Evrak üzerine not yazmak disiplin suçu olur mu?

 Memur tarafından hazırlanan bir yazıya 1. hukuk müşaviri vekilinin düzeltme talimatının yerine getirilmesi konusunda ilgili tarafından 1. hukuk müşaviri vekiline yönelik olarak "Sn. ................... Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yön. hükümlerini dikkatli inceleyiniz" içerikli not yazması nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-h maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılmasının mevzuata aykırılık teşkil ettiği hakkında.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE

İşyerine bıraktığı boş izin dilekçesi onaylanmayan memura disiplin cezası verilebilir mi? İşyerine bıraktığı boş izin dilekçesi onaylanmayan memura disiplin cezası verilebilir mi?

Esas No: 2012/9161

Karar No: 2016/1578

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; davalı idare bünyesinde hukuk müşaviri olarak görev yapan davacı tarafından disiplin cezası olmaksızın uyarılması yolundaki 27.12.2010 günlü, 5865 sayılı ve 5866 sayılı işlemler ile 11.1.2011 günlü, 127 sayılı uyarma cezasının ve 24.12.2010 tarihli inceleme raporunun iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davacı hakkında yapılan şikayet üzerine açılan soruşturma sonucu düzenlenen inceleme raporu daha sonra tesis olma ihtimali bulunan idari işlemlerin ön hazırlık aşaması niteliğinde bulunduğundan, disiplin cezası olmaksızın yazılı olarak uyarılması ise idarelerin iç işleyişine yönelik ceza niteliği olmayan yazışma niteliğinde olduğundan, tek başına hukuki sebepler doğuran, davacının durumunda değişiklik yapacak kesin ve yürütülebilir işlemler olmadığından esasının incelenme olanağı bulunmadığı, uyarma cezası verilmesine ilişkin işlemin ise; davacı tarafından amirince yapılan düzeltme talebine neticesinde usulünce bilgi vermesi gerekirken nezaket ve saygı kurallarını aşacak şekilde not göndermesi görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranış olduğundan, eylemine uygun ceza verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare mahkemesince soruşturma sonucu düzenlenen inceleme raporunun iptali isteminin kesin ve yürütülebilir işlem olmadığından esasının incelenme olanağı bulunmadığı yönünde verilen karar ve dayandığı gerekçe, hukuk ve usule uygun olup 49. maddede belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, kararın bu kısmına yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.

Kararın, disiplin cezası olmaksızın yazılı olarak uyarılması işlemlerine ilişkin kesin ve yürütülebilir işlemler olmadığından esasının incelenme olanağı bulunmadığı yönünden reddine ilişkin kısmı yönünden;

Davacının tutum ve davranışlarında gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği hususunun bildirilmesine ilişkin işlemler; her ne kadar kamu görevlilerinin disiplin cezaları dışında ve disiplin cezası niteliği taşımayan bir biçimde yazılı olarak ikaz edilmelerine imkan tanıyan bir düzenleme bulunmaması nedeniyle disiplin cezası niteliği taşımasa da, davacının özlük dosyasında bulunan bu işlemin davalı idarenin davacı hakkında takdir yetkisini kullanacağı çeşitli işlemlerde dikkate alınabilecek olması karşısında, davacının hukuki durumunu etkileyebileceği ve bu nedenle de idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemler niteliğinde olduğu açıktır.

Bu durumda uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, davacının tutum ve davranışlarında gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiği şeklinde yazılı olarak ikaz edilmesi işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu bir idari işlem bulunmadığı gerekçesiyle davanın 27.12.2010 tarihli, 5865 ve 5866 sayılı işlemlere ilişkin kısmının incelenmeksizin reddinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Kararın, davacının uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısmı yönünden ise:

Dosyanın incelenmesinden davalı idarede hukuk müşaviri olarak görev yapan davacı tarafından hazırlanan bir yazıda 1. hukuk müşaviri vekilinin düzeltme talimatının yerine getirilmesi konusunda davacı tarafından 1. hukuk müşaviri vekiline yönelik olarak "Sn. ................... Resmi Yazışmalarda Uygulanacak Esas ve Usuller Hakkında Yön. hükümlerini dikkatli inceleyiniz" içerikli not yazması nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/A-h maddesi uyarınca uyarma cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin A-h bendinde " Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak." uyarma cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.

Bu durumda, davacı hakkındaki disiplin cezasına konu olan eylemin görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak kapsamında değerlendirilemeyeceğinden disiplin cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve bu işleme karşı açılan davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen reddi ile idare mahkemesi kararının, davacının soruşturma sonucu düzenlenen inceleme raporunun iptali isteminin kesin ve yürütülebilir işlem olmadığından esasının incelenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kısmının oybirliği ile onanmasına; kısmen kabulü ile, disiplin cezası olmaksızın yazılı olarak uyarılması işlemlerine ilişkin kesin ve yürütülebilir işlemler olmadığından esasının incelenme olanağı bulunmadığı yönünden reddine ilişkin kısmının oybirliği ile, uyarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kısmının ise oyçokluğu ile bozulmasına, dosyanın bozulan kısımlar hakkında yeniden bir karar verilmek üzere mahkemeye gönderilmesine bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23.03.2016 tarihinde karar verildi.

KARŞI OY :

Davacıya uyarma cezası verilmesine ilişkin kısım hakkında idare mahkemesince verilen kararın onanması gerektiği görüşüyle kararın bu kısmına katılmıyoruz.

Editör: TE Bilisim