Memurluktan çıkarma cezasında alt ceza verme yetkisi 

Soruşturma sırasında davacının sabit görülen eylemi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-f maddesinde düzenlenen, amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak fiili olup bu cezanın Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektirdiği ve bu cezayı verip vermeme, fiilin sübuta erdiği sonucuna varılması halinde cezayı kabul etme ve kişinin geçmiş hizmetleri ve sicili iyi ise yine bir alt cezanın uygulanıp uygulanmayacağına karar verme, yine suçun sabit olmadığı veya başka nedenlerle öneriyi reddetme yetkisi yüksek disiplin kuruluna ait olduğu hk. danıştay kararı 

Danıştay 12. Daire 2008/3966 E., 2011/915 K.

Devlet Memurluğundan Çıkarma Yerine Bir Alt Ceza Verilmesi

İsteğin Özeti: Ankara 4. İdare Mahkemesi'nce verilen 12.12.2007 günlü, E:2006/2341, K:2007/2480 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti : Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Tülay Şeran Balaban

Düşüncesi: Davacının eyleminin karşılığı olan Devlet memurluğundan çıkarma cezasını görüşme ve bu konuda karar verme yetkisi yüksek disiplin kuruluna ait olduğundan, müfettişin alt ceza önerisi nedeniyle davacının durumunun kurum disiplin kurulunca görüşülmesi ve bu kurulca önerinin reddi üzerine atamaya yetkili amirce ceza verilmesi karşısında işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık görülmemiş olup, İdare Mahkemesince, dava konusu işlemin belirtilen gerekçeyle iptali gerekirken disiplin amirince 657 sayılı Yasa'nın 126. maddesinde verilen yetkinin kullanılması durumunda bent belirtme zorunluluğu bulunmamasına rağmen işlemin bu gerekçeyle iptalinde hukuki isabet bulunmamakla beraber karar sonucu itibariyle yerinde olduğundan, kararın belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı: Gül Filiz Ercan Aslantaş

Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp İdare Mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle İdare Mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:

Dava, davacının, 1/8 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 17.7.2006 günlü işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Ankara 4. İdare Mahkemesi'nin 12.12.2007 günlü, E:2006/2341, K:2007/2480 sayılı kararıyla; dosyanın incelenmesinden; davacının Elektrik İşleri Etüd İdaresi Genel Müdürlüğü Makine İkmal Dairesi Başkanlığı Atölye Şube Müdürlüğünde mühendis olarak çalıştığı, Atölye Şube Müdürlüğü'ne vekalet eden ……'un izinli veya raporlu olduğu durumlarda vekaleten bu görevi yürüttüğü, 26.5.2006 tarihinde şube müdürlüğüne vekalet ettiği sırada aynı şubeye bağlı işçi ……'la, görevi olmadığı halde şubede muhafaza edilen evrakı karıştırdığı gerekçesiyle tartıştığı ve ……'ın rapor almasını gerektirecek şekilde fiili hareketi sonucu yaralanmasına sebep olduğu, söz konusu olay üzerine disiplin soruşturması açıldığı, kurum müfettişince yapılan soruşturmada davacının yapmış olduğu eylem, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-f maddesinde yer alan "Amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak" fiili kapsamında değerlendirilerek Devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilmesinin uygun görüldüğü, ancak iyi sicilden dolayı kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının teklif edildiği, disiplin kurulunda teklif edilen cezanın olayda işçi ……'ın da kusuru bulunduğundan bahisle oyçokluğu ile reddedildiği, bunun üzerine disiplin amirince davacıya aylıktan kesme cezası verildiğinin anlaşıldığı, bu durumda davacının, yapılan disiplin soruşturması sonucunda disiplin kurulunca ceza verilmesi uygun bulunmayarak reddedilmesi sonucunda disiplin amirince söz konusu fiili 657 sayılı Kanun'un 125.maddesinin C bendine göre aylıktan kesme cezası verildiği görülmekte ise de, davacının fiil ve eylemi 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin C bendinde belirtilen hangi fiil ve davranış kapsamında olduğu belirtilmeksizin disiplin amirince 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile tecziye edilmesine ilişkin işlemde şekil yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idare, işlemin 657 sayılı Yasanın 126. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tesis edilmesi nedeniyle bent belirtme zorunluğunun bulunmadığını, işlemin hukuk ve usule uygun olduğunu ileri sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini istemektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-f maddesinde, amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak fiilinin Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektirdiği, aynı maddenin son bölümünde ise, geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan memurlar için, verilecek cezalarda bir derece hafif olanın uygulanabileceği, kuralı düzenlenmiştir.

Aynı Kanunun 126. maddesinde ise; "Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilir. Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler. Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklıdır." kuralına yer verilmiştir.

20 gün işe gelmeyen memurun mobbinge uğradığı savunması dikkate alınır mı? 20 gün işe gelmeyen memurun mobbinge uğradığı savunması dikkate alınır mı?

Yukarıda sözü edilen düzenlemelerle uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarmaya ilişkin disiplin cezalarının hangi makamlar tarafından karara bağlanacağı, karara bağlanan bu disiplin cezalarının ise hangi makamlar tarafından onaylanacağı belirlenmiştir. Bu kapsamda, disiplin kurullarının ayrı bir ceza tayinine yetkisi olmadığı hususu açık olmakla birlikte, Devlet memurluğundan çıkarma veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren eylem nedeniyle yapılan soruşturma sonucu soruşturmacı tarafından önerilen cezayı değerlendiren yetkili disiplin kurullarının eylemi sabit görmesi, fakat geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olanlar ve iyi veya çok iyi derecede sicil alanlar için bir alt ceza uygulanması yönünde kanaate varması halinde; disiplin kurullarının bu yetkilerini kendilerinin kullanacağı, verecekleri kararların ise Kanun'da belirtilen makamlar tarafından onaylanacağı kuşkusuzdur.

Olayda; disiplin kurulunca davacının 1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması talebi reddedilmiş olduğundan, atamaya yetkili amirce 657 sayılı Yasa'nın 126. maddesinin tanıdığı yetki doğrultusunda disiplin cezası verildiği açık olup, bu aşamada söz konusu kusurlu fiilin aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasını gerektiren fiiller kapsamında tekrar tanımlanması konusunda yetkili amire yükümlülük yüklenemeyeceğinden İdare Mahkemesince 657 sayılı Yasa'nın hangi maddesinin hangi bendi uyarınca ceza verildiği belirtilmediğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmesinde hukuki isabet bulunmamaktadır.

Ancak, dosyanın incelenmesinden, davacının, şube müdürlüğüne vekalet ettiği sırada aynı şubeye bağlı işçi ……'a, görevi olmadığı halde şubede muhafaza edilen evrakı karıştırdığı gerekçesiyle tartıştığı ve ……'ın rapor almasını gerektirecek şekilde fiili hareketi sonucu yaralanmasına sebep olduğu, söz konusu olay üzerine disiplin soruşturması açıldığı, kurum müfettişince yapılan soruşturmada davacının eylemi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-f maddesinde yer alan "Amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak" fiili kapsamında değerlendirilerek, fiili Devlet memurluğundan çıkarma cezası gerektirmekle beraber geçmiş hizmetlerinin ve sicilinin iyi olmasından dolayı bir alt ceza olan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmesi gerektiği belirterek dosyanın yüksek disiplin kurulu yerine kurum disiplin kurulunda sevk edildiği ve disiplin kurulunca teklif edilen cezanın olayda işçi ……'ın da kusuru olduğu, onun için de ceza teklif edilmesi gerektiğinden bahisle oyçokluğu ile reddedildiği, bunun üzerine disiplin amirince davacıya aylıktan kesme cezası verildiği görülmüştür.

Soruşturma sırasında davacının sabit görülen eylemi 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-f maddesinde düzenlenen, amirine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak fiili olup bu cezanın Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektirdiği ve bu cezayı verip vermeme, fiilin sübuta erdiği sonucuna varılması halinde cezayı kabul etme ve kişinin geçmiş hizmetleri ve sicili iyi ise yine bir alt cezanın uygulanıp uygulanmayacağına karar verme, yine suçun sabit olmadığı veya başka nedenlerle öneriyi reddetme yetkisi yüksek disiplin kuruluna ait olup; olayda, müfettişçe yüksek disiplin kuruluna ait olan bu yetkinin kullanılarak soruşturma dosyasının yüksek disiplin kurulu yerine kurum disiplin kuruluna sevk edildiğinin ve disiplin kurulunca da eylemin karşılığı olan cezanın Devlet memurluğundan çıkarma cezası olduğu ve bu konuda karar verme yetkisinin yüksek disiplin kurulunda olduğu gözetilmeksizin önerinin incelenerek karar verildiği ve önerinin reddi üzerine disiplin amirince ceza verildiğinin anlaşılması nedeniyle işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık görülmemiştir.

Bu durumda, dava konusu işlemin yetki yönünden hukuka aykırı olması nedeniyle iptali gerekirken, İdare Mahkemesince disiplin amirinin bent belirtmesi gerektiği gerekçesiyle iptalinde hukuki isabet bulunmamakla birlikte karar sonucu itibariyle yerindedir.

Açıklanan nedenlerle, Ankara 4. İdare Mahkemesi'nce verilen 12.12.2007 günlü, E:2006/2341, K:2007/2480 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, 23.2.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Editör: TE Bilisim