Memurun Mevzuatı Bilme Zorunluluğu Hakkında Danıştay Kararı

657 sayılı kanununa göre görev yapan memurlar bazı durumlarda haklarında çeşitli nedenlerle açılmış olunan soruşturmalarda savunma olarak ilgili mevzuat hakkında kendilerine herhangi bir eğitim verilmediği, ilgili mevzuat hakkında bilgisi olmadığı ve bu nedenle yanlış işlem yaptığı konularında savunmalarda bulunmaktadırlar.İdarelerce çeşitli nedenlerle yapılmış birçok görevlendirme de benzer hususlarda itirazlar yapılmaktadır.

Türk Ceza Kanununda kanununun bağlayacılığı başlıklı 4.  maddesinde " Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz." şeklinde hükme yer verilmiş olup ceza davalarında ilgili madde gereği üzeri işlem yapılmaktadır.

Disiplin kurulları kademe ilerlemesinin ne kadar durdurulacağını belirleyebilir mi? Disiplin kurulları kademe ilerlemesinin ne kadar durdurulacağını belirleyebilir mi?

Danıştay Başkanlığınca çeşitli zamanlarda verilmiş olan kararlarda da memur disiplin hukuku açısından ceza hukukunda yer alan uygulamaya paralel kararlar verilmektedir. Bu ilkeye göre usulüne uygun olarak
yürürlüğe giren bir mevzuat hükmünde yer alan hak ve yükümlülüklerin kamu görevlileri tarafından bilindiği veya bilinmesi gerektiği  kabul edilir. Tabi ki burada önemli husus memurun tüm yasal mevzuata tamamen hakim olmasından ziyade özellikle kendi görevi ile ilgili konularda mevzuata  hakim olmasıdır.Bunun yanında görev alanı dışında olmakla Devlet Memurları Kanununda  yer alan ve memurun görev ve sorumlulukları veya yapması yasak olan işler v.b düzenlemelerinde memur tarafından bilinmesi gerekmektedir.

Konuyu örneklemek gerekirse muhasebe yetkilisi olarak görev yapan bir kişinin muhasebe yetkilisinin görev ve sorumluluklarına ilişkin bir hususta mevzuatı bilmeme yönünde bir savunmasının olması beklenemez.Ancak kadrosu memur olan bir kişinin bir ihalede teknik bir konuda muayene kabul komisyonu üyesi olarak görevlendirilmesi durumunda teknik bir uzmanlığa konu olan bir durumda memurun ilgili teknik bilgilere sahip olmadığı yönünde savunma yapması en doğal hakkı olduğu gibi ilgili göreve memurun itiraz etmesine rağmen yine de amirince görevlendirilmesi durumunda doğacak olan sorumlulukta muhasebe yetkilisi örneğinde vermiş olduğumuz gibi sorumlu tutulamayacağı açıktır.

Yazımız ekinde yayınlamış olduğumuz Danıştay Kararınında da memurun yapmış olduğu görevle ilgili mevzuat hükümlerini bilmesi gerektiği , mevzuata aykırı olarak yapılan bir işlemde memurun mevzuatı bilmediği gerekçesi ile savunma yapmış olmasının memurun sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına karar verilmiştir.

T.C.

DANIŞTAY Onikinci Daire

Esas No: 2011/4921 Karar No : 2015/2943

Disiplin Cezası

Özeti : Kamu görevlisinin görevi gereği bilmesi gereken bir mevzuat hükmüne açıkça aykırı işlemlerde "kasıt" unsurunun bulunduğunun kabulü gerekeceği, bu kapsamda Kamu İhale Kanunu hükümleri uyarınca ihale yoluyla gerçekleştirilmesi gereken hizmet aliminin, bu usule uyulmadan doğrudan temininde kasıt unsurunun bulunduğu hakkında.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü: Dava; Bandırma Kapıdağ Devlet Hastanesi'nde başhekim olarak görev yapan davacı tarafından, 657 saydı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-a maddesi uyarınca 1/15 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 18.12.2009 tarih ve 232746 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

idare Mahkemesince, olayda, hastanede kurulmuş olan hasta tanıma sisteminin Kamu İhale Kanunu hükümleri uyarınca ve ihale yoluyla kurulması gerekmekte ise de, hasta yoğunluğu nedeniyle söz konusu sistemin kurulmasının aciliyeti, hastaların sistemden memnuniyeü ve sistemin kurulumunda herhangi bir kamu zararının doğmaması göz önünde bulundurulduğunda, davacının anılan sistemin hastaneye kurulması aşamasında gerekli mevzuat hükümlerini uygulamamak suretiyle "kusurlu" davrandığı, davacınınn soruşturma sonucunda sübuta eren fillerinin, 657 sayılı Kanun'un 125/B-a maddesi kapsamında bulunduğu ve kınama cezasını gerektirdiği anlaşılmakta olup, davacımn sözü edilen madde uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması gerekirken, fiilin aynı maddenin C-a bendi kapsamında değerlendirilmesi suretiyle 1/15 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-a maddesinde, verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımından kusurlu davranmak fiilinin kınama cezasını; aynı maddenin C-a bendinde, kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak fiilinin ise aylıktan kesme cezasını gerektirdiği hükme bağlanmıştır.

Dava dosyasımn incelenmesinden, Balıkesir İli, Bandırma İlçesi Kapıdağ Devlet Hastanesi'nde başhekim olarak görev yapan davacı hakkında; davacının ve Bandırma Kapıdağ Devlet Hastanesi müdürünün anılan hastaneye "Hasta Tanıma Sistemi, Hasta Tanıtım Kart Hizmederi" sistemini Kamu İhale Kanunu'nda yeri olmayan bir usulle kurdukları ve hasta tanıtım kartlarını yine mevzuatta olmayan bir şekilde hastalara satışını yaptıkları iddiaları ile ilgili olarak başlatılan disiplin soruşturması sonucu davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-a maddesi uyarınca 1/15 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık konusu olayda; Bandırma İlçesi Kapıdağ Devlet Hastanesi'ni temsilen başhekim olan davacı ve hastane müdürü ile ... Bilgisayar Sis. Ltd. Şti. arasında 17.09.2007 tarihinde imzalanan "Hasta Tanıma Sistemi, Hasta Tanıtım Kart Hizmetleri Sözleşmesi"nde 2,00 TL fiyat üzerinden 35.000 kart satılmasının amaçlandığı, firmanın tüm gelirini satılacak hasta tanıtım kartından sağlayacağı, kartların satımı sona erdiğinde sistemin hastaneye devredileceği ve bundan sonra sağlanan gelirin hastaneye döner sermaye olarak kaydedileceğinin hüküm altına alındığı ve bahsi geçen devir işleminin de 08.07.2009 tarihinde gerçekleştirildiği, ancak anılan hastanede hizmet alım sözleşmesi uyarınca kurulan hasta tanıma sisteminin Kamu İhale Kanunu hükümleri uyarınca ve ihale yoluyla gerçekleştirilmesinin gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda ise davacının anılan mevzuat hükümlerine uymayarak bahse konu hizmet alım işini doğrudan ilgili firmaya tevdi ettiği, hal böyle iken mevzuat hükümlerine uyulmadan yapılan söz konusu hizmet alımı işinde davacının kusurla hareket ettiğinin kabul edilemeyeceği gibi davacının hizmet alımında uygulanacak olan mevzuat hükümlerini bilmediğinden de söz edilemeyeceği, davacı hakkında ileri sürülen eylemin ancak kasıt ile gerçekleştirilebilecek bir eylem olduğu, eylemin kusur ile işlenmesine hukuki imkan bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından davacımn 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-a maddesi uyarınca 1/15 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın idare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 07/05/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Editör: TE Bilisim