Danıştay, davacının işlediği kabul edilerek cezalandırılmasına dayanak alınan eylemi yönünden ayrıca bir soruşturma yapılması gerektiğine, Yüksek Disiplin Kurulu aşamasında saptanan fiil yönünden yeni bir soruşturma oluru alınarak davacı lehine ve aleyhine olan tüm deliller araştırılmadan, bu fiillere ilişkin savunması alınmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığına hükmetti.


T.C.

D A N I Ş T A Y Beşinci Daire

Esas No : 2016/17762

Karar No : 2017/24014

TÜRK MİLLETİ ADINA


....

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuçlar doğurmaları sebebiyle subjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi, kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.

Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.

Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi, soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da isnada maruz kalanların hukuki güvencesidir. Bu itibarla, disiplin cezası vermeye yetkili mercilerce kamu görevlilerinin disiplin suçu sayılacak eylemlerinin işlenildiğinin öğrenilmesi halinde, bir muhakkik tayin edilerek disiplin soruşturması açılması, muhakkik tarafından soruşturulanın lehine ve aleyhine olan tüm bilgi ve belgeler toplanmak ve bilgi sahibi olanların ifadeleri ile ilgilinin ne ile suçlandığı açıkça belirtilerek savunması alınmak suretiyle yasal süresi içerisinde soruşturmanın tamamlanması, yürütülen soruşturma sonucunda, adli, idari ve disiplin yönünden soruşturulan hakkında muhakkikin kanaat ve teklifinin de yer aldığı soruşturma raporunun hazırlanarak raporun disiplin cezası vermeye yetkili amire veya kurula sunulması üzerine yetkili amir ve kurullarca soruşturma dosyasının incelenerek karar verilmesi hukuki güvenlik ilkesinin de gereğidir.

Yukarıda belirtilen ilkelerin gereği olarak soruşturma veya disiplin kurullarınca karar verme aşamasında isnat edilen fiilin aynı zamanda farklı bir madde kapsamına girdiğinin anlaşılması durumunda ise bu maddede belirtilen fiilin usulüne uygun soruşturma kapsamına dahil edilmesi veya yeni bir soruşturma olurunun alınması, yeni bir soruşturmacının atanması, davacının bu madde kapsamında ayrıca savunmasının alınması ve buna göre tahkikatın yürütülmesi gerekmektedir.

Bir alt disiplin cezası verme yetkisi hakkında karar Bir alt disiplin cezası verme yetkisi hakkında karar

Olayda, yukarıda yer verilen disiplin ilkeleri doğrultusunda, kusurlu halin tespitinden sonra belli yasal süreler içerisinde ilgili memur hakkında disiplin soruşturması açıldığı, bağımsız bir muhakkik tayin edilerek yürütülen soruşturma ile davacının Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesine ilişkin savunmasının alındığı, bu madde hükmüne göre inceleme ve araştırma yapıldığı, İl Disiplin Kurulunca verilen 23.6.2010 tarih ve 2010/9 sayılı kararla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesi uyarınca davacının meslekten çıkarma cezasıyla cezalandırılmasının uygun bulunduğu; ancak Yüksek Disiplin Kurulunun 13.10.2010 tarih ve 2010/525 sayılı kararıyla Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/7. ve 8/14. maddelerinin birlikte uygulanmasıyla disiplin cezası verilmesine rağmen 8/14. maddesi kapsamında ek bir soruşturma yapılarak savunması alınmadan davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği görülmüştür.

Emniyet Teşkilatı Disiplin Tüzüğü'nün 8/6. maddesinde belirtilen ve İl Disiplin Kurulu kararına dayanak alınan "Hırsızlık, gasp, dolandırıcılık, irtikap, rüşvet, zimmet, ihtilas, ırza geçme, ırza tasaddi, sahtecilik, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması, kalpazanlık, kasten adam öldürme veya bu suçları işlemeye teşebbüs etmek," fiili ile aynı Tüzüğün 8/7. ve 8/14. maddelerinde belirtilen ve Yüksek Disiplin Kurulunun kararına dayanak alınan "Yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak," ve "Görev sırasında yardım isteyen güvenlik görevlilerine haklı bir neden yokken yardımdan kaçınmak veya bildiği veya gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak," fillerinin, unsurları bakımından birbirinden farklı oldukları ve sübut bulup bulmadıklarına ilişkin incelemenin her biri için ayrı ayrı yapılması gerektiği açıktır.

Bu durumda, dava konusu edilen işlemde davacının işlediği kabul edilerek cezalandırılmasına dayanak alınan "Yetkisini veya nüfusunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla veya kin veya dostluk nedeniyle kötüye kullanmak" ve "Görev sırasında yardım isteyen güvenlik görevlilerine haklı bir neden yokken yardımdan kaçınmak veya bildiği veya gördüğü bir suçun izlenmesi ve suçlunun yakalanması için gerekli girişimde bulunmamak" eylemleri yönünden ayrıca bir soruşturma yapılmadığı anlaşılmakta olup, Yüksek Disiplin Kurulu aşamasında saptanan bu filler yönünden yeni bir soruşturma oluru alınarak davacı lehine ve aleyhine olan tüm deliller araştırılmadan, bu fiillere ilişkin savunması alınmadan tesis edilen işlemde hukuka uyarlık ve bu husus irdelenmeden verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle....


Kararın tamamını okumak için tıklayınız.

Editör: TE Bilisim