Memurun hizmet dışında mesai haricinde işlediği fiilden disiplin cezası alması 

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(ı) maddesinde; "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" eylemi aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır. Memurun hizmetlerle alakalı olmayan durumlar nedeniyle mesai saatleri dışında işlemiş olduğu fiiller nedeniyle disiplin cezası ile cezalandırılamayacağına ilişkin danıştay kararı yazımız ekindedir.

Danıştay

12. Daire

Esas No                                : 2014 / 4359

Karar No                             : 2017 / 6170

Karar Tarihi                        : 30.11.2017

ÖZÜ: DAVACIYA İSNAT EDİLEN FİİLLER HİZMET DIŞINDA İŞLENDİĞİNDEN, 657 SAYILI YASANIN 125/C-(I) MADDESİ UYARINCA DİSİPLİN CEZASI VERİLEMEYECEĞİ HAKKINDA.

Karşı Taraf (Davalı) : Sağlık Bakanlığı İstemin Özeti : Ankara 12. İdare Mahkemesince verilen 31/12/2013 tarihli ve E:2013/1127, K:2013/2362 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Düşüncesi : Davacının eylemi, "hizmet dışında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" kapsamında olup, "hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunduğu" iddiasıyla verilen cezanın iptaline karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Son savunma alınmadan memuriyetten çıkarma cezası verilemeyeceği Son savunma alınmadan memuriyetten çıkarma cezası verilemeyeceği

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava; Bitlis Tatvan Devlet Hastanesi'nde uzman doktor olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/15 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 12.12.2011 tarihli ve 334632 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince, davacının alkollü şekilde kaza yaptığı, görevli bulunduğu Tatvan Devlet Hastanesi'nde müşahade altına alındığı, burada alkolmetreye üflemeyerek, istenildiği zaman kan vermeyerek memuriyet vakarına yakışmayan tutum ve davranışlar sergilediği, bu suretle görevli bulunduğu hastanedeki tavır ve davranışlarıyla, hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunduğundan, davacının anılan fiiline uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(ı) maddesinde; "Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak" eylemi aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

Dava dosyasının incelenmesinden; 2012 yılı Şubat ayında istifa ederek görevinden ayrılan davacının, Bitlis Tatvan Devlet Hastanesi'nde uzman doktor olarak görev yaptığı 15.09.2011 tarihinde, saat 07.00 dolaylarında kendisinin kullandığı araç ile yolcu otobüsünün çarpışması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kaza sonrasında olay yerinde alkolmetreye üflemeyi reddettiği, Tatvan Devlet Hastanesinde müşahade altına alındığı ve burada da alkolmetreye üflemediği ve kan vermek istemediği, kimden alındığı belli olmayan bir kanın polis memurlarına teslim edildiği, daha sonra davacıdan alkol muayenesi için alınan kan örneğinin Uzm. Dr. ..., Opr. Dr. ... isimli doktorlarla birlikte Hemşire ..., Hemşire ... ve pansumancı ... tarafından tetkik için laboratuara götürülmesi esnasında kanın başka bir kan ile değiştirilerek "delilleri gizleme, karartma ve yok etme" suçlamasıyla ilgili olarak gözaltına alınmaları ve polis ve savcı nezaretinde alınan kan örneğinden 53 promil alkol çıkması ile ilgili olarak başlatılan soruşturma sonunda düzenlenen 29.09.2011 tarihli ve 76/4 sayılı raporda özetle, alkollü şekilde araç kullanmak suretiyle kaza yaparak, alkometreye üflemeyerek, istenildiği zaman kan vermeyerek memuriyet vakarına yakışmayan tutum ve davranışlar sergilediğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/C-(ı) maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması yönünde teklif getirildiği, bu teklif doğrultusunda davacının, 657 sayılı Kanun'un 125/C-(ı) maddesi uyarınca 1/15 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının, alkollü şekilde araç kullanmak suretiyle kaza yaptığı, alkometreye üflemediği ve istenildiği zaman kan vermediği şeklinde sübut bulan fiillerinin Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte bulunduğu sabit olmakla birlikte, söz konusu eylemin doktorluk görevi ile ilgisi bulunmadığı ve anılan fiilerin mesai saatleri dışında gerçekleştiği de göz önüne alındığında, "hizmet dışında" gerçekleştiğinin kabulü gerekmekte olup, söz konusu fiilin "hizmet içinde" gerçekleştiğinden bahisle aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 30/11/2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

İdare Mahkemesi kararı hukuka ve mevzuata uygun olduğundan, davacının temyiz isteminin reddedilerek İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum.

Editör: TE Bilisim