yükseköğretim birimi ile sınırlı olmaksızın ve ihtiyaç bulunması halinde görevli olduğu üniversitede haftada asgari on saat ders vermekle yükümlüdür. Öğretim görevlisi ve okutmanlar ise, haftada asgari on iki saat ders vermekle yükümlüdür.”
Hükmüne yer verilirken, 2914 sayılı Yüksek Öğrenim Personel Kanununun “Ek ders ücreti” başlıklı 11 inci maddesinde:
“2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununun 36 ncı maddesine göre haftalık okutulması mecburi ders yükü saati dışında, kısmi statüde bulunanlar dâhil öğretim elamanlarına görev unvanlarına göre Maliye Bakanlığının görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen mecburi ve isteğe bağlı dersler ve diğer faaliyetler için bu ders ve faaliyetlerin haftalık ders programında yer alması ve fiilen yapılması şartıyla en çok yirmi saate kadar, ikinci öğretimde ise en çok on saate kadar ek ders ücreti ödenir. Ders yüklerinin tamamlanmasında öncelikle normal örgün öğretimde verilen ders ve faaliyetler dikkate alınır.
Öğretim elemanlarının teorik derslerle yaptırdıkları uygulama, yönettikleri tez, seminer ve doktora çalışmalarının ve ara sınavların ne ölçüde ders yükünden sayılacağı Yükseköğretim Kurulunca belirlenir. Ara sınavlar için Yükseköğretim Kurulunca öğrenci sayısı göz önünde bulundurulmak suretiyle tespit edilecek ders yükü beş saati, diğer faaliyetler için belirlenecek ders yükü ise bir saati geçemez. Teorik dersler dışındaki faaliyetlerin ders yükünün tamamlanmasından sonraki kısmı ek ders ücretinin hesabında dikkate alınır. Ancak mecburi ders yükünün tamamlanmasında ve ek ders ücretinin hesabında, teorik dersler dışındaki faaliyetlerin haftalık en fazla on saatlik kısmı dikkate alınır, kalan kısmı ise maaş karşılığı sayılır.
Dersi veren öğretim elemanına her ders için ayrı ayrı olmak üzere yarıyıl ve yılsonu dönemlerinde her 50 öğrenci için 300 gösterge rakamının Devlet Memurları Kanununa göre aylıklar için belirlenen katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda sınav ücreti ödenir. Öğrenci sayısının hesabında küsurlar tama iblağ edilir ve 500 öğrenciden fazlası dikkate alınmaz. Ara sınavlar ve bütünleme sınavları için sınav ücreti ödenmez.”
Hükmü yer almaktadır.
Anılan mevzuat hükümlerinden açıkça anlaşılacağı üzere, görevli oldukları üniversitede; öğretim üyeleri haftada 10 saat, öğretim görevlileri ve okutmanlar ise haftada 12 saat ders vermekle yükümlüdür. Kanunun öngördüğü bu yükümlülük yerine getirildikten sonra ücrete konu ders ve faaliyetlerin ders programında yer alması ve fiilen yapılması şartıyla örgün eğitimde haftada 20 saat, ikinci öğretimde ise haftada 10 saati geçmemek üzere ek ders ücreti ödemesi yapılabilecektir.
Ancak yapılan incelemede, öğretim elemanlarının ara sınav dönemleri haricindeki haftalık standart ders programına belirlenen ders yüklerinin, fiilen ders yapılmadığı halde ara sınav dönemlerinde de fiilen ders yapılmış gibi ders yükünden sayılmak suretiyle toplam ders yüküne eklendiği ve bu şekilde maaş karşılığı mecburi ders yükü doldurulmadığı halde ek ders ücreti ödemesi yapıldığı tespit edilmiştir.
Sorumlular temyiz dilekçelerinde temel olarak, 16.09.2005 tarihli Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurul toplantısında alınan karar ile çıkartılan Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esasların 2 nci maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini; nitekim bu maddenin (b) bendinin 4 üncü alt bendinde derse kayıtlı öğrenci sayısına göre belirlenen ders yükünün sınavın yapıldığı haftanın ders yüküne aynen ekleneceğinin hüküm altına alındığını iddia etmekte iseler de; ilişikli ödeme emirleri ve eki belgeler incelendiğinde, ara sınav için haftalık ders yüküne eklenecek olan ders yükünün belirlenmesi için derse kayıtlı öğrenci sayısı ve öğretim elemanı tarafından kaç sınav yapıldığı gibi hususların belirtilmediği (bu defa temyiz aşamasında herhangi bir belgeye dayanmaksızın yazılı olarak bildirilmekle beraber) ve sadece ek ders formunun haftalık ders programına göre doldurulduğu anlaşılmakta olup, kamu zararına konu olan ödemeler yalnızca, fiilen yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın ara sınav dönemdeki ders yüküne haftalık ders programından direkt aktarılan; ancak fiilen yapılmadığı tespit edilen dersler karşılığı ödenen ek ders ücretlerinden kaynaklanmaktadır.
Ancak 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun “Ek ders ücreti” başlıklı 11 inci maddesinde; “... ara sınavların ne ölçüde ders yükünden sayılacağı Yükseköğretim Kurulunca belirlenir. ...” hükmü yer almakta olup, bu çerçevede 16.09.2005 tarihli Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı Genel Kurul Toplantısında alınan Karar ile “Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar” belirlenmiştir.
Bu Esasların 2/(b)-4 maddesinde:
“Bir yarı yıl içinde yapılan her ara sınav karşılığı olarak dene kayıtlı öğrenci sayısına göre;
Öğrenci Sayısı Ders Yükü
1- 50 1 saat
51- 100 2 saat
101-150 3 saat
151-200 4 saat
201 ve daha çok 5 saat
Ders yükü sınavın yapıldığı haftanın den yüküne aynen eklenir.”
Denilmektedir.
Buradaki “eklenir” ifadesinin “ders yüküne sayılır” manasındadır. Aynı şekilde aynı YÖK Genel Kurulu Kararı md.3/(b)’de; “Ara sınavlar için öngörülen yükten doğan ek ders ücretleri yalnızca ara sınavların veya ara sınavların yerine geçen değerlendirmelerin yapıldığı hafta için ödenir.” denilmekte olup YÖK Genel Kurulu tarafından kabul edilen Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar uyarınca ara sınavın söz konusu olduğu dersler bakımından ara sınav karşılığı olarak derse kayıtlı öğrenci sayısına göre ders yükünün belirlenmesinin zorunlu olduğu noktasında herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır.
Gerek Denetçi sorgusunda (ve sonrasında düzenlediği yargılamaya esas raporunda) gerekse Daire İlamında söz ara sınavlar için ek ders yükleneceğine ilişkin YÖK Kararının bu açık düzenlemesi dikkate alınmamıştır. Bunun üzerine de sorumlularca bu defa, İlamda öğretim elemanlarının fiilen yapmadığı belirtilen derslerin (şube bazında) ara sınavları ve bu sınavlara giren öğrenci sayıları yazılı olarak Kurulumuza bildirilmiştir.
Öte yandan, Denetçi sorgusu doğrultusunda ilgili Sayıştay Dairesi, ders yükü bildirim formunu sadece ilgili birimde (Yüksekokul/Fakülte/Enstitü) yer alan ve yapılmamış dersler olarak değerlendirmiştir. Oysa ders yükü bildirim formu dikkatli incelendiğinde haftalık ders yükü toplamı içerisinde fiilen diğer birimlerde/bölümlerde yapılan derslerin de olduğu görülecektir. Fiilen yapılan bu (Enstitü bünyesindeki ara sınavı bulunmayan uzmanlık alanı dersleri veya Enstitüdeki ara sınavlar aynı zamanda yapılmadığından Enstitü bünyesinde devam eden dersler gibi) dersleri yapılmamış olarak nitelendirerek mecburi ders yükünün tamamlanmadığını ileri sürerek kamu zararından söz edilmesi de hatalı bir yaklaşım olacaktır. Kaldı ki, yukarıda belirtildiği üzere YÖK Genel Kurulu tarafından kabul edilen Ders Yükü Tespiti ve Ek Ders Ücreti Ödemelerinde Uyulacak Esaslar uyarınca mecburi ders yükü kapsamına ders saati dışında ara sınav karşılığı olarak derse kayıtlı öğrenci sayısına göre belirlenen ders yükü de dahildir ve ek ders ücreti haftalık ders yükü sınırını aşan teorik dersler ve diğer faaliyetler için ödenir.
Bu hususların dışında, temyiz talebinde bulunan sorumlu(lar), tazmin hükmündeki (daha önce 29.06.2018 tarihinde makbuzla Üniversitenin Strateji Geliştirme Daire Başkanlığına ait … Bankası hesabına yatırılmış olan gelir hesabına kaydedilmiş olduğuna dair belgenin Sayıştay Başkanlığına gönderilmemiş olması nedeniyle tahsilat olarak kabul edilmeyen) kamu zararının, bu defa 09.05.2019 yevmiye tarihli 2019/7655 defter yevmiye numaralı muhasebe işlem fişi ile kayıtlara alındığını ve bu belgenin 31.05.2019 tarihinde Sayıştay Başkanlığına gönderildiğini bildirmekte ise(ler) de; temyiz dilekçesinde bildirilen tahsilat, temyiz sebebi sayılmadığından bu hususta Kurulumuzca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır. Bu tahsilatın temyiz talebinde bulunanlar tarafından kararı veren yargılama dairesine yapılması gerekir.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde, yalnızca ara sınav dönemlerinde fiilen yapılmayan dersler esas alınarak kamu zararı tespit edilmesinde hukuki isabet görülmediğinden; temyiz talebinde bulunan sorumluların iddia ve itirazlarının kabul edilerek 143 sayılı İlamın 1. maddesiyle verilen … TL’nin tazminine ilişkin hükmün 6085 sayılı Sayıştay Kanununun 55 inci maddesinin 7 nci fıkrası uyarınca BOZULMASINA ve yukarıda belirtilen tüm hususlar dikkate alınarak haftalık ders yükü toplamının tekrardan hesaplanmasını ve bu doğrultuda hesaplanacak ders yükü sayısından mecburi ders yükünün çıkarılmasıyla bulunacak ek ders ücretine esas ders yükü üzerinden kamu zararı oluşup oluşmadığının yeniden tespit edilmesini teminen yeni hüküm tesisi için dosyanın ilgili DAİREYE GÖNDERİLMESİNE, (Temyiz Kurulu ve …. Daire Başkanı … ile Üye …, Üye … ve Üye …’ın aşağıda yazılı azınlık görüşlerine karşı) oy çokluğuyla,
Karar verildiği 13.03.2024 tarih ve 56560 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.
Karşı oy gerekçesi/Azınlık görüşü
Temyiz Kurulu ve …. Daire Başkanı … ile Üye …, Üye … ve Üye …:
Bozmaya gerekçe olarak gösterilen hesaplamalar sorumlular tarafından tablolar halinde yapılmış olup, bu hesaplamalara göre (sınavlar dolayısıyla ders yüküne sayılması gereken ders saati, ders programı doğrultusunda fiilen yapılmadığı belirtilen ders saatinden fazla olması hasebiyle) ek ders ödemelerinde kamu zararı oluşmadığı görüldüğünden; temyiz talebinde bulunan sorumluların iddia ve itirazlarının kabul edilerek tazmin hükmünün kaldırılması gerekir