Geriye dönük aile yardımı almak isteyen memurların kurumlarına başvurmaları durumunda idarelerce en fazla geriye dönük olarak 3 ay aile yardımı ödemesi yapılacağı bu süreden daha fazla süre için aile yardımı yapılamayacağı yönünde uygulamalar yapılmaktadır.
Geriye dönük aile yardımları ile alakalı olarak Aksaray İdare Mahkemesinin 24/07/2013 tarihli ve E. 2013/367, K. 2013/675 sayılı kararı ile Manisa İdare Mahkemesinin 25/11/2014 tarihli ve E. 2014/367, K. 2014/798 sayılı kararında aile yardımı ödeneğinin geriye dönük ödenebileceği, buna dayanak olarak da ilgili kararlarda “Dava dosyasının, yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ile bir arada değerlendirilmesinden, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlara aile yardımının ne şekilde ve ne zaman ödeneceği açıkça hükme bağlanmış olmakla beraber geriye dönük olarak talep edilemeyeceği yönünde bir düzenlemenin bulunmadığı (bu yönde bir hükme yer verilmediği) anlaşılmaktadır.” hususunun gösterildiği tespit edilmiştir.
İlgili idarece her ne kadar 6. Dönem Toplu Sözleşmenin 36 ncı maddesine istinaden, aile yardımı ödemesi yapılamadığı belirtilmişse de, toplu sözleşmeler vasıtasıyla esasında kamu görevlilerinin sahip oldukları haklara ilave bazı haklar elde etmelerinin amaçlandığı, dolayısıyla yukarıda yer alan açıklamalar ve ilgili mevzuat hükümleri dikkate alındığında, bahsi geçen Toplu Sözleşme hükmü ile memurlara yeni bir hak verilmesinden ziyade, memurların zaten sahip oldukları hakkın kısıtlandığının görüldüğü; emsal nitelikteki Danıştay 11. Dairesinin 13/06/2014 tarihli ve E:2013/3728, K:2014/4312 sayılı kararında da; “emekliliği hak etmiş olan memurlara toplu sözleşmeye göre hiçbir sosyal denge yardım ödemesi yapılamayacağı yolunda bir hüküm konulmasıyla, memurlara sosyal denge tazminatı ödenmesinin dayanağı olan mevzuatta yer verilmeyen kısıtlamalar getirildiği ifade edilerek, davacının parasal haklarından yoksun bırakılmasında hukuka uygunluk bulunmadığına hükmedilmiş ve bu durumun tarafların sözleşme şartlarını belirleme yetkisi kapsamında değerlendirilmesi suretiyle davanın reddi yönünde tesis edilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediği” belirtilmiştir.
Normlar hiyerarşisi gereğince ilgili mevzuat hükümleri kendinden bir önce gelen mevzuat hükümlerine aykırı olamayacağı gibi, bu hükümleri daraltıcı nitelikte de olamaz. Dolayısıyla Devlet Memurları Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerinde bildirimin esas alınmış olması ve geriye dönük ödeme ile ilgili sınırlayıcı bir hüküm getirmemiş olmasına rağmen ilgili Toplu Sözleşme hükmünde bu şekilde kazanılmış hakkın kullanılmasını sınırlayıcı nitelikte hüküm konulması hukukun genel prensiplerine aykırılık oluşturacağı değerlendirilmiştir.
Aile yardım ödeneği, eşi çalışmayan ve bu nedenle geliri azalan ailenin korunması amacını da taşıyan bir düzenlemedir. Anayasa Mahkemesinin 03/04/2001 tarihli ve E: 1999/50, K: 2001/67 sayılı kararında kazanılmış hak “kişinin bulunduğu statüden doğan, tahakkuk etmiş ve kendisi yönünden kesinleşmiş ve kişisel alacak niteliğine dönüşmüş haktır” şeklinde tanımlanmıştır. Dolayısıyla söz konusu dönemde eşinin çalışmaması nedeniyle aile yardımı almaya hak kazanan ilgilinin söz konusu durumu geç bildirmesi neticesinde anılan hakkın kazanılması hususunu olumsuz etkilememektedir. Bu çerçevede, sonradan başvuruda bulunsa bile, durumunu belgeyle kanıtlaması halinde bu ödeneğin memura ödenmesi gerekmektedir.
Kamu Denetçiliği Kurumunun (Ombudsmanlık) 04/04/2024 tarih ve 2024/3799-S.24.5997 sayılı kararı