Disiplin işlemlerinde lehe düzenlemenin uygulanması hakkında

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 14. maddesinde yer alan disiplin cezalarının "yinelenme" halinde ağırlaştırılarak uygulanmasına ilişkin düzenlemeye, 08/03/2018 günlü, 30354 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun'da yer verilmediği, bu itibarla 7068 sayılı Kanun ile davacı lehine bir düzenleme getirildiği ve yeni düzenlemenin davacının lehine olduğu görüldüğünden, İdare Mahkemesince, davacı lehinde olan durumun dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

İKİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/8669

Karar No : 2023/2192

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : İstanbul Valiliği

İSTEMİN KONUSU : İstanbul 10. İdare Mahkemesince verilen 30/10/2019 günlü, E:2019/1806, K:2019/2070 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir. YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem : İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü emrinde polis memuru olarak görev yapan davacı; "görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak" disiplin suçunu işlediğinden bahisle Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 5/A-6. ve 14. maddeleri uygulanmak suretiyle "4 ay kısa süreli durdurma" cezası ile cezalardırılmasına ilişkin İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu işleminin iptali istenilmiştir.

Zimmet suçunun zamanaşımını belirlerken en son usulsüz kaydın esas alınması gerektiği Zimmet suçunun zamanaşımını belirlerken en son usulsüz kaydın esas alınması gerektiği

İstanbul 10. İdare Mahkemesinin 31/01/2012 günlü, E:2011/644, K:2012/133 sayılı dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararı, Danıştay Beşinci Dairesinin 15/02/2018 günlü, E:2016/16263, K:2018/9321 sayılı kararıyla bozulmuştur.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İstanbul 10. İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; Danıştay Beşinci Dairesinin bozma kararına uyulmak suretiyle; davacının, ekip amirinin verdiği bir başka görevi yerine getirmek için görevli bulunduğu noktadan ayrıldığı, söz konusu görevi yerine getirmesinin ardından görev yerine dönmediği, başka bir noktada görevli bulunan ekip aracının içinde oturduğu, bu durumun davacının kendi beyanları ve tanık ifadeleriyle doğrulandığı, disiplin cezasına konu eylemin sübut bulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; verilen disiplin cezasının açıkça hukuka aykırı olduğu, görev listesi uyarınca turnikeler bölgesinde çalışıyor gözüktüğü, fakat bölge amirinin anonsu üzerine farklı bir noktada görevlendirildiği ve verilen görevi eksiksiz bir şekilde yerine getirdiği, telsiz anonsu ile görev yeri değişikliğinin olağan olduğu, motorize ekipler için herhangi bir ihtiyaç, yemek ve mola saati belirlendiği, olay günü görevini yerine getirdikten sonra 56533 kod no.lu ekibin yanına gittiği, aksi bir anons gelmediği takdirde bulunduğu yerden ayrılamayacağı, yeni bir görev olmadığı için o an yanında bulunduğu ekip aracında kısa süreli dinlenme ihtiyacını giderdiği ve yeni gelecek görevlerin anonsunu beklediği, görev yapan tüm personelin dinlenme ihtiyaçlarını bu şekilde giderdiği belirtilerek, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN CEVABI : Davalı idare tarafından cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : Ahmet Gökçe Çalık

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay ikinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesinin E:2020/1823 sayılı esasında kayıtlı iken, Danıştay Başkanlık Kurulunun, Danıştay dava daireleri arasındaki iş bölümünün belirlenmesine ilişkin 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" başlıklı kısmının 6. fıkrası uyarınca gönderme kararı verilmeksizin Dairemize devredilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

Davacı olay günü 15.00-23.00 saatleri arasında Tem Otoyolu park girişi ve turnikeler arasında motorize trafik polisi olarak görev yapmaktadır.

Grup amir vekilinin telsiz anonsu yönlendirmesiyle Gayrettepe katılım noktasına Vali ve İl Emniyet Müdürünün geçişini sağlamak üzere gönderilmiş, dönüş esnasında arıza yapan bir aracın güvenli bölgeye çekilmesini sağlamış, sonrasında ise Esenyurt katılım noktasında beklemekte olan ekip aracının yanına gelmiş ve dinlenmek için aracın içinde oturmuştur.

Park ve turnikeler arasında görevli davacının, görev yerinde olmadığı yönünde tutulan tutanak üzerine açılan soruşturma neticesinde, davacı İstanbul Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu kararıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 5/A-6. ve 14. maddeleri uygulanarak "4 ay kısa süreli durdurma cezası ile cezalardırılmıştır.

Bu işlemin iptali istemiyle temyizen incelenmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT :

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 1. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde "Emniyet Örgütünde çalışan her sınıftan memura verilecek disiplin cezalarını gerektiren eylem, işlem, tutum ve davranışlarla cezaların derece ve miktarı bu Tüzükte gösterilmiştir." düzenlemesi yer almaktadır.

Aynı Tüzük'ün 5/A-6. maddesinde "Görevde kayıtsızlık göstermek, görevi savsaklamak veya geçerli bir özrü olmaksızın belirtilen sürede bitirmemek," fiilinin üç günlük aylıktan kesme cezasını gerektireceği hükme bağlanmış; Tüzük'ün "Yinelenme" başlıklı 14. maddesinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan halinde "Disiplin cezası verilmesine neden olmuş bir eylem, işlem, tutum veya davranışın cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde yenilenmesinde bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren değişik eylem, işlem, tutum veya davranışlar nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulanmasında da bir derece ağır ceza verilir." düzenlemesi; Ek 1. maddesinde "Emniyet örgütü memurlarından, Devlet memurluğundan ya da meslekten çıkarma cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olanlar hakkında, uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından başlayarak beş yıl, diğer cezaların uygulanmasından başlayarak on yıl geçtikten sonra, ilgili, atamaya yetkili amire başvurarak verilmiş olan disiplin cezalarının sicilinden silinmesini isteyebilir." düzenlemesi, Ek 3. maddesinde ise "14 ve 15’inci maddeler hükümlerinin uygulanmasında, bir cezanın üst ve alt kademeleri, ağır ya da aşağı derecede ceza sayılmaz." düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün dava konusu işlem tarihinde "yenilenme" iken 26/06/2015 günlü, 2015/7911 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla "yinelenme" olarak başlığı değiştirilen 14. maddesi, "eylem, işlem, tutum veya davranışın disiplin cezasının sicilden silinmesine ilişkin süre içinde yinelenmesi" ya da "aynı derecede cezayı gerektiren, fakat değişik eylem, işlem, tutum veya davranışlar nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü defa uygulanması" halinde uygulama alanı bulmaktadır.

Anılan Tüzük'ün "Eylem, İşlem, Tutum ve Davranışlar" başlıklı ikinci bölümünde disiplin cezasını gerektiren eylem, işlem tutum ve davranışlar bentler halinde düzenlenmiştir. Bazı bentlerde tek bir eylem, işlem, tutum ve davranışın, bazı bentlerde ise birbirinden farklı eylem, işlem, tutum ve davranışın sonucunda disiplin cezası öngörülmektedir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 5. maddesinde, "Bu Kanunun genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır." denilmek suretiyle suç ve cezalar hakkında bu Kanun'da düzenlenen genel hükümlerin, idari veya adli suç ve ceza ayrımı yapılmaksızın uygulanması gerektiği ifade edilmiş; Kanun'un 7. maddesinin ikinci fıkrasında da, "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ifadesine yer verilerek "lehe kanun uygulaması" ilkesi getirilmiştir.

Öte yandan; ceza hukuku kökenli bir ilke olan "lehe olan hükmün uygulanması ilkesi" uyarınca işlendiği zamanın hukuk normları uyarınca suç sayılan bir fiil, sonradan yürürlüğe giren yeni bir düzenleme ile suç olmaktan çıkarılmış ise veya sonradan yürürlüğe giren düzenleme, suçun işlendiği zaman mevcut olan düzenlemeye göre suçlunun lehine ise, sonraki düzenlemenin daha önce işlenmiş olan fillere uygulanması gerekmektedir.

Kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimi tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapılmaktadır. Bu anlamda idari işlem niteliğindeki disiplin yaptırımının da tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de, ilke olarak suç ve cezada lehe olan normun uygulanması kuralının disiplin cezaları yönünden de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Dolayısıyla, fiilin işlendiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunan mevzuat ile daha sonra yürürlüğe giren mevzuat hükümleri farklı ise disiplin cezası ile cezalandırılacak olan kişilerin lehine olan mevzuat hükmü dikkate alınmalıdır.

Uyuşmazlıkta, davacıya isnat edilen fiilin sabit olduğu anlaşılmakta ise de, Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğünün 14. maddesinde yer alan disiplin cezalarının "yinelenme" halinde ağırlaştırılarak uygulanmasına ilişkin düzenlemeye, 08/03/2018 günlü, 30354 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve emniyet teşkilatı mensuplarına ilişkin disiplin kurallarını yeniden düzenleyen 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Kabul Edilmesine Dair Kanun'da yer verilmediği, bu itibarla 7068 sayılı Kanun ile davacı lehine bir düzenleme getirildiği ve yeni düzenlemenin davacının lehine olduğu görüldüğünden, İdare Mahkemesince, davacı lehinde olan durumun dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, belirtilen değerlendirme yapılmaksızın davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi          kararında hukuka uyarlık

bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE,

2.İstanbul 10. İdare Mahkemesince verilen 30/10/2019 günlü; E:2019/1806, K:2019/2070 sayılı temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca BOZULMASINA,

3. Aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası uyarınca, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen İdare Mahkemesine gönderilmesine,

4.  2577 sayılı Yasa'nın (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde Danıştayda karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Editör: Haber Merkezi