Çalıştığı birim kapatılan sözleşmeli personel hakkında karar
Davacının yapmış olduğu görevin Cumhurbaşkanlığı teşkilatında bir karşılığının bulunmadığı, çalıştığı birimin kapatılmasından sonra, yerine herhangi birisinin de istihdam edilmediği görüldüğünden hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle tesis edilen sözleşmesinin feshine yönelik işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/2013
Karar No : 2022/3548
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Cumhurbaşkanlığı
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 11/05/2022 tarih ve E:2022/1736, K:2022/1123 sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı (mülga) Halkla İlişkiler Başkanlığında sözleşmeli büro görevlisi olarak görev yapan davacının, sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 04/12/2018 tarih ve E.146746 sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve diğer parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara 12. İdare Mahkemesinin 11/06/2020 tarih ve E:2019/411, K:2020/823 sayılı kararıyla;
Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 6. maddesi ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının görevlerinin ve birimlerinin belirlendiği, Halkla İlişkiler Başkanlığının bu birimler arasında sayılmadığı, davacının görev yaptığı Halkla İlişkiler Başkanlığının mülga olduğu, görev tanımlarının Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığı görev tanımları arasında sayıldığı, davacının yapmış olduğu görevin Cumhurbaşkanlığı Teşkilatında bir karşılığının bulunmadığı, davacının çalıştığı birimin kapatılmış olması nedeniyle yerine herhangi birisinin istihdam edilmediğinin belirtildiği, bu durumda, mevzuat hükümlerinden, hizmetin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması halinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmenin tek taraflı feshedilebileceği, ayrıca davacı ile imzalanan hizmet sözleşmesinin 8. maddesinde tarafların bir ay önce ihbar etmek şartıyla sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceğinin anlaşıldığı, davacıya 06/12/2018 tarihinde sözleşmesinin feshedileceğine dair ihbar yapıldığı ve bilahare hizmetine ihtiyaç kalmadığı belirtilerek 06/01/2019 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 26/03/2021 tarih ve E:2020/1845, K:2021/722 sayılı kararıyla;
Davalı idare bünyesinde 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli Büro Personeli olarak görev yapan ve hakkında görevinde başarısız ya da yetersiz olduğuna dair bir tespit bulunmayan davacının sözleşmesi, görev yaptığı Halkla İlişkiler Başkanlığının kapatıldığı, bu nedenle hizmetin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmadığından bahisle feshedilmiş ise de, davacı ile aynı birimde görev yapan bir kısım personelin başka kurumlara tayin edildiğinin, bir kısmının ise ihtiyaca binaen Teşkilatların değişik birimlerinde görevlendirildiğinin görülmesi karşısında, davacının Büro Personeli statüsünde istihdam edildiği de dikkate alınmak suretiyle aynı birimde görev yapan diğer personel gibi, Teşkilatın başka birimlerinde istihdam edilme veya başka kurumlara tayin imkanının bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın, sözleşmesinin, hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle feshedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka, hakkaniyete ve mevzuata uyarlık bulunmadığı,
Nitekim, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'ne 24/10/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile eklenen 14/A maddesiyle, İdari İşler Başkanlığında bu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 14. maddesine göre istihdam edilen sözleşmeli personelden hizmetine ihtiyaç kalmayanların uygun görülmesi halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 657 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (B) fıkrası kapsamındaki durumlarına uygun pozisyonlara atanabilmelerine imkan tanındığı da görüldüğü gerekçesiyle,
Davacının istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 12. İdare Mahkemesince verilen 11/06/2020 tarih ve E:2019/411, K:2020/823 sayılı kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline ve davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediliş tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Daire Kararının Özeti: Danıştay Onikinci Dairesinin 20/10/2021 tarih ve E:2021/5442, K:2021/5235 sayılı kararıyla;
Uyuşmazlıkta; dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde, Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 1. maddesi ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının görevlerinin ve birimlerinin belirlendiği, Halkla İlişkiler Başkanlığının bu birimler arasında sayılmadığı, davacının görev yaptığı Halkla İlişkiler Başkanlığının mülga olduğu, görev tanımlarının Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığının görev tanımları arasında sayıldığı, davacının yapmış olduğu görevin Cumhurbaşkanlığı Teşkilatında bir karşılığının bulunmadığı, davacının çalıştığı birimin kapatılmış olması nedeniyle yerine herhangi birisinin istihdam edilmediğinin anlaşıldığı,
Bu durumda; Cumhurbaşkanlığı teşkilatının yeniden yapılandırılıyor olması ve yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ile 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın Ek 6. maddesinin (d) bendinde yer alan düzenleme dikkate alındığında, hizmetin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması halinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmeli personelin sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedilebileceği, ayrıca davacı ile imzalanan "Hizmet Sözleşmesi"nin 8. maddesinde tarafların bir ay önce ihbar etmek şartıyla sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği anlaşılmakta olup; davacıya 06/12/2018 tarihinde sözleşmesinin
feshedileceğine dair ihbar yapıldığı ve bilahare hizmetine ihtiyaç kalmadığı belirtilerek 06/01/2019 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedildiği görüldüğü gerekçesiyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması, dava konusu işlemin iptali, davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediliş tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki temyize konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 26/03/2021 tarih ve E:2020/1845, K:2021/722 sayılı kararında hukuki isabet bulunmadığı belirtilerek anılan kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge idare Mahkemesi Israr Kararının Özeti: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 11/05/2022 tarih ve E:2022/1736, K:2022/1123 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin iptali ve davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediliş tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının hizmet sözleşmesinin hizmetine ihtiyaç kalmaması üzerine mevzuata uygun olarak feshedildiği, temyize konu kararda davacının statüsünün hatalı olarak 657 sayılı Kanun'un 4/B maddesi kapsamındaki sözleşmeli personel olarak değerlendirildiği, ancak davacının Cumhurbaşkanlığına özgü özel mevzuat hükümleri çerçevesinde sözleşmeli olarak istihdam edildiği; davacının teşkilatın başka bir biriminde istihdam edilme durumu veya başka kurumlara tayin imkanının araştırılmadığı yönündeki gerekçenin Anayasa ve 2577 sayılı Kanun'a aykırı olarak yerindelik denetimi anlamına geldiği ve idarenin takdir yetkisini ortadan kaldırır nitelikte olduğu; kaldı ki teşkilatın değişik birimlerinde istihdam edilmesine karar verilen personelin hukuki statülerinin davacı ile aynı olmadığı; işlem tarihinden sonra yapılan mevzuat değişikliğine dayanılarak dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu yönündeki tespitin hukuken kabul edilebilir olmadığı ileri sürmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, hizmet sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeden feshedildiği, görev yaptığı birimin mülga olmadığı Cumhurbaşkanlığı teşkilatı içerisinde başka bir birimle birleştirildiği, kendisi ile aynı durumda olan diğer tüm çalışanların başka kurumlara veya teşkilat içerisinde başka birimlere nakledilerek çalışmalarına imkan tanındığı, sadece kendisinin hizmet sözleşmesinin feshedildiği, idarenin takdir yetkinin sınırsız olmadığı ve keyfi olarak kullanılamayacağı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ MUHAMMED AKTAŞ'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı Halkla İlişkiler Başkanlığında sözleşmeli büro görevlisi olarak görev yapan davacı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi ile 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar" kapsamında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinde sözleşmeli personel statüsünde büro görevlisi olarak 14/08/2015-31/12/2015 tarihleri arasında çalışmak üzere imzalanan Hizmet Sözleşmesine istinaden Genel Sekreterlik Halkla İlişkiler Başkanlığı emrindeki görevine başlamış, müteakip yıllarda sözleşmesi yenilenmiş ve son olarak dava konusu 04/12/2018 tarih ve E.146746 sayılı Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı işlemiyle hizmet sözleşmesinin 8. maddesinde yer alan "Taraflar, bir ay önce ihbar etmek şartıyla sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebilir" hükmü uyarınca davacıya 06/12/2018 tarihinde sözleşmesinin feshedileceğine dair ihbar yapılmış ve daha sonra 06/01/2019 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedilmesine karar verilmiştir.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesinin birinci fıkrasında "Sözleşmeli personel", "Kalkınma planı, yıllık program ve iş programlarında yer alan önemli projelerin hazırlanması, gerçekleştirilmesi, işletilmesi ve işlerliği için şart olan, zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde, Bakanlar Kurulunca belirlenen esas ve usuller çerçevesinde kurumun teklifi ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca vizelenen pozisyonlarda, mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılmasına karar verilen ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileridir." şeklinde tanımlanmış; aynı maddenin üçüncü fıkrasında, "Bu şekilde istihdam edilenler, hizmet sözleşmesi esaslarına aykırı hareket etmesi nedeniyle kurumlarınca sözleşmelerinin feshedilmesi veya sözleşme dönemi içerisinde Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen istisnalar hariç sözleşmeyi tek taraflı feshetmeleri halinde, fesih tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kurumların sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilemezler." hükmü yer almıştır.
06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına ilişkin Esaslar'ın 1. maddesinde, "Bu Esaslar, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (B) fıkrası hükmü uyarınca kamu idare, kurum ve kuruluşlarında mali yılla sınırlı olarak sözleşme ile çalıştırılan ve işçi sayılmayan kamu hizmeti görevlileri hakkında uygulanır.", "Sözleşmenin feshi" başlıklı Ek 6. maddesinde, "Personelin; a) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması, b) İşe alınma açısından gerekli olan niteliklerden herhangi birini sonradan kaybetmesi, c) Sözleşme dönemi içerisinde mazeretsiz ve kesintisiz üç gün veya toplam on gün süreyle görevine gelmemesi, ç) Hizmet sözleşmesinde belirtilen koşullara uymaması nedeniyle bağlı bulundukları yöneticileri tarafından yazılı olarak uyarılmasına rağmen söz konusu koşullara uymama halinin tekrarlanması, (Danıştay Onikinci Dairesinin 10/12/2014 tarih ve E:2011/6048, K:2014/8538 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.) d) Hizmetinin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması, e) Bir proje kapsamında işe alınması durumunda istihdam edildiği projenin tamamının veya proje bölümlerinin sözleşmede öngörülen süreden önce tamamlanması, f) (Ek: 20/02/2017-2017/9949) Terör örgütleriyle eylem birliği içerisinde olması, bu örgütlere yardım etmesi, kamu imkan ve kaynaklarını bu örgütleri desteklemeye yönelik kullanması ya da kullandırması, bu örgütlerin propagandasını yapması, hallerinden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmesi tek taraflı feshedilir. Personel; kendi isteği ile bir ay önceden haber vermek koşuluyla veya Ek 1 inci maddenin dördüncü fıkrasının (b) ve (c) bendi uyarınca sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir. ..." düzenlemesine yer verilmiştir.
10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin "Personelin statüsü" başlıklı 13. maddesinde; "(1) Merkez Teşkilatında; a) Kadrolu personel, b) Kadroya bağlı süreli personel, c) Kadroya bağlı olmayan süreli personel, ç) Kısmi zamanlı personel, d) Sözleşmeli personel, görev yapar. ... (7) Sözleşmeli personel, 657 sayılı Kanun ile diğer Kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalınmaksızın, bu Kararname hükümlerine ve akdedilecek sözleşmeye göre istihdam edilen personeldir." hükmü; "Sözleşmeli personele ilişkin hükümler" başlıklı 14. maddesinde ise; "(1) İdari İşler Başkanlığında, 657 sayılı Kanunun ve diğer kanunların sözleşmeli personele ilişkin hükümlerine bağlı kalınmaksızın sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Sözleşmeli personel hakkında, bu Kararnamede düzenlenmeyen ve sözleşmede yer almayan hususlarda sözleşmeli personel çalıştırılmasına ilişkin mevzuat hükümleri uygulanır. (2) Sözleşme yapmaya İdari İşler Başkanı yetkilidir. ..." hükmü yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı Halkla İlişkiler Başkanlığında (mülga) sözleşmeli büro görevlisi olan davacının, görev yaptığı birimin kapatılması üzerine hizmetine ihtiyaç kalmadığından bahisle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanmıştır. 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 6. maddesi ile Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının görevleri ve birimleri belirlenmiş, davacının görev yaptığı Halkla İlişkiler Başkanlığı bu birimler arasında sayılmayarak kapatılmış olup, kapatılan bu birimin görev tanımlarına Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığının görev tanımları arasında yer verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının yapmış olduğu görevin Cumhurbaşkanlığı teşkilatında bir karşılığının bulunmadığı, çalıştığı birimin kapatılmış olması nedeniyle yerine herhangi birisinin de istihdam edilmediği anlaşılmıştır.
Bu durumda; Cumhurbaşkanlığı teşkilatının yeniden yapılandırılıyor olması ve yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ile 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'ın Ek 6. maddesinin (d) bendinde yer alan düzenleme dikkate alındığında, hizmetin gerektirdiği pozisyona ihtiyaç kalmaması halinde ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sözleşmeli personelin sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedilebileceği ve yine davacı ile imzalanan "Hizmet Sözleşmesi"nin 8. maddesi uyarınca tarafların bir ay önce ihbar etmek şartıyla sebep göstermeksizin sözleşmeyi feshedebileceği anlaşılmakta olup; davacıya 06/12/2018 tarihinde sözleşmesinin feshedileceğine dair ihbar yapıldığı ve devamında hizmetine ihtiyaç kalmadığı belirtilerek 06/01/2019 tarihi itibarıyla sözleşmesinin feshedildiği görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediliş tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin isteminin de reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2.İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 11/06/2020 tarih ve E:2019/411, K:2020/823 sayılı kararının kaldırılması, dava konusu işlemin iptali ve davacının işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının hak ediliş tarihlerinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin 11/05/2022 tarih ve E:2022/1736, IK2022/1123 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 05/12/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Ankara Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesinin temyize konu 11/05/2022 tarih ve E:2022/1736, K:2022/1123 sayılı ısrar kararının, usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi ve ısrar kararının onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.
GEREKÇEDE KARŞI OY
Dava, Cumhurbaşkanlığı Merkez Teşkilatı Halkla İlişkiler Başkanlığında sözleşmeli büro görevlisi olarak görev yapan davacının, sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin 04/12/2018 tarih ve E.146746 sayılı işlemin iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve diğer parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Uyuşmazlıkta, davacı ile imzalanan Hizmet Sözleşmesinin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/B maddesi ile 06/06/1978 tarih ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan "Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar"ın değişik 14. maddesi uyarınca akdedilmiş olduğu belirtilmiş ise de, dosya içeriğinden davacının hangi statüde işe alındığı ve göreve devam ettiğinin anlaşılamadığı, Bölge İdare Mahkemesi tarafından da davacının statüsünün belirlenmesi yönünde herhangi araştırma ve inceleme yapılmaksızın karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda, Mahkemece davacının hukuki statüsünün belirlenmesine yönelik gerekli araştırma ve inceleme ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri uyarınca bir değerlendirme yapıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinden bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadan verilen kararda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu kararın yukarıda yer verilen gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden katılmıyorum.