Makam Tazminatı
Memurlara makam tazminatı ödemelerinde dikkat edilmesi gerekenler, memur makam tazminatı ödemesi nasıl yapılır, makam tazminatı hakkında mahkeme kararları ve görüş yazıları, vekaleten atananlar makam tazminatı alır mı?
657 sayılı Kanun'a ekli IV sayılı cetvelde unvanları yazılı görevlerde bulunanlara hizalarında gösterilen gösterge rakamlarının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan miktarda makam tazminatı ödenir. Makam tazminatı damga vergisi hariç herhangi bir vergiye tabi tutulmaz ve ödemelerde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır. Bu tazminattan yararlananlara ayrıca yüksek hâkimlik tazminatı ödenmez.
Bu görevlerde makam tazminatını almaya müstahak oldukları tarihten itibaren toplam iki yıl süre ile çalıştıktan sonra emekliye ayrılanlara yukarıdaki fıkraya göre bulunacak miktarın tamamı (926 sayılı Kanuna tabi profesörlere yarısı) hayatta bulundukları sürece her ay T.C. Emekli Sandığınca ödenir. T.C. Emekli Sandığı bu ödemeleri üç aylık devreler halinde faturası karşılığında Hazine'den tahsil eder.
926 sayılı Kanuna tabi bulunan profesörlere ödenecek tazminatın, rütbelerinin karşılığı makam tazminatından az olması halinde, rütbelerinin karşılığı makam tazminatı ödenir.
Buna göre Makam Tazminatı Ödemeleri:
-657 sayılı Kanun'a ekli IV Sayılı Makam Tazminatı Cetvelinde düzenlenmiştir.
-Cetveldeki gösterge rakamlarının aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ödenir.
-Net ödenir. (Sadece Damga Vergisi kesilir.)
- Hak kazanılması ve ödenmesinde aylıklara ilişkin hükümler uygulanır.
- Bu tazminattan faydalananlara ayrıca Yüksek Hâkimlik Tazminatı ödenmez.
- Cetvelde sayılan görevlerde makam tazminatını almaya müstahak oldukları tarihten itibaren toplam iki yıl süre ile çalıştıktan sonra emekliye ayrılanlara aynı miktar emeklilikte de ödenmeye devam olunur.
- Vekaleten atananlarda bu tazminattan faydalanması hakkında sayıştay ve danıştay arasında farklı kararlar vardır.
Sayıştay Genel Kurulunun 02.12.1985 tarihli ve 4517/1 sayılı kararı da:
Makam tazminatının;
1) Her ayın başında peşin olarak ödenmesi,
2) Boş kadrolarda vekaleten görev yapanlara ödenmesi,
3) Kanuni izin, geçici görev gibi sebeplerle geçici ayrılma hallerinde, bu görevleri vekaleten yürütenlere ödeme yapılmaması,
4) Göreve aybaşından sonra başlayanlara gün hesabıyla ay sonunda ödenmesi, istifa halinde, ayrıldığı tarihten ay sonuna kadar olan süreye isabet eden tutarın geri alınmasını öngörmektedir.
Danıştay vekalette makam tazminatı ödenemeyeceği görüşündedir. Danıştay 11. Dairesinin E: 2004/3562, K: 2006/4996 sayılı kararında; “...Personel hukukunda kadro, kamu hizmeti yapan kurumların örgütünü, kamu personelinin örgüt içindeki görevlerini, yetki ve sorumluluklarını ve özlük haklarını gösteren ve düzenleyen bir kavramdır. Memur güvenliğinin önemli bir unsuru olan kadro kavramı kişilerden ayrılmakla birlikte, doğrudan hizmetlere bağlanmıştır. Böylece her kurumda yürütülen hizmetlerin ve hizmetleri gören personelin özlük hakları atandıkları kadrolarla belirlenmiştir. Buna göre, 657 sayılı Yasanın oluşturduğu personel rejiminde memurların görev ve yetkileri ile aylık ve ödenekleri doğrudan doğruya işgal ettikleri kadrolarla ilgili olup, bir görevin vekaleten yürütülmesi halinde ise talep edilecek mali haklar 657 sayılı Yasanın 175. maddesinde düzenlenmiştir. Öte yandan gerek anılan maddede gerekse ek 26. Maddede Kanuna ekli (IV) sayılı cetvelde unvanları yazılı görevleri vekaleten yürütenlere de makam tazminatı ödeneceği yolunda bir düzenleme yer almamıştır.
Bu durumda, ... görevini vekaleten yürüten davacının yukarıda açıklanan kanun hükmü uyarınca makam ve görev tazminatına hak kazanabilmesi için makam tazminatı alınmasını gerektiren görev unvanını almış olması diğer bir deyişle kadroya asaleten atanmış bulunması gerekmekte olup, davacıya makam ve görev tazminatı ödenmemesi yolundaki işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığından işlemin iptali ve hesaplanacak makam ve görev tazminatı tutarının tazminine hükmeden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.” denilmiştir. Devlet Personel Başkanlığı (17.03.2017-1630) (17.01.2017-305) ve Maliye Bakanlığı (14.10.1991 gün ve BÜMKO-KY-10- 115516-7216/26380 sayı - 19.01.1996 gün ve B.07.0.BMK.0.15-115509-1894/879 sayılı Mukteza Yazıları) da bu görüştedir.