Memur mesai takip sistemi ile takip edilmesi mümkün mü?

Kamu kurumlarında memurların mesaiye geliş ve gidiş saatlerinin  kontrolü için kullanılan mesai takip sistemine kart okutmadan mesai ye geliş gidiş yapan ve mesai günlerinde imza takip cizelgesine imza atan memura verilen disiplin cezası mahkemece iptal edilmiştir.

Kararda davacının personel takip sistemini kullanmamak suretiyle kasıtlı olarak kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; personel takip sisteminin binanın giriş çıkışında bulunmadığı, atıl bir yerde bulunduğu, davacının hergün amirinin odasında bulunan imza defterini sabah, öğlen, akşam imzaladığı, mesaiye riayet ettiği; personel takip sisteminin binanın giriş ve çıkışına konulması durumunda daha etkin bir mesai kontrolü yapılabileceği hususları karşısında davacının kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmeme kastı olmadığı, bu yönüyle suçun manevi unsurunun oluşmadığı anlaşıldığından, davacının bu sebeple cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

İşlendiği zaman yürürlükte olmayan bir hükme dayanarak disiplin cezası verilemez İşlendiği zaman yürürlükte olmayan bir hükme dayanarak disiplin cezası verilemez

Danıştay 12. Daire Başkanlığı         2018/994 E.  ,  2020/3440 K.

"İçtihat Metni"

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2018/994

Karar No : 2020/3440

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Genel Müdürlüğü

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): …

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem : ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ... Bölge Otobüs İşletme Şube Müdürlüğü’nde memur olarak görev yapan davacının, 03-06-07-11-12-13-14/06/2013 tarihlerinde verilen talimatlara uymayarak mesaiye giriş ve çıkışlarda manyetik kart okutma cihazını kullanmadığından bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/C-(a) maddesi uyarınca ‘1/30 oranında aylıktan kesme cezası’ ile cezalandırılmasına ilişkin 04.10.2013 tarihli ve 203 sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 04/05/2017 tarihli ve E:2015/3553, K:2017/2280 sayılı bozma kararına uyularak ve esası yeniden incelenerek; Dava konusu olayda, davacının personel takip sistemini kullanmamak suretiyle kasıtlı olarak kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmediğinden bahisle cezalandırılmasına karar verilmiş ise de; personel takip sisteminin binanın giriş çıkışında bulunmadığı, atıl bir yerde bulunduğu, davacının hergün amirinin odasında bulunan imza defterini sabah, öğlen, akşam imzaladığı, mesaiye riayet ettiği; personel takip sisteminin binanın giriş ve çıkışına konulması durumunda daha etkin bir mesai kontrolü yapılabileceği hususları karşısında davacının kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmeme kastı olmadığı, bu yönüyle suçun manevi unsurunun oluşmadığı anlaşıldığından, davacının bu sebeple cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline, Anayasa'nın 125. maddesindeki, "İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür." kuralı gereğince hukuka aykırılığı saptanan işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının verilen talimatlara uymayarak personel takip sistemini kullanmadığı, kasıtlı olarak görev mahallinde kurumca belirlenen usul ve esasları yerine getirmediği, disiplin cezası ile tecziyesine ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Editör: TE Bilisim