Bazı Üst Kademe Kamu Yöneticilerinin Cumhurbaşkanı Onayı ile Atanmasını Düzenleyen Kuralın İptali
Anayasa Mahkemesi 11/10/2023 tarihinde E.2018/120 numaralı dosyada, (3) numaralı Üst Kademe Kamu Yöneticileri ile Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usûllerine Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…(II) sayılı cetvelde yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayı ile…” ibaresinin (II) Sayılı Cetvel ’de yer alan “I. Hukuk Müşavirleri (Bakanlık Bağlı, İlgili, İlişkili Kuruluşları)” ve “Spor Müşavirleri” yönünden konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; (II) Sayılı Cetvel’in kalan kısmı yönünden konu bakımından yetki yönünden Anayasa’ya aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine, içeriği itibarıyla Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline, iptal hükmünün kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar vermiştir. |
Dava Konusu Kural
Dava konusu kuralda, (3) numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne (CBK) ekli (II) Sayılı Cetvel’de yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Cumhurbaşkanı onayı ile atama yapılacağı düzenlenmiştir.
İptal Talebinin Gerekçesi
Dava dilekçesinde özetle; öncelikle CBK’ya ekli (II) Sayılı Cetvel’de sayılan kadro ve görevlerin üst kademe kamu yöneticisi olup olmadığının tespitinin yapılması gerektiği, bunların üst düzey kamu yöneticisi olarak tanımlanması durumunda atamalarının doğrudan Cumhurbaşkanınca yapılması gerekirken kuralla atamalarının başka makamlarca yapılmasına imkân tanındığı, Cumhurbaşkanı’nın üst düzey kamu yöneticilerini atama yetkisinin başka bir makamın teklifine bağlı tutulamayacağı belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Mahkemenin Değerlendirmesi
A. CBK’ya Ekli (II) Sayılı Cetvel’de Yer Alan “ Hukuk Müşavirleri (Bakanlık Bağlı, İlgili, İlişkili Kuruluşları)” ve “Spor Müşavirleri” Yönünden
3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu’nun 30. maddesinde, spor müşaviri olarak kimlerin atanabileceği açıkça düzenlenmiştir. Dava konusu kuralın olmaması durumunda (3) numaralı CBK’ya ekli (II) Sayılı Cetvel’de yer alan kadro, pozisyon ve görevler arasında bulunan spor müşavirlerini atamaya yetkili merci ve atama usulü bakımından 3289 sayılı Kanun hükmü uygulanacaktır. Dolayısıyla dava konusu kuralın spor müşavirleri yönünden kanunun açıkça düzenlediği bir konuya ilişkin olduğu değerlendirilmiştir.
Bakanlık ilgili kuruluşları arasında yer alan kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) personel rejiminin düzenlendiği 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye (399 sayılı KHK) ekli 1 Sayılı Cetvel’de belirtilen kadrolara yönetim kurulu kararı ile atama yapılacağı hükmü yer almakta, I. Hukuk Müşavirleri de yönetim kurulunun atama yetkisine sahip olduğu kadrolar arasında bulunmaktadır. Bu itibarla dava konusu CBK kuralının olmaması durumunda (3) numaralı CBK’ya ekli (II) Sayılı Cetvel’deki kadro, pozisyon ve görevler arasında yer alan KİT’lerin I. Hukuk Müşavirlerini atamaya yetkili merci ve atama usulü bakımından 399 sayılı KHK’da düzenlenen hüküm uygulanacaktır. Dolayısıyla dava konusu kuralın KHK’nın açıkça düzenlediği bir konuya ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
B. CBK’ya Ekli (II) Sayılı Cetvel’in Kalan Kısmı Yönünden
1. Konu Bakımından Yetki Yönünden
Kuralın Anayasa’nın CBK ile düzenlenmesi yasaklanan hak ve ödevler ile ilgili herhangi bir düzenleme içermediği, ayrıca Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasının üçüncü cümlesine aykırı bir yönü de bulunmadığı değerlendirilmiştir. Kuralla aynı alanda hüküm ifade eden karşılaştırmaya esas olabilecek nitelikte, kanunla yapılan herhangi bir düzenleme de tespit edilememiştir. Bu itibarla kuralın kanunda açıkça düzenlenen bir konuya ilişkin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’nın 104. maddesinin on yedinci fıkrasına aykırı olmadığına ve iptal talebinin reddine karar vermiştir.
2. İçerik Yönünden
Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde benimsenen temel esaslardan biri üst kademe kamu yöneticilerinin bizzat Cumhurbaşkanı tarafından atanmasıdır. Kendilerini atayan Cumhurbaşkanı ile göreve gelmeleri esası benimsenen üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı ile birlikte görev yapıp onunla birlikte görevden gitmeleri yönündeki yaklaşım da bu ilkenin bir sonucudur. Bu bağlamda (3) numaralı CBK’ya ekli (I) Sayılı Cetvel’de yer alan kadro, pozisyon ve görevlere Anayasa’nın 104. maddesiyle uyumlu olarak doğrudan Cumhurbaşkanınca atama yapılması öngörülmüştür. Bununla birlikte (3) numaralı CBK’da sadece üst kademe kamu yöneticilerinin atama usul ve esasları değil aynı zamanda kamu kurum ve kuruluşlarında atama usul ve esasları da düzenlenmiştir. Dolayısıyla CBK’ya ekli cetvellerdeki tüm kadro, pozisyon ve görevler kategorik olarak üst kademe kamu yöneticiliği sıfatını işaret etmemektedir.
Üst kademe kamu yöneticilerinin atanmalarına ilişkin usul ve esasların CBK’yla düzenlenebileceğiyle ilgili olarak tereddüt bulunmamaktadır. Ancak Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca atanma esaslarına ilişkin olarak yapılacak düzenlemenin üst kademe kamu yöneticilerine münhasır olması gerekir. Zira Anayasa koyucu sadece üst kademe kamu yöneticileriyle sınırlı olarak atanma esaslarının belirlenmesi yetkisini Cumhurbaşkanı’na bırakmıştır. Kendilerini atayan Cumhurbaşkanı ile göreve gelme esasına tabi olmayan diğer kamu görevlilerinin atanma esaslarının CBK ile belirlenmesi mümkün değildir. Diğer kamu görevlileri yönünden Anayasa’nın 128. maddesindeki atanma esaslarının kanunla düzenlenmesi güvencesi varlığını devam ettirmektedir. Dolayısıyla üst kademe kamu yöneticilerinin kimler olduğunun CBK’yla açık ve net bir biçimde belirlenmesi diğer kamu görevlilerine sağlanan anayasal güvencelerin zedelenip zedelenmediğinin denetimi bakımından oldukça önem taşımaktadır. Ancak (3) numaralı CBK’da üst kademe kamu yöneticilerinin kimler olduğu açık bir biçimde düzenlenmemiş, CBK’ya ekli farklı cetvellerin oluşturulması ve bu cetvellerde yer alan kadro, pozisyon ve görevlerin farklı kurallara tabi tutulması yöntemi benimsenmiştir. Bu cetveller incelendiğinde ise Anayasa Mahkemesinin tespit ettiği ölçütlere göre üst kademe kamu yöneticisi olan ve olmayanlara birlikte yer verildiği anlaşılmıştır.
Öte yandan CBK’ya ekli (II) Sayılı Cetvel’de yer alan kadro, pozisyon ve görevleri üstlenenlerin bir kısmı üst kademe kamu yöneticisidir. Dava konusu kurala göre üst kademe kamu yöneticisi olarak yapılacak atama için Cumhurbaşkanı’nın iradesi yeterli olmayıp birden fazla iradenin aynı sonuca yönelik biçimde açıklanması gerekmektedir. Ancak Anayasa’nın 104. maddesinde üst kademe kamu yöneticilerinin Cumhurbaşkanı tarafından atanacağı belirtilerek bu konuda Cumhurbaşkanı tek başına yetkili kılınmıştır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın üst kademe yöneticilerini atama yetkisi bir başka makamın onayına tabi tutulamayacağı gibi bir başka makamın teklifine de bağlı tutulamaz. Bu itibarla kural Anayasa’nın 104. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle kuralın Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.