Beraat kararı alan memura disiplin cezası verilmesi masumiyet karnesi ihlali midir? Beraat kararı alan memura disiplin cezası verilmesi masumiyet karnesi ihlali midir?

Kaç gün izin verildiği bildirilmeyen memurun çekilmiş sayılamayacağı

memurları vemiş olduğu izin dilekçesinde amirin onay verme veya onay vermeme yetkisi vardır.

Memurun yıllık izinlerini kullanmak için başvuruda bulunduğu, bu dilekçenin aynı tarihte onaylandığı ve yıllık izne ayrılmak istediği tarihte görevden ayrılışının yapıldığı; mübaşir olarak görev yaptığı .... Asliye Hukuk Hakimliği'nin ...tarihli ve ...sayılı yazıları ile ...Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonuna Mübaşir ...'ın  yıllık izninden kullanmak üzere  mahkemedeki görevinden ayrıldığının bildirildiği; ancak, davacının yıllık izin kullanma talepli dilekçesine karşılık olarak davalı idare tarafından kaç gün yıllık izin verildiğine ilişkin bir onay yazısı mevcut olmadığı gibi, davacıya kaç gün yıllık izin verildiğine ilişkin yapılmış bir bildirimin de bulunmadığı, bu durumda; ilgiliye 21 gün yıllık izin verildiğinin ve  iznin bitiş tarihinde göreve başlaması gerektiğinin somut olarak ortaya konulamaması ve bu hususun davacıya bildirilmemiş olması karşısında 657 sayılı Kanun'un 94. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen "Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi" hâlinin söz konusu olmayacağı hakkında.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/5172 E. , 2022/641 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/5172
Karar No : 2022/641

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla ili, ... Adliyesinde hizmetli olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çekilmiş sayılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 30/09/2019 tarihli işleminin iptali ve bu işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının 31/07/2017 tarihinde yıllık izne ayrıldığı, toplam 21 gün yıllık izninin bulunduğu ve bu iznin bitimini müteakip 21/08/2017 tarihinde göreve başlaması gerektiği, ancak bu tarihte göreve başlamayarak 19 gün sonra 09/09/2017 tarihinde göreve başladığı, davacının anılan tarih aralığında göreve gelmediği gün sayısının 9 iş günü olduğu, göreve gelinmeyen günler arasındaki 10 günün ise resmî ve idarî tatil olduğu; ancak, 657 sayılı Kanun'un 94 üncü maddesinde görevden çekilmiş sayılma için aranan görevi terk süresinin, kesintisiz devam eden 10 gün olarak ifade edildiği, iş günü olarak bir ayrıma gidilmediği, kaldı ki göreve gelinmeyen sürelerin yalnızca iş günü için hesaplanması durumunda kesintisiz olarak 10 gün göreve gelmeme durumu fiilen mümkün olamayacağından, göreve gelinmeyen günler arasındaki tatil günlerinin de dikkate alınması gerektiği, bu nedenle davacının 21/08/2017 tarihinde başlayan göreve gelmeme fiilinin kesintisiz olarak 19 gün devam ettiği, böylelikle Kanun'da Devlet memurluğundan çekilme isteminde bulunulmuş sayılma için aranan "görevi terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi" hâlinin gerçekleştiğinin görüldüğü; öte yandan, davacının müstafi sayılabilmesi için, kesintisiz olarak 19 gün devam eden göreve gelmeme fiilinin "mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın" gerçekleşmesi gerektiğinden, göreve gelmeme fiilinin haklı ve kabul edilebilir bir mazarete dayanıp dayanmadığının da değerlendirilmesi gerektiği, davacı tarafından göreve geç başlamasının tek gerekçesi, önceki yıldan kalan yıllık izinlerinin bulunması nedeniyle daha fazla yıllık izni olduğunu zannetmesi ve kaç gün yıllık izninin bulunduğunu bilmemesi olarak ileri sürülmüş ise de, davacının bu fiiliyle ilgili olarak hakkında yapılan disiplin soruşturması kapsamında verdiği savunmasında, yıllık izin süresini 30 gün olarak bildiğini belirttiği, bu nedenle davacının yıllık izninin kaç gün olduğunu bilmediği yönündeki iddiasının bu beyanıyla tutarlı olmadığı ve gerçeği yansıtmadığı; ayrıca, davacının yıllık iznini 30 gün olarak bildiği yönündeki beyanı doğru kabul edilebilecek olsa bile, buna göre 30/08/2017 tarihinde yıllık izninin sona ermiş olacağı ve tatilden sonraki ilk iş günü olan 05/09/2017 tarihinde göreve başlamış olması gerektiği, ancak davacının bu tarihte de göreve başlamadığı ve 06-07-08/09/2017 tarihlerinde de göreve gelmeme fiilinin devam ettiği, göreve başladığı 09/09/2017 tarihi ile yıllık izne ayrıldığı 31/07/2017 tarihi arasında 39 gün bulunduğu, bu nedenle davacının yıllık iznini 30 gün olarak bildiği yönündeki beyanının da itibar edilebilir olmadığı, dolayısıyla davacının 21/08/2017 - 25/08/2017 ve 05/09/2017 - 08/09/2017 tarihleri arasında (bu tarihler de dâhil) göreve gelmemesinin haklı ve hukuken kabul edilebilir bir mazerete dayanmadığı kanaatine varıldığı, bu durumda; haklı ve geçerli bir mazarete dayanmaksızın 21/08/2017 - 08/09/2017 tarihleri arasında (bu tarihler de dâhil) kesintisiz olarak 19 gün göreve gelmeyen davacının 657 sayılı Kanun'un 94 üncü maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği, diğer taraftan; dava konusu işlem hukuka uygun görüldüğünden, bu işlemden dolayı yoksun kalınan parasal hakların tazmini talebinin de kabulüne olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 31/07/2017 tarihinde yıllık izne ayrıldığı, izin dilekçesinin kabul edildiği, izin süresi ve dönüş tarihi bildirilmediği, yargılama sürecinde 21 gün izni olduğunu öğrendiği, 2016 yılından 5 gün izni olduğu, bu iznin de 2017 yılına devrettiği, işe başlaması gerektiği 21/08/2017 tarihinde işe gidemediği, 28/08/2017 tarihinde adliyeye gittiği, ancak adliyede idari izin ve tatil olduğunun, 05/09/2017 tarihinde işe başlaması gerektiğinin söylendiği, epilepsi nöbeti geçirdiği için işe gidemediği, 09/09/2017 tarihinde işe başladığı, 5 gün ve 4 gün olarak toplamda 9 gün kesintili devamsızlığı olduğu, kaç gün izin verildiğinin ve göreve başlama tarihinin belirtilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin usul ve kanuna uygun olduğu belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya aykırı olan Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; Muğla ili, ...Adliyesinde hizmetli olarak görev yapan davacının, 31/07/2017 tarihinden itibaren yıllık izin kullanmak üzere görevden ayrıldığı, yıllık izin süresinin 21 gün olduğu ve buna göre 21/08/2017 tarihinde göreve başlaması gerekirken göreve başlamadığının görülmesi üzerine, işe başlamadığına ilişkin olarak 21/08/2017, 22/08/2017, 23/08/2017, 24/08/2017 ve 25/08/2017 tarihli tutanakların düzenlendiği, 25/08/2017 - 05/09/2017 tarih aralığının ise resmî ve idarî tatil olduğu, bu tatilin bitmesinden sonra davacının 05/09/2017, 06/09/2017, 07/09/2017 ve 08/09/2017 tarihlerinde de işe gelmediği, 09/09/2019 tarihinde göreve başladığı, bu fiili nedeniyle davacı hakkında yapılan disiplin soruşturması sonucunda Disiplin Amirinin 05/01/2018 tarih ve 2017/1 sayılı kararıyla, davacının 657 sayılı Kanun' un 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (b) alt bendinde yer alan " Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek" fiili kapsamında kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması için soruşturma dosyasının Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonuna gönderilmesine karar verildiği, Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 09/05/2019 tarih ve 38649 sayılı yazısı ile davacının göreve gelmediği 9 günün kesintisiz göreve gelmemek olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle davacının göreve gelmeme fiili karşılığında, resmî ve idarî tatilin öncesindeki 5 gün için ayrı, sonrasındaki 4 gün için ayrı olarak kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının gerekmesi nedeniyle disiplin cezası teklifinin buna göre yeniden gönderilmesinin Disiplin Amirinden istenildiği, bunun üzere Disiplin Amirinin 13/05/2019 tarih ve 2017/1 sayılı kararıyla, davacının göreve gelmediği 21 - 25/08/2017 tarihleri için ayrı, 05 - 08/09/2017 tarihleri için ise ayrı olmak üzere 657 sayılı Kanun'un 125. maddesinin (D) bendinin (b) alt bendi uyarınca iki ayrı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, Bakanlık Disiplin Kurulunun 20/06/2019 tarih ve 218 sayılı kararıyla, davacı hakkında iki ayrı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası teklif edilmiş ise de, davacının göreve gelmemesi kesintisiz olarak kabul edilemeyeceğinden, göreve gelmediği günler için davacı hakkında 657 sayılı Kanun'un memurluktan çekilmiş sayılma hükümlerine göre işlem yapılması gerektiği gerekçesiyle dosyanın Personel Genel Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği, Personel Genel Müdürlüğünce davacının göreve gelmediği günlerle ilgili hakkında değerlendirme yapılarak karar verilmesi için ilgili belgelerin Muğla Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonuna gönderildiği, Adalet Komisyonunun ...tarih ve ...sayılı kararıyla, davacının görevine 21/08/2017 - 08/09/2017 tarihleri arasında mazeretsiz ve izinsiz olarak gelmediğinden bahisle, 657 sayılı Kanun'un 94 üncü maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına karar verildiği ve bu kararın Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce 30/09/2019 tarihinde onaylanması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT :
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 94. maddesinin birinci fıkrasında, “Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Uyuşmazlık konusu olayda, dava dosyasında mevcut olan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının 28/07/2017 tarihli dilekçeyle 31/07/2017 tarihinden itibaren 2017 yılı yıllık izinlerini kullanmak için başvuruda bulunduğu, bu dilekçenin aynı tarihte onaylandığı ve yıllık izne ayrılmak istediği 31/07/2017 tarihinde görevden ayrılışının yapıldığı; mübaşir olarak görev yaptığı .... Asliye Hukuk Hakimliği'nin ...tarihli ve ...sayılı yazıları ile ...Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonuna Mübaşir ...'ın 2017 yılına ait yıllık izninden kullanmak üzere 31/07/2017 tarihinden mahkemedeki görevinden ayrıldığının bildirildiği; ancak, davacının yıllık izin kullanma talepli dilekçesine karşılık olarak davalı idare tarafından kaç gün yıllık izin verildiğine ilişkin bir onay yazısı mevcut olmadığı gibi, davacıya kaç gün yıllık izin verildiğine ilişkin yapılmış bir bildirimin de bulunmadığı anlaşılmaktadır.


Bu durumda; davacıya 2017 yılına ait 21 gün yıllık izin verildiğinin ve buna göre 21/08/2017 tarihinde göreve başlaması gerektiğinin somut olarak ortaya konulamaması ve bu hususun davacıya bildirilmemiş olması karşısında 657 sayılı Kanun'un 94. maddesinin birinci fıkrasında öngörülen "Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi" hâlinin söz konusu olmayacağı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 23/02/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan, onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen çoğunluk kararına katılmıyoruz.

Editör: Haber Merkezi