Geçmişe Yönelik Sağlık Raporu Alınabilir mi?
Kamu kurum ve kuruluşlarında memur olarak görev yapanlar hastalanmaları durumunda sağlık kurumlarından hastalık raporu alarak sağlık izni kullanabilmektedirler.Genel uygulamada hasta olan memur hastaneye gitmekte ve almış olduğu sağlık raporunu kurumuna ibraz ederek sağlık izni kullanmaktadır.Memurların almış olduğu sağlık raporları hakkında yapılacak işlemlere ilişkin düzenleme Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğinde yapılmıştır.
İlgili yönetmelik doğrultusunda memurun hastalıktan dolayı rapor aldığı durumlarda ilgili raporun bir örneğinin en geç raporun düzenlendiği tarihi takip eden gün mesai bitimine kadar memurca kurumuna ulaştırılması gerekmekte,kuruma ulaştırılan ve usulune uygun düzenlendiği anlaşılan raporların ise idarece hastalık iznine çevrilmesi gerekmektedir.Bu şekilde almış olduğu raporları kurumuna ulaştırmayan memurlar mazeretsiz olarak göreve gelmemek fiilini işlemiş olduğundan ilgililer hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disiplin hükümleri uygulanabilmektedir.
Ancak aşağıda yayınlamış olduğumuz kararını incelediğimizde Danıştay Başkanlığı vermiş olduğu karar ile sonradan alınacak sağlık raporlarınında geçmişe yönelik olarak işleme alınabileceği yönünde karar vermiştir.Tabiki ilgili kararda yer alan hastalık psikolojik bir hastalık olup geçmişten süre gelen bir hastalık olması ve hastalığın etkilerinin memurun üzerinde var olduğu düşüncesi ile ilgili kararın verilmiş olduğunu düşünüyoruz.Yoksa belli bir süre işe gelmeyen ve sonradan işe gelmediği günler için örneğin soğuk algınlığı için rapor alan memurun Danıştay Başkanlığının kararındaki duruma benzerlik göstermediği kanaati ile ilgili kararı yazımız ekinde sunuyoruz.
T.C. D A N I Ş T A Y İdari Dava Daireleri Kurulu Esas No: 2005/2156 Karar No: 2008/1787
Özeti : Davacının müstafi sayılması işleminin iptali istemiyle açılan davada; idare mahkemesince, davacının göreve gelmediği günlere ilişkin olarak sonradan temin ettiği, ancak davalı idarece dikkate alınmayan sağlık raporunun, davacının bir başka hastaneye sevkinin sağlanarak inceletilmesi sonunda, sözü edilen sağlık raporuna itibar edilmesi gerektiği, böylece davacının göreve gelmediği günler için kabul edilebilir mazeretinin bulunduğu sonucuna ulaşılarak, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesinde, hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında.................
. TÜRK MİLLETİ ADINA ............... , davacının göreve gelmediği tarihlere ilişkin olarak mazeret kabul edilmesi gereken rahatsızlığının bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile ödenmeyen aylıklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmiş ise de, bu karar, temyiz incelemesi sonucunda Danıştay Onikinci Dairesi'nin 20.12.2004 günlü, E:2003/2476, K:2004/4183 sayılı kararıyla; dava konusu işlemin tesisine neden olan 31.5.2002-14.6.2002 tarihleri arasında davacının devamsızlığına ilişkin olarak, o tarihte alınmış ve mazeretini ortaya koyacak bir sağlık kurulu raporunun bulunmaması, yaklaşık bir yıl sonra, geriye yönelik olarak verilen 10.4.2003 tarihli sağlık kurulu raporuna dayanılarak davacının belirtilen günlerde devamsızlığını haklı kılacak geçerli bir mazereti olduğunun kabulünün de mümkün olmaması karşısında, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle bozulmuştur. Ancak Manisa İdare Mahkemesi, 10.6.2005 günlü, E:2005/668, K:2005/701 sayılı kararıyla, bozma kararına uymayarak, Celal Bayar Üniversitesi Rektörlüğü ... Dairesi Başkanlığı'nda Teknisyen Yardımcısı olarak görev yapmakta iken, ... Meslek Yüksekokulu'nda görevlendirilen davacının 31.5.2002 tarihinde bir gün, 3.6.2002-7.6.2002 tarihleri arasında beş gün ve 10.6.2002-14.6.2002 tarihleri arasında beş gün olmak üzere toplam on günden fazla göreve gelmediğinin tutanakla tespit edilmesi nedeniyle dava konusu işlemin tesis edildiği, Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Baştabipliğinin 12.7.2002 günlü, 6817 sayılı raporunda, davacının yapılan muayenesinde psikometor yavaşlama, uyku bozukluğu ile deprasyon bulguları saptandığı ve bu depresyon halinin en az üç aydır yoğun olarak sürdüğü kanaati oluştuğu için Haziran ayı içinde de benzeri bulguların mevcut olduğu, dolayısıyla Haziran ayı boyunca rahatsızlığın etkisiyle işe gidememe yada verimin düşmesi gibi tablolar yaratabileceği ve bu ay içinde işe gitmediği günlerin istirahatli sayılmasının tıbben uygun olduğunun belirtildiği, davacı tarafından 24.7.2002 günü dilekçeyle söz konusu raporun davalı idareye sunulduğu, davalı idarenin 31.7.2002 günlü, 5407-4453 sayılı yazısıyla Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Başhekimliğinden, bu raporun incelenmesinin ve geçerli olup, olmadığının araştırılmasının istenildiği, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'nın 2.8.2002 günlü, 117 sayılı cevap yazısında, sözü edilen raporda kesin bir psikiyatrik tanı konmadığı ve sayılan belirtilerin bir psikiyatrik bozukluk tanısı koymak için yeterli bilgi vermediği kanaatine varıldığı, bu nedenle kesin bir karar verebilmek için davacının gözlem altına alınması gerektiğinin bildirildiği, bunun üzerine gözlem altına alınması için hastaneye başvurması istenilen ve 27.8.2002 tarihinde hastaneye yatışı yapılan davacının, kendi isteği üzerine ve aynı gün yatışının iptal edildiği, davacının göreve gelmediği dönemde psikiyatrik rahatsızlığının olup olmadığının sonradan tespitinin tıbben mümkün olduğu, bu nedenle Mahkemelerince, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı'nın 2.8.2002 günlü, 117 sayılı yazılarında belirtilen hususlar ile Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 12.7.2002 günlü sağlık raporında belirtilen bulguların göz önüne alınarak, 31.5.2002-14.6.2002 tarihleri arasında görevine gelmesine engel olabilecek ve izinli sayılmasını gerektirebilecek nitelikte psikolojik bir rahatsızlığının olup olmadığının belirlenmesi amacıyla davacının Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevkedildiği, Psikiyatri Anabilim Dalında görevli üç öğretim üyesi tarafından oluşturulan kurul tarafından düzenlenen tıbbi kanaat raporunda, yapılan psikiyatrik muayenesi alınan öyküsü ve yapılan psikometrik değerlendirmeleri neticesinde geçmiş dönemlere ait Nisan 2002'den başlayan üç aylık bir depersif sürecinin bulunduğunun belirtilmesi ve aksi ispat edilene kadar söz konusu sağlık raporuna itibar edilmesi gerekliliği karşısında, davacının müstafi sayılmasına esas teşkil eden 31.5.2002-14.6.2002 tarihleri arasında Kurumu'nca mazeret kabul edilmesi gereken rahatsızlığının bulunduğu sonucuna varıldığından, aksi yönde tesis edilen işlemde 657 sayılı Yasa'nın 94. maddesi uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile ödenmeyen aylıklarının dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki ilk kararında ısrar etmiştir. Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu, Mahkemenin başvurduğu bilirkişi raporunun gerçeğe uygun olup olmadığı konusunda ne şekilde denetleneceğinin bilinmediğini, ayrıca taraf olarak raporu öğrenme ve itirazlarını bildirme olanağının tanınmadığını ileri sürmekte ve kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, Manisa İdare Mahkemesi'nce verilen ısrar kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Manisa İdare Mahkemesi'nin 10.6.2005 günlü, E:2005/668, K:2005/701 sayılı kararının onanmasina, 17.10.2008 gününde oyçokluğu ile karar verildi.