Yağma suçundan ceza alan memura hangi işlem yapıldı?

Yağma suçundan dolayı ceza alan memurun 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 48. maddesinin 5. fıkrası ile 98/b maddesi uyarınca memuriyeti sona erdirilmiştir.

Söz konusu cezanın iptali istemiyle yapılan başvuru ilk derece mahkemesince reddedilmiştir. Mahkeme; avacının, ilgilinin işlemiş olduğu "yağma" suçundan dolayı  mahkum edildiği ve bu kararın Yargıtay Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleşmesi üzerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin 5. fıkrası ile 98/b maddesi uyarınca dava konusu işlemle davacının memuriyetinin sona erdirildiği, olayda, davacının, mahkumiyeti nedeniyle yukarıda yer verilen mevzuata göre memurluğa alınma şartlarından birini kaybettiği anlaşıldığından memuriyetinin sona erdirilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

İlgili tarafından; dava konusu işlemin İçişleri Bakanının yetkisinde bulunduğu halde, işlemin bakan adına genel müdür yardımcısı tarafından tesis edildiğini; 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesinin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğunu, Kanun hükmünün iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiğini belirterek temyiz talebinde bulunmuştur.

Konuyu temyizen inceleyen Danıştay 2. Daire Başkanlığı  2021/2140 E.  ,  2022/4355 K. sayılı kararında Anayasaya aykırılık iddiasının yerinde olmadığını belirterek mahkeme kararının onanmasına hükmetmiştir.

"İçtihat Metni"

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/2140

Karar No : 2022/4355

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

VEKİLİ : Av. …, Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı

VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Zimmet suçunun zamanaşımını belirlerken en son usulsüz kaydın esas alınması gerektiği Zimmet suçunun zamanaşımını belirlerken en son usulsüz kaydın esas alınması gerektiği

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : Dava; ............................................. Müdürlüğü emrinde .......................................................... olarak görev yapan davacının, "yağma" suçunu işlediğinden bahisle hakkında verilen mahkumiyet kararından dolayı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin 5. fıkrası ile 98/b maddesi uyarınca memuriyetinin sona erdirilmesine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacının, ............................................. emrinde görevli olduğu 21/06/2003 tarihinde işlemiş olduğu "yağma" suçundan dolayı ... Ağır Ceza Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla (3) yıl (4) ay hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, bu kararın Yargıtay ... Ceza Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleşmesi üzerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin 5. fıkrası ile 98/b maddesi uyarınca dava konusu işlemle davacının memuriyetinin sona erdirildiği, olayda, davacının, mahkumiyeti nedeniyle yukarıda yer verilen mevzuata göre memurluğa alınma şartlarından birini kaybettiği anlaşıldığından memuriyetinin sona erdirilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; dava konusu işlem İçişleri Bakanının yetkisinde bulunduğu halde, işlemin bakan adına genel müdür yardımcısı tarafından tesis edildiği; 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesinin Anayasa'ya açıkça aykırı olduğu, Kanun hükmünün iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği; olayda yağma suçunun koşullarının oluşmadığı; ceza mahkemesi kararıyla ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunulduğu; dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından; davacı hakkında tesis edilen işlemde mevzuata aykırı bir husus bulunmadığı gibi dilekçede ileri sürülen hususlar 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplere uymadığından temyiz isteminin reddi gerektiği yolunda cevap verilmiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasaya aykırılık iddiası yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,

2. ... İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Editör: Haber Merkezi