Yüksek disiplin kurulunda avukat katılımının kabul edilmemesi ceza verilmesine engel mi?
İlgilinin yüksek disiplin kurulu toplantısında kendisini sözlü olarak savunma ve vekil bulundurma talebinin beyan edilmesine rağmen avukatının katılımının kabul edilmeyerek savunma hakkının engellendiği ileri sürülmekte ise de, müfettişlikçe 10/03/2016 tarihinde ifadesinin alındığı, 02/05/2016 tarihinde yazılı savunmasını vermiş olduğu, dava konusu işlemde de kurul huzurunda savunmasını yapmış olduğunun belirtildiği, Yüksek Disiplin Kurulunca son savunmasının da alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği göz önüne alındığında, davacının bu iddialarının dava konusu işlemi hukuken sakatlar nitelikte görülmediği hakkında.
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/1886 E. , 2022/1053 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1886
Karar No : 2022/1053
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: …Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacının, "ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozucu faaliyette bulunma" suçunu işlediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (a) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu Yüksek Disiplin Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; soruşturma raporunda yer alan ifade tutanakları, dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının, isnat edilen disiplin suçunu işlediğinin sabit olduğu, bu disiplin suçundan dolayı 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (a) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacının yüksek disiplin kurulu toplantısında kendisini sözlü olarak savunma ve vekil bulundurma talebinin beyan edilmesine rağmen avukatının katılımının kabul edilmeyerek savunma hakkının engellendiği ileri sürülmekte ise de, müfettişlikçe 10/03/2016 tarihinde ifadesinin alındığı, 02/05/2016 tarihinde yazılı savunmasını vermiş olduğu, dava konusu işlemde de kurul huzurunda savunmasını yapmış olduğunun belirtildiği, Yüksek Disiplin Kurulunca son savunmasının da alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği göz önüne alındığında, davacının bu iddialarının dava konusu işlemi hukuken sakatlar nitelikte görülmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 657 sayılı Kanun'da tanımlanan disiplin suçunun oluşmadığı, Yüksek Disiplin Kurulu toplantısında kendisini sözlü olarak savunma ve vekil bulundurma hakkının kullandırılmadığı, soruşturmanın adil, tarafsız ve objektif biçimde yürütülmediği, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek, kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin …İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi …İdaari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın …İdare Mahkemesine gönderilmesine, 14/03/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY:
…Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünde veri hazırlama ve kontrol işletmeni olarak görev yapan davacı, sosyal medyadaki yazışmalarıyla "ideolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozucu faaliyette bulunma" suçunu işlediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (a) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmıştır.
Ancak, soruşturma kapsamında alınan ifadelerden; işine bağlı, özverili, iş arkadaşları ve amirleriyle sorunsuz olarak çalışan bir memur olduğu, iş yerinde siyasi içerikli konuşmalar yapmadığı anlaşıldığından, sosyal medyadaki yazışmaları nedeniyle kurumun huzur, sükun ve çalışma düzenini bozduğundan söz etmek mümkün değildir.
Öte yandan; 657 sayılı Kanun'un 129. maddesinde, hakkında memurluktan çıkarma cezası istenen memura, Yüksek Disiplin Kurulu toplantısında kendisini bizzat veya vekili vasıtasıyla savunma hakkı tanınmış ve davacı da toplantıda vekil bulundurmak istediğini beyan etmiş ise de, avukatı toplantıya alınmamış ve davacının savunma hakkını etkili şekilde kullanması engellenmiştir.
Bu durumda; davacının, 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (a) alt bendi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından, davanın reddine ilişkin …İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle karara katılmıyorum.