Danıştay, şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alın personele verilen disiplin cezasını hukuka uygun buldu.
İl Emniyet Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde, ''Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halinde, alınan kayıtlar derhal yok edilir" şeklinde düzenlenen mevzuat hükmüne aykırı işlem yaptığı gerekçesiyle, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla tecziyesine ilişkin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Davaya bakan ilk derece mahkemesi; tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki iletişimin kayda alınması eyleminin, "Yetkisini ve nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" suçunu oluşturduğuna, fiilin sübuta ermesi nedeniyle davacı hakkında tesis edilen dava konusu meslekten çıkarma cezasında, hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığına hükmetmiştir.
Davayı temyizen inceleyen Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/2661 E. , 2022/4404 K. sayılı kararında ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğunu belirterek temyiz talebini reddetmiştir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2661
Karar No : 2022/4404
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. Dr. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; ... İl Emniyet Müdürlüğü emrinde Başkomiser olarak görev yapan davacı tarafından,... İl Emniyet Müdürlüğü....................................Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde, ''Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halinde, alınan kayıtlar derhal yok edilir" şeklinde düzenlenen mevzuat hükmüne aykırı işlem yaptığı gerekçesiyle, Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. maddesi uyarınca meslekten çıkarma cezasıyla tecziyesine ilişkin İçişleri Bakanlığı … Kurulu'nun … günlü, … sayılı kararının … no'lu olaya ilişkin kısmının iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan tüm özlük haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : ... İdare Mahkemesinin … günlü, E:…., K:… sayılı kararıyla; davacının, TEM Şube Müdürlüğünde Teknik Büro Amiri olarak görev yaptığı dönemde, "Şüpheli veya sanığın tanılıktan çekinebilecek kişiler arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması halinde alınan kayıtlar derhal yok edilir." şeklindeki yasal düzenleye aykırı olarak, bazı kişilerin gerçek kimlik bilgilerine yer verilmeyerek ya da eksik bilgiler verilerek talep yazılarının yazıldığı, söz konusu tedbir kararlarında adı geçen şahıslar hakkında kimliklerinin tespitine yönelik herhangi bir araştırmanın yapılmayarak tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki iletişimin kayda alındığı, anılan kanuni düzenlemeye aykırı eylemin, "Yetkisini ve nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" suçunu oluşturduğu, fiilin sübuta ermesi nedeniyle davacı hakkında tesis edilen dava konusu meslekten çıkarma cezasında, hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; … İdare Mahkemesince verilen istinafa konu kararın usul ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı belirtilerek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; davalı idarece, mevzuatta yazılı olmayan bir suçun ihdas edildiği, Mahkemelerce eksik inceleme yapıldığı; dava konusu işlemlerin tamamının Cumhuriyet Savcısının emriyle ve mahkeme kararıyla gerçekleştirildiği, bu nedenle suça konu olamayacağı; tanıklıktan çekinebilecek kişiler arasındaki görüşmeleri İletişimin Tespiti Tutanağı haline getirmediği, tanıklıktan çekinebileceği iddia olunan kişilerin aynı zamanda dosyanın şüphelisi konumunda bulundukları; savunma hakkının soruşturmanın tüm aşamasında keyfi olarak kısıtlandığı; isnat edilen suçlara ilişkin olarak kovuşturma zamanaşımının dikkate alınmadığı; Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü uyarınca cezalandırıldığı, bu Tüzüğün dayanağı olan 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanunu’nun 83. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa Mahkemesinin 13/01/2016 günlü kararıyla iptal edildiği ve iptal kararının (1) yıl sonra yürürlüğe gireceğinin belirlendiği, söz konusu sürenin dolmasına kısa bir süre kala 23/01/2017 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 682 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile konu hakkında düzenleme yapıldığı, konunun olağanüstü hal ve KHK ile ilgisinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun … günlü, K:… sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "Adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince, temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'un 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …. İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 21/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.