İşçinin mazeret izinleri nelerdir ?
4857 sayılı iş kanununa tabi çalışan işçilerin kanuna göre mazaret izni hakları vardır
-
İşçi ölüm izni
-
işçi evlenme izni
- işçi doğum izni
İşçilerin kullanacakları mazeret iznlerine ilişkin açıklamalar 4857 sayılı iş kanununda yapılmıştır. İş kanununda sayılan mazeret izinleri işçi açısından en az kullanılacak izin süreleridir ve bu süreler işveren tarafından kaldırılamaz veya daha az şekilde kullandırılamaz.Bunun yanında işçi ve işveren arasında yapılacak olan sözleşmelerde izin süreleri artırılabilir veya işçi yeni mazeretlere ilişkin ücretli veya ücretsiz izin hakları tanınabilir. Mazeret izinleri kanunda, toplu veya bireysel sözleşmede belirlenen mazeretin gerçekleştiği zamanda bu olaya bağlı olarak kullanılması gerekmektedir. Örneğin işçiye verilmesi gereken evlenme izni evlilik olayının olduğu tarihte talep edilerek kullanılmaldır. Evlenme olayında bu izin kullanılmayıp 3-5 ay sonra kullanmadığım evlenme iznini kullanmak istiyorum şeklinde işçi bir izin talep edemez. Aşağıda iş kanununda yer alan mazeret izinlerine kısaca değinelim.Ancak yazının başında da belirttiğimiz üzere ilgili izinler yapılacak olan sözleşme ile arttırılabilir.
Mazeret izinleri:
- İş Kanunu’nda işçinin günlük hayatta yaşayabileceği bir takım olağanüstü durumlar veya özel hayatındaki olaylardan ötürü yıllık izinden farklı olarak kullanabileceği belirli mazeret izinleri sayılmıştır. Bu mazeret izninin yalan beyanla ilişkilendirilmeyen, gerçek ve belirli mazeretlere dayalı olduğu durumlarda işverence iznin verilmesi zorunlu tutulmuştur.
Mazerete dayalı olarak iznini kullanan işçi bu izni kullanırken ücretini de almaktadır. Yani bu iznin bir nevi ücretli izin olduğu söylenebilir. İşveren mazeret izni alan işçinin ücretini ödemek zorundadır. Ücrette herhangi bir kesinti yapılması söz konusu olamaz
- Mazeret izninin kullanılması işçinin talebine bağlıdır. İşçinin işverene bir talebi olmadan veya işverene bildirim yapılmadan habersiz yapılan devamsızlıklar mazeret izni kapsamında sayılmamaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2011/6774 E., 2013/13240 sayılı kararında, “Mazeret izinlerinin kullanılabilmesi için kural olarak işçinin bu yönde talepte bulunması gerekir.” denilmektedir. Dolayısıyla mazerete dayalı olarak izin kullanılmasında işçinin talebi mutlaka gerekli bir şart niteliğindedir. Yıllık ücretli izinde olduğu gibi çalışma süresiyle beraber kendiliğinden doğan bir hak değildir.
- Mazeret izinleri belirli mazeretler için kullanılabilir. Bu izinlerin kullanılabilmesi için mazeretlerin doğması şarttır. Mazeret izinleri sadece mazeret sebebinin doğduğu anda kullanılabilir. Bu izin mazeretlerin son bulması veya hiç doğamaması ya da doğduğu halde kullanılmayıp sonraya aktarılması gibi durumlarda kullanılamaz. Yani bu mazeretlere dayanılarak daha sonra izin alınması veya iznin bir kısmının kullanılıp kalan kısmın daha sonraya aktarılması söz konusu olamaz. İşçinin daha sonra kullanmaya yönelik talebi olsa bile bu talep işveren tarafından dikkate alınmaz.
Mazeret izni hakkı doğduğu halde bu hakkını kullanmayan işçi iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda kullanılmayan mazeret izninin ücretini isteme talebinde bulunamaz. Aynı şekilde işveren tarafından da bu mazeret izinlerinin mazeretin doğduğu anda kullandırılmayıp iş sözleşmesi sona erdikten sonra kullanılmayan iznin karşılığı bir ücret verilmesi söz konusu olamaz.
Bu durum Yargıtay 9. Hukuk dairesinin E.2009/32740 K. 2010/247 sayılı sayılı kararında, “… yıllık ücretli izin dışındaki yasal diğer izinlerin, izni gerektiren olgunun gerçekleştiği anda kullanılması gerekir… İşçi bu iznini, izni gerektiren olay bittikten sonra işverene talepte bulunarak kullanamayacağı gibi ilerde kullanmadığı gerekçesi ile karşılığı ücretin ödenmesini talep edemez.” denilerek desteklenmiştir.
İş Kanunu Ek Madde 2 aynen;
Mazeret izni
Ek Madde 2
İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir.
İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir."