Ön İncelemecinin Yetkileri
Memurlar ve diğer kamu görevlileri 4483 sayılı yasaya tabi bir suç işlediklerinde haklarında Ön İnceleme yapılır. Ön İncelemenin kimler tarafından yapılabileceği yasada belirtilmiştir. Ön inceleme görevi verilen personelin mevzuatın kendilerine verdiği yetkileri bilmesi hem görevlerini eksiksiz yürütmelerine hem de yetkileri dışında bir işlem yapmamalarına sebep olur. Ön İncelemeci olarak görevlendirilen personelin yetkilerinin bilinmesi hakkında ön inceleme işlemi yapılan kişi açısından da bir güvence oluşturur.
4483 soruşturma Ön İncelemecilerin Yetkileri
Ön İncelemeci olarak görevlendirilen personellerin bakanlık müfettişleri ile kendilerini görevlendiren merciin bütün yetkilerine haiz olacağına dair 4483 sayılı yasanın 6 ncı maddesinde hüküm bulunmaktadır. Ayrıca 4483 sayılı yasada hüküm bulunmaması halinde Ceza Muhakemeleri Kanunu'na göre işlem yapabilirler. Aynı maddede ön incelemecilerin, hakkında ön inceleme yapılan memur ya da diğer kamu görevlisinin ifadesini alabileceği, yetkileri gerekli bilgi ve belgeleri toplamaya ve rapor tanzim edip yetkili makamlara sunmaya yetkili olduğu ifade edilmiştir.
Kanunda yer alan düzenlemeye uygun olarak ön incelemecilerin yetkilerini açıklayalım.
Bakanlık Müfettişinin ve Kendini Görevlendiren Makamın Sahip Olduğu Yetkiler
Ön incelemeci olarak görevlendirilen personel ilgili mevzuat çerçevesinde kendilerini görevlendiren makamın ve bakanlık müfettişinin yetkilerine haiz olur. Ancak, bu yetkiler 4483 sayılı yasanın uygulanması kapsamındaki yetkilerdir. Memuru atama, görev mahallini değiştirme ve görevden uzaklaştırma yetkisi bulunmamaktadır. Danıştay 1. Dairesi de vermiş olduğu istişari kararda, ön incelemeci olarak görevlendirilen kişilerin görevden uzaklaştırma yapabilmeleri için DMK'nın 138 inci maddesinde sayılan kişilerden olması yönünde görüş bildirmiştir.
Ön İncelemecinin CMK Kapsamında Sahip Olduğu Yetkiler
Ön incelemeci olarak görevlendirenler CMK kapsamında aşağıdaki işlemleri yapabilirler.
a-) Tutanak Düzenlemek
Ön incelemeci olarak görevlendirilen personelin tutanak tanzim etme yetkisi vardır. Bu yetki CMK'nın 169'uncu maddesinden alınmaktadır. Tutanak tanzimi ifade alırken, tanık ve bilirkişi dinlenirken yapılır. Ön inceleme esnasında tutanak düzenleme işlemine en çok bu işlemler esnasında başvurulur. Bunun dışında nadiren de olsa keşif ve arama yapılır. Keşif ve arama yapıldığında da tutanak düzenlenmelidir.
Tutanak düzenlenirken işlemin nerede, ne zaman yapıldığı, işleme katılanların veya ilgisi olanların adı-soyadı ve kimlik bilgilerini içerir. Düzenlenen tutanak ilgilisine okutularak imza ettirilir. Tutanağın okutulup imza edildiği mutlaka ilgili tutanakta yazılı olarak kayıt altına alınmalıdır. Mahkemelere intikal eden olaylarda tutanağın kişiye okutulup imzalattırıldığı ibaresi olmadı zaman yapılan işlemin iptali yoluna gidilmektedir.
b-)Yeminli Zabıt Katibi Atama
Ön İncelemeciler isterlerse yeminli zabıt katibi görevlendirebilirler. Bazı idareler, ön inceleme ile görevlendirdikleri elemanlarına ifade alırken kanunun emredici hükümleri sebebiyle zabıt katibi görevlendirmeleri gerektiği yönünde telkinde bulunsalar da böyle bir mecburiyet bulunmamaktadır. Ön incelemeciler, şüphelilerin ve tanıkların ifadesini alırken istemeleri halinde zabıt katibi görevlendirebilir. Zabıt katibi görevlendirdiği zaman göreve başlamadan önce mutlak surette yemin ettirilmesi ve tutanak düzenlenmesi gerekir.
c-)Delillerin Toplanması
1-) Muhbir ve Müştekinin Dinlenmesi
Ön İncelemecinin delil toplama yöntemlerinden birisi muhbir ve müştekinin dinlenmesidir. Muhbir ve müştekinin dinlenmesi zaruri olmayıp söz konusu kişilerin dinlenmemesi ön inceleme işlemini sakatlamaz. Ancak ihtiyaç duyulması halinde kişilerin bilgilerine başvurmak için sözlü ya da yazılı olarak davet edilip sorulan sorulara verilen cevaplar ve sunduğu diğer deliller tutanakla kayıt altına alınır.
2-) Resmi Dairelerden Dosya ve Belge Temini
Ön incelemecinin delil toplama araçlarından birisi de kurumlardan dosya ve bilgi teminidir. Çoğu durumda kurumlardan alınan dosya ve belgeler konuyu tek başına aydınlatırlar. Kurumlardan yazı ile talep edilen belgelerin aslının gönderilmesi halinde inceleme sonucunda evraklar geri iade edilir. Ön incelemecilerin kurumlardan talep ettikleri belgelerin tasdikli suretlerinin istenilmesi daha uygundur.
3-) Mahkeme ve Noterdeki Belgelerin İncelenmesi
Mahkemelerdeki belgelerin incelenmesi suretiyle de bilgi temin edilir. Bunun için Cumhuriyet Başsavcılığından yazılı izin alınır. Noterde yer alan bir belgeye gerek duyulması halinde ise ön incelemecinin belgeyi kendisinin temin etmemesi, Cumhuriyet Başsavcılığına bir yazı ile başvurup aracılığıyla belgeyi temin etmesi gerekir.
c-) Tanıkları Dinleme
Ön incelemeci, tanıkları dinleme ve onlardan bilgi alma yetkisine sahiptir. Ön incelemeci bir çağrı kağıdı düzenleyip tanıkları belirtilen, gün, yer ve saatte bilgi vermeye davet eder. Durumun aciliyetine binaen şifahen de çağrılabilir. Çağrı kağıtlarında tanıkların hazır bulunması istenilen yer ve zamanda hazır bulunmadıkları takdirde zorla getirtileceği belirtilir. Tanıklıktan çekinme hakkına sahip olanların da bu davete icabet etmesi gerekmektedir. CMK'nın 45, 46, 47, 48 ve 49 uncu maddelerinde belirtilen hususların vuku bulması halinde tanıklıktan çekinme hakkı doğar.
Tanıklıktan çekinebilecek şahıslar; şüpheli veya sanığın evlilik bağı kalmasa bile karısı veya kocası, nişanlısı, kan hısımlığı veya kan hısımlığından üstsoy ve altsoyu, üçüncü derece dahil kan veya ikinci derece dahil kayın hısımları, evlatlığı veya evlat edineni kapsayan akrabaları tanıklıktan çekinebilir. Tanığın akrabaları dışında CMK'nın 46 ıncı maddesi gereğince meslekleri sebebiyle veya sürekli uğraşıları sebebiyle çekinmesi gerekenler ile görevi sebebiyle çekinmesi gerekenler vardır.
Tanıkların dinlenilmesine geçilmeden evvel yemin etmesi gerekmektedir. Tanıklara ettirilecek yemin tanıklıktan önce "Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim." ve 54 üncü maddeye göre tanıklıktan sonra verilmesi hâlinde "Bildiğimi dosdoğru söylediğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim." ifadesini söyleterek olur. Tanık yemin ederken herkes ayağa kalkar. Sağır ve dilsiz ise yazarak ve imzalayarak yemin eder. Eğer okuma yazması yok ise işaret dili tercümanı vasıtasıyla yemin ettirilir. Tanığa bir kez yemin ettirilir, ikinci kez dinleneceği zaman daha önce yemin ettiği hatırlatılır. Yemin ettirilmeden dinlenecekler ise; a) dinleme sırasında 15 yaşını doldurmamış olanlar b) ayırt etme gücüne sahip olmaması sebebiyle yeminin ehemmiyetini ve niteliğini kavrayamayacak olanlar c) soruşturma veya kovuşturma konusu suçlara iştirakten veya bu suçlar nedeniyle suçluyu kayırmaktan ya da suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirmekten şüpheli, sanık veyahut hükümlü olan kişilerdir.
Tanığa öncelikle şahsi halini tespit için adı, soyadı, yaşı, işi, ikamet adresi telefon numarası alınır. Bu hususlar düzenlenecek tutanakta yer alır. Kimlik bilgilerini gösterir belgenin fotokopisi alınır. Gerekli görülmesi halinde görüntü ve sesler kayıt altına alınabilir. Tanıkların tek tek dinlenmesi gerekir. Bu hem alınan ifadelerin doğruluğunu sağlar hem de tanığı korur. Tanığa verdiği bilgilerin konunun aydınlatılmasında önemi mutlaka anlatılmalıdır. Yanlış bilgi vermenin cezai müeyyidesi bulunduğunun da hatırlatılması gerekir. Tanığın verdiği bilgiler bir tutanağa bağlanarak imzalattırılır. Tanık olarak davet edilen kişinin talep etmesi halinde ibade ve iaşe masrafları karşılanır.
Tanıkların istinabe yoluyla dinletilmesi de mümkündür. Tanığın hastalanması, malul halde olması veya elde olmayan zorunlu sebepler dolayısıyla ön incelemecinin davetine gelememesi halinde istinabe yoluna başvurulur.
d-) Bilirkişi Görevlendirme
Bazı durumlarda çözümü uzmanlık, özel veya teknik bilgi gerektiren meselelerle karşılaşılır. Ön incelemeci bu gibi durumlarda sayısı üçü geçmemek kaydıyla bilirkişi görevlendirebilirler. Bilirkişi olarak görevlendirilecek kişilerin resmi bilirkişiler arasından seçilmesi önerilir. Bilirkişilerin göreve başlamadan önce"Görevimi adalete bağlı kalarak, bilim ve fenne uygun olarak, tarafsızlıkla yerine getireceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim." şeklinde yemin etmesi gerekir. Bilirkişiler ön incelemecinin talep ettiği konularda rapor tanzim edip kendisini görevlendiren ön incelemeciye teslim eder.
Bilirkişilerin mutlak surette görevi kabulü gerekmez, ancak resmi bilirkişi sıfatına haiz kişiler, kendilerine tevdi edilen görevi kabul etmek zorundadır. Bilirkişilere yaptıkları iş mukabili ödeme yapılır.
e-) Arama ve Elkoyma
Ön incelemecinin doğrudan arama yaptırma yetkisi bulunmamaktadır. Arama yapılmasını gerektirir bir husus olduğu zaman Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla arama yaptırılabilir. Arama ile ilgili düzenlemeler CMK'nın 116-122 maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Ön incelemeci el koyma yetkisini kullanabilir. El koyma işlemleri CMK'nın 123 - 131 arasında düzenlenmiştir.
f-)İstiktap ( Karşılaştırma) yaptırmak
Ön incelemeye konu bir belgenin doğruluğu veya sahteliğinin ya da düzenleyicisinin kim olduğunun belirlenemediği durumlarda yaptırılan işlemdir. Ön incelemeci sıhhati araştırılacak belgeyi bilirkişiye gönderip sonucunda düzenlenecek rapora göre işlem yapar.
g-) Keşif ve otopsi yaptırma
Bilirkişiler CMK'nın 83 üncü maddesi gereğince gecikmesinde sakınca bulunan hallerde keşif yaptırabilirler. Keşif için kurullar teşekkül etttirilip ön incelemeci ile birlikte keşif mahaline gidip birlikte tutanak düzenlenir. Keşif yapılırken şüphelinin de bulunması gerekir. Avukatı veya vekili varsa onlar da keşfe katılır.
Ön İncelemeciler CMK'nın 87 nci maddesi gereği gecikmesinde sakınca bulunan hallerde otopsi de yaptırabilir. Bu durumda beraberinde zabıt katibi görevlendirmesi mecburidir.
h) Şüphelinin ifadesini almak
Ön incelemeci hakkında ön inceleme yapılan kişinin ifadesini alır. İfade için kişiyi yazılı ya da sözlü olarak davet eder. Yazılı davet düzenlendiği vakit ilgiliye tebliğ edilir. Davette ifadeye gelmemesi halinde zorla getirtileceği belirtilir.
İfade alınmaya başlamadan önce hakkında ön inceleme yapılan kişiye susma hakkının bulunduğu, müdafiden yararlanmak hakkının bulunduğu belirtilir. Bu hususların ifade tutanaklarında mutlak surette yer alması gerekir. Aksi takdirde kişinin açacağı davada iptal sebebi oluşturur. Kişinin kimlik bilgileri tespit edilir ve tutanağa geçirilir. Kişinin susma hakkının kapsamına kimlik bilgileri dahil değildir. Bu konuda mutlaka açıklama yapması gerekir. Kişiye atfedilen suç mutlaka anlatılır. Lehine olan delilleri sunma hakkı hatırlatılır. Bu konuda süre talep edilmesi halinde mutlaka uygun bir süre verilerek lehine olan delilleri sunması sağlanır. Ön incelemeci konu hakkında sorular sorup ilgiliden konu hakkında bilgi alır. Hakkında ön inceleme yapılan kişinin açıklamaları tutanağa kaydedilir. Tutanak mutlaka ifade veren kişiye okutulur. Okutturulduğu da tutanağa geçmek zorundadır. Daha sonra tutanak imzalanır.
Düzenlenen tutanakta; ifade verme işlemimin yapıldığı yer ve tarih, ifade verenin açık kimliği, ifade alma işleminde yukarıda belirtilen işlemlerin yerine getirilip, getirilmediği yerine getirilmemiş ise sebepleri, ifade verenin açıklamaları ile sorulan sorular ve alınan cevaplar, ifade verenin varsa son olarak söylemek istedikleri, Tutanak içeriğinin ifade veren ve varsa avukatı tarafından okunup, imzalandığı, imzadan imtina edilmişse bunun nedenleri, yer alır.
İfade veren kişinin susma hakkını kullanması halinde bu durum tutanağa yazılarak susma hakkını kullandığı yazılarak tutanağı imzalaması istenilir. Bunu da imzalamazsa durumu tespit için başka bir tutanak düzenlenerek hazır olan kişiler tarafından imzalanır.
Hakkında ön inceleme yapılan kişi ifadesini yazılı olarak da verebilir.
Bu yazının tüm hakları www.mevzuatinyeri.com a aittir.. ” www.mevzuatinyeri.com” şeklinde aktif link verilmesi kaydıyla içerik kullanılabilir. Link vermeden yapılan alıntılar için yasal takip yapılacaktır