İl İçi Görevlendirmelerde memura Taksi Parası Ödenebilir mi?
Bilindiği üzere, 6245 sayılı Harcırah Kanunu geçici görevle memuriyet mahalli dışına görevli personellere taksi bedeli ödenmesine izin vermiştir. Ancak, kişinin memuriyet mahalli içinde görevlendirilmesi halinde ise bu bedelin ödenmesine imkan bulunmamaktadır. Sayıştay Temyiz Kurulu da bu yönde yapılan ödemenin kamu zararı olduğuna hükmederek ilgililerden tahsiline karar vermiştir.
Memuriyet Mahalli İçi Geçici Görevde Taksi Parasına İlişkin Sayıştay Örnek Kararı
Kamu İdaresi Türü
Yılı2007
Dairesi4
Dosya No32719
Tutanak No34116
Tutanak Tarihi27.12.2011
Kararın Konusu
TEMYİZ KURULU KARARI
Duruşma talebinde bulunan dilekçi Hasan DEMİRLİ ile Sayıştay Savcısının sözlü açıklamalarının dinlenmesinden ve dosyada mevcut belgelerin okunup incelenmesinden sonra gereği görüşüldü;
1-) 755 sayılı İlam’ın 1. maddesi ile, Necip ÖZÇER’in memuriyet mahalli içinde geçici olarak görevlendirmesine rağmen ilgiliye memuriyet mahalli (Gebze) ile başka şehirde (İstanbul) bulunan ikametgahı arasındaki yol giderlerinin ödenmesi nedeniyle 245,00.-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Dilekçi dilekçesinde özetle; TÜBİTAK’ın, 278 sayılı Kanun ile kendisine verilen görevleri yapmak üzere kurulduğunu ve kuruluş amacına uygun olarak uygulamalarda esneklik sağlayacak çeşitli özerklik, muafiyet ve istisnalar tanındığını, TÜBİTAK'ın görevlerinin arasında, Kurum dışına bedeli karşılığında (Dış Destek) hizmetler yaptığını, yukarıda belirtilen özel mevzuat hükümlerinin incelenmesi sonucunda anlaşılacağını,
Dış destekli projelerden yapılan harcamalar için her ne kadar 2006 yılında 5018 sayılı Kanunun uygulanmasına geçiş aşamasında bütçeye gelir ve gider kaydedilerek işlem yapılsa da, harcırah için yapılan ödemelerin proje maliyeti içerisinde gösterildiğini ve dış desteği veren (yani müşteri) kişiye Enstitüce fatura kesilerek bedelinin alındığını, bu nedenle tahsilatın tamamının bütçe geliri olarak düşünülmemesi gerektiğini, 278 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinden de anlaşılacağı üzere, desteği veren kişinin bilgisi dahilinde maliyetlendirme yapıldıktan sonra, kalan tutarın yani gelir-gider farkının %60'ının, Kurum hissesi olarak bütçe gelirine kaydedildiğini,
5018 sayılı Kanuna geçiş aşamasında Kurumun daha önce 1050 sayılı Kanuna tabi olmaması ve harcırah, satın alma v.s. tüm işlemler için kendi özel mevzuatının bulunması nedenleri ile aslında 2006 ve 2007 yıllarında bir mevzuat boşluğu yaşandığını 2008 yılı Bütçe Kanununun (E) İşaretli Cetvelinin 45. maddesi hükmü ve buna dayanılarak çıkartılan Esas ve Usuller incelendiğinde görüleceğini, Maliye Bakanlığı ve TÜBİTAK arasında imzalanan Protokol ile yapılan bu düzenlemenin, konunun Maliye Bakanlığınca da kabul edildiğini gösterdiğini, 2008 yılında 5798 sayılı Kanun ile yeniden düzenlenen 278 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi ile de bu uygulamanın sürekli hale getirildiğini yani dış destekli projeler için gündelik ve konaklama tutarları belirlenerek Harcırah Kanunu kapsamı dışına çıkartıldığını, hesaplarının takibinin de gelir ve gider hesapları ile ilgilendirilmeyerek emanet hesaplarında izlenmeye başlandığını,
Harcırah Kanununun sekizinci maddesinin üçüncü fıkrasında "Sözleşmeli olarak çalıştırılıp da sözleşmelerinde verilecek harcırah belirtilmiş olan kimseler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz." Denildiğini, TÜBİTAK ile TEZ-KOOP-İŞ sendikası arasında 01.03.2005 - 28.02.2007 dönemlerini kapsayan on birinci dönem Toplu İş Sözleşmesinin otuz altıncı maddesinde "İşverence hazırlanacak esaslara göre yolluk ödenir." ibaresi yer aldığını, TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü’nde personel istihdamının, 4857 sayılı İş Kanunu'na göre düzenlendiğinden, işe alınan personel ile Enstitü adına Enstitü Müdürü tarafından iş sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile tarafların TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü’nde yürürlükte olan tüm yönerge ve yönetmeliklerin hükümlerini kabul ettiklerini beyan ettiklerini, konu yapılan Toplu İş Sözleşmesi ve İş Sözleşmeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde, 01.01.2006 tarihi itibari ile 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamına alınan kurumda, işverence hazırlanan yolluk yönetmeliği hükümlerine göre harcırah ödenmesinin yasaya aykırılık teşkil etmediğinin düşünüldüğünü,
Daha önce 6245 sayılı Kanuna tabi olmayan TÜBİTAK ve diğer kuruluşların 5018 sayılı Kanunun 81 nci maddesinin değerlendirilmesi sonucunda kapsama alınması ile ilgili tartışmalı konunun, 2006 yılı bittikten sonra 18.04.2007 tarih, 2007-1 Esas ve 2007-2 Karar numaralı Danıştay Kararı ile sonuçlandığını, söz konusu karar incelendiğinde görüleceği üzere sadece 5018 sayılı Kanun ile 6245 sayılı Kanun hükümlerine atıfta bulunulduğunu ancak 5436 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesinden bahsedilmediğini, bu madde hükmü ile yani düzenleme yapılıncaya kadar katma bütçeli idarelere yapılan atıfların daha önce katma bütçeli olan idarelere yapılacağının belirtildiğini Yani TÜBİTAK'ın katma bütçeli idare olarak değerlendirilerek 6245 sayılı Kanun kapsamına alınmasının bu gün için dahi tartışmalı olduğunu,
Buna rağmen, projeler dışında yapılan tüm görevlendirmelerde 01.01.2006 tarihinden itibaren Harcırah Kanunu hükümlerinin uygulandığını, Harcırah kanunu kapsamında 10 gün için azami yatacak yer verilerek projelerin yürütülmesinin imkansızlığının sorgu aşamasında da ayrıntıları ile açıklandığını aksi durumda proje personelini hem görevlendirip hem de masraflarını kendisinin karşılamasını istemek gibi bir durumla karşı karşıya kalınacağını,
Kamu zararı ile ilgili 5018 sayılı Kanunun 71. maddesi hükümlerince bir kamu zararından bahsedebilmek için kamu kaynağında bir azalmaya sebep olunması gerektiğini,
Geçiş döneminde yaşanan bu olaylar karşısında uygulayıcı durumda olan kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmalinin olmadığını,
Bu nedenle, dış destekli projeler kapsamında gerçekleştirilen geçici görevlendirmelerde ödenen konaklama giderlerinin Harcırah Kanunu kapsamında değerlendirilmesinin uygun olmayacağını, harcamaların maliyet unsuru olması ve bütçe kayıtlarına alınmış olmasına rağmen bütçe gelir-gideri ile ilişkisinin bulunmaması nedeniyle kamu zararının ortaya çıkmadığını ve bu işlemlerin özel mevzuat çerçevesinde yürütülmesi gerektiğinin sonradan anlaşılması ve yaptıkları işlemin yerindeliğinin kabul edilmiş olması nedenleriyle; uygulayıcılar olarak kendilerinin kasıt, kusur veya ihmalinin bulunmadığını ve ilamın kaldırılması gerekliğini belirtmiştir.
Savcılık, TÜBİTAK’ın 01.01.2006 tarihinden itibaren 5018 sayılı Kanun’la özel bütçeli idareler kapsamına alındığından talebin reddedilerek tazmin hükmünün onanması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.
6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun “Muvakkat Vazife Harcırahı Yol Masrafı ve Yevmiye” başlıklı 14. maddesinde muvakkat vazife harcırahı olarak yol masrafı ve yevmiyenin hangi hallerde verileceği sayılmıştır. Buna göre;
1. Birinci maddede yazılı kurumlara ait bir vazifenin ifası maksadıyla muvakkaten yurt içinde veya dışında başka bir yere gönderilenlere;
2. Yeni ve eski memuriyetlerine müteallik bir meseleden dolayı bu kanuna tabi kurumlarca açılan bir dava sebebiyle sanık veya davalı olarak (İşten el çektirilmiş olsun veya olmasın) başka bir yere gönderilenlerden lehinde netice hasıl olanlara;
3. Memuriyet merkezlerinin bulunduğu mahal dışındaki bir vazifeye vekaleten gönderilenlere;
4. Fiilen oturduğu mahalden gayrı bir yere açıktan vekaleten gönderilenlere (yalnız gidiş ve dönüşleri için);
5. Muvakkat kaza salahiyeti ile gönderilenlere yol masrafı ödenebilir.
Rapor dosyası ve ekli belgelerin incelenmesi neticesinde TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü’nde görevli Necip ÖZÇER’in Enstitü’de (Gebze-Memuriyet mahalli) yapılmış olan eğitim görevlendirmeleri sonrasında İstanbul’daki ikametgahına taksi ile gittiği ve bu taksi ile gerçekleşen ulaşım masraflarının Kurum tarafından ödendiği görülmüştür.
6245 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 1. fıkrasında “bir vazifenin ifası maksadıyla muvakkaten yurt içinde veya yurt dışında başka bir yere görevlendirilenlere” yol masrafı ödeneceği belirtilmiş olup, kendi kurumunda ve aynı zamanda memuriyet mahalli içinde bir görevlendirme sonrasında başka bir şehirde bulunan ikametgahına ulaşım masraflarının kurumca karşılanması mümkün değildir.
Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü TÜBİTAK’a bağlıdır. TÜBİTAK ise 01.01.2006 tarihinden itibaren bütün hükümleri ile yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındadır. 5018 sayılı Kanunun 81. maddesiyle, kanun kapsamındaki kurumlara ilişkin olarak 6245 sayılı Kanuna tabi olunmadığı yönündeki tüm istisna ve muafiyetlerin yürürlükten kaldırıldığı açık bir şekilde hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, 6245 Sayılı Harcırah Kanununa tabi olan TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü personeline de yine bu kanun hükümleri doğrultusunda harcırah ödemesi yapılabilecek olup, aksine bir uygulama kanun hükümlerine aykırılık teşkil edecektir.
Harcırah Kanunu’nun emredici ve sınırlayıcı hükümleri toplu iş sözleşmesine konan maddeye dayanılarak çıkarılan Bilim Kurulu Kararı ile aşılamaz. Kaldı ki, TÜBİTAK yönetimi, 01.01.2006 tarihi itibariyle 5018 sayılı yasa kapsamına girmiştir. 5018 sayılı Yasanın “Yürürlükten Kaldırılan Hükümler” başlıklı 81 inci maddesinde de “Bu Kanun kapsamındaki kamu idarelerine ilişkin olarak … 6245 sayılı Harcırah Kanunu’na tabi olunmadığına dair istisna veya muafiyet getiren hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmü yer almıştır. Dolayısıyla, 5018 sayılı Kanun uyarınca 01.01.2006 tarihinden itibaren TÜBİTAK’da bu Yönetmeliğin uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle dilekçi iddialarının reddedilerek 755 sayılı İlam’ın 1. maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,
2-) 755 sayılı İlam’ın 2. maddesi ile, TÜBİTAK TÜSSİDE personelinin 6245 sayılı Kanun’un 6. maddesine aykırı olarak şehirlerarası ulaşımda mutat vasıtalar yerine taksi kullanması ve Necip ÖZÇER’in memuriyet mahalli içinde geçici olarak görevlendirmesine rağmen ilgiliye memuriyet mahalli (Gebze) ile başka şehirde (İstanbul) bulunan ikametgahı arasındaki yol giderlerinin ödenmesi nedenleriyle 255,00.-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Dilekçi iddiası ve Savcılık karşılaması işbu tutanağın 1. maddesinde belirtildiği gibidir.
6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun “Harcırah Hesabında Esas Tutulacak Yol” başlıklı 6. maddesinde; “Harcırah, bu kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, gidip gelmeye en uygun ve kullanılması mutat olan yol ve taşıt araçları üzerinden verilir.
Gidip gelmeye en uygun ve kullanılması mutat olan bu yolda hem muayyen, hem gayrimuayyen tarifeli taşıt işletilmekte ise harcırah hesabında muayyen tarifeli taşıt esas alınır.
Bu yol ve taşıt, yolculukta geçen süreye göre memur veya hizmetli ile ailesi için ödenmesi gereken gündelik ve taşıt ücretleri toplamı dikkate alınarak memur veya hizmetlinin mensup bulunduğu dairece tespit olunur.
Birinci fıkraya göre takip edilmesi gereken yolun dışında bir yoldan veya kullanılması gereken taşıt aracından başka bir araçla yolculuk yapılmasının işin gereğine göre zorunlu olması halinde, bu yol ve taşıt aracına ilişkin masrafların kabulü merkezde ita amiri veya bu durumda olan amirlerin, taşrada memur veya hizmetlinin mensup olduğu kurumun ita amiri durumunda olan kimsenin veya mahallin en büyük askeri ve mülki amirinin önceden verilmiş yazılı bir emri bulunmasına bağlıdır.
…” denilmektedir.
Buna göre, TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (memuriyet mahalli) ile İstanbul-Yeşilköy (başka yer) arasındaki şehirler arası ulaşımda taksi mutat vasıta olarak kullanılması mümkün değildir.
Bununla birlikte, 6245 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 1. fıkrasında “bir vazifenin ifası maksadıyla muvakkaten yurt içinde veya yurt dışında başka bir yere görevlendirilenlere” yol masrafı ödeneceği belirtilmiş olup, kendi kurumunda ve aynı zamanda memuriyet mahalli içinde bir görevlendirme sonrasında başka bir şehirde bulunan ikametgahına ulaşım masraflarının da kurumca karşılanması mümkün değildir.
Bu itibarla, dilekçi iddialarının reddedilerek 755 sayılı İlam’ın 2. maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,
3-) 755 sayılı İlam’ın 3. maddesi ile, geçici görevli olarak başka illere gönderilen kişilere yatacak yer parası olarak harcırahlarını aşan miktarlarda ödeme yapılması nedeniyle 960,00.-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Dilekçi iddiası ve Savcılık karşılaması işbu tutanağın 1. maddesinde belirtildiği gibidir.
6245 sayılı Harcırah Kanununun “Harcırah Hesabında Esas Tutulacak Aylıklar” başlıklı 7. maddesinde;
Hizmetlilerin harcırahı, aldıkları aylık ücret veya ödeneklerine; gündelik ile çalışanların harcırahı da gündeliklerinin 30 katına en yakın memur aylık tutarı üzerinden hesaplanır. Şu kadar ki (Ödenek mukabili çalışanlar hariç) bunların harcırahları hiçbir suretle 4 üncü derecedeki memurlara verilen miktarı geçemez.”
Aynı Kanun’un “Yurtiçinde Verilecek Gündeliklerin Miktarı” başlıklı 33. maddesinde,
a. Bu Kanun gereğince verilecek yurtiçi gündeliklerinin miktarı her yıl bütçe kanunları ile tespit olunur.
d) (Ek fıkra: 21/04/2005 - 5335 S.K./4.mad) Bu Kanun hükümlerine göre gündelik ödenenlerden ( (b) fıkrasına göre gündelik ödenenler hariç) yurt içinde yatacak yer temini için ödedikleri ücretleri belgelendirenlere, belge bedelini aşmamak ve her defasında on gün ile sınırlı olmak üzere gündeliklerinin tamamına kadar olan kısmı ayrıca ödenir.” denilmiştir.
Söz konusu 33. maddenin (a) fıkrasına göre verilecek gündelik 2007 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun “H Cetveli” ile kadro derecesi 1-4 olanlar için 20 TL olarak tespit edilmiştir.
Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerine göre TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü personeline geçici bir görev ile başka bir mahalle gitmeleri halinde, normal gündeliklerinin yanında ayrıca belgelendirilmek kaydıyla gidilen yerde yatacak yer temini için her defasında 10 günü geçmemek üzere kendilerine gündelikleri kadar yani 20,00.-TL’ye kadar ödeme yapılabilecektir. Diğer bir ifade ile geçici görev mahallinde temin edilen konaklama yerleri için günlük olarak ödenebilecek toplam tutar en fazla görevli memur veya hizmetlinin gündeliği kadar olabilecek olup, hak ettiği gündeliğin üzerinde ödeme yapılması mümkün değildir.
Bu itibarla, dilekçi iddialarının reddedilerek 755 sayılı İlam’ın 3. maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,
4-) 755 sayılı İlam’ın 4. maddesi ile, geçici görevli olarak başka illere gönderilen kişilere yatacak yer parası olarak harcırahlarını aşan miktarlarda ödeme yapılması nedeniyle 19.541,00.-TL’ye tazmin hükmü verilmiştir.
Dilekçi iddiası ve Savcılık karşılaması işbu tutanağın 1. maddesinde belirtildiği gibidir.
6245 sayılı Harcırah Kanununun “Harcırah Hesabında Esas Tutulacak Aylıklar” başlıklı 7. maddesinde;
Hizmetlilerin harcırahı, aldıkları aylık ücret veya ödeneklerine; gündelik ile çalışanların harcırahı da gündeliklerinin 30 katına en yakın memur aylık tutarı üzerinden hesaplanır. Şu kadar ki (Ödenek mukabili çalışanlar hariç) bunların harcırahları hiçbir suretle 4 üncü derecedeki memurlara verilen miktarı geçemez.”
Aynı Kanun’un “Yurtiçinde Verilecek Gündeliklerin Miktarı” başlıklı 33. maddesinde,
a. Bu Kanun gereğince verilecek yurtiçi gündeliklerinin miktarı her yıl bütçe kanunları ile tespit olunur.
d) (Ek fıkra: 21/04/2005 - 5335 S.K./4.mad) Bu Kanun hükümlerine göre gündelik ödenenlerden ( (b) fıkrasına göre gündelik ödenenler hariç) yurt içinde yatacak yer temini için ödedikleri ücretleri belgelendirenlere, belge bedelini aşmamak ve her defasında on gün ile sınırlı olmak üzere gündeliklerinin tamamına kadar olan kısmı ayrıca ödenir.” denilmiştir.
Söz konusu 33. maddenin (a) fıkrasına göre verilecek gündelik 2007 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun “H Cetveli” ile kadro derecesi 1-4 olanlar için 20 TL olarak tespit edilmiştir.
Yukarıda yazılı mevzuat hükümlerine göre TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü personeline geçici bir görev ile başka bir mahalle gitmeleri halinde, normal gündeliklerinin yanında ayrıca belgelendirilmek kaydıyla gidilen yerde yatacak yer temini için her defasında 10 günü geçmemek üzere kendilerine gündelikleri kadar yani 20,00.-TL’ye kadar ödeme yapılabilecektir. Diğer bir ifade ile geçici görev mahallinde temin edilen konaklama yerleri için günlük olarak ödenebilecek toplam tutar en fazla görevli memur veya hizmetlinin gündeliği kadar olabilecek olup, hak ettiği gündeliğin üzerinde ödeme yapılması mümkün değildir.
Bu itibarla, dilekçi iddialarının reddedilerek 755 sayılı İlam’ın 4. maddesi ile verilen tazmin hükmünün TASDİKİNE,
Karar verildiği 27.12.2011 tarih ve 34116 sayılı tutanakta yazılı olmakla işbu ilam tanzim kılındı.