Disiplin Soruşturmasında Birden Fazla Muhakkik Görevlendirilmesi 

Disiplin soruşturmalarında soruşturmacı olarak görevlendirilen kişilerin hakkında soruşturma yapılan kişinin dengi veya üstü olması gerekmektedir.İdarelerce yapılan muhakkik görevlendirmelerinde yapılan en fazla hata ise komisyonla yapılacak olan disiplin soruşturmalarında yaşanmaktadır.İdareler genellikle komisyon başkanını hakkında soruşturma yapılan kişinin dengi veya üstü olarak belirlemekte ancak diğer komisyon üyelerini daha alt unvandan belirleyebilmektedir. Ancak bu şekilde yapılan görevlendirmelerde her bir komisyon üyesinin hakkında disiplin soruşturması yapılan kişinin üstü veya dengi olmadığı gerekçesi ile iptal edilmektedir.Konuya ilişkin olarak daha önceki yıllarda verilmiş olan danıştay kararını yazımız ekinde yayımlıyoruz.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No : 2015 / 2318

Karar No : 2017 / 1524

Karar Tarihi : 3.04.2017

Özü : Disiplin Soruşturmalarında Birden Fazla Soruşturmacı Görevlendirilmesine Hukuken Bir Engel Bulunmamakla Birlikte, Soruşturmacıda Aranan Koşulların, Görevlendirilen Tüm Soruşturmacılar Yönünden Sağlanması Gerektiği. Birden Fazla Soruşturması Tayin Edilen Durumlarda Sadece Biri Yönünden Koşulların Varlığının Yeterli Olduğunun Kabulünün, Soruşturma Yapma Yetkisini Haiz Olmayan, Kamu Görevlisinin Astı Konumundaki Soruşturmacının Katılımıyla Ortaya Çıkacak Soruşturma Raporuna Dayalı Disiplin Cezası Verilmesi Sonucunu Doğurması Nedeniyle, Disiplin Soruşturmalarının Tarafsız Ve Objektif Olarak Gerçekleştirilmesi Amacı İle Bağdaşmadığı; Bu Durumda, Davacı Hakkında İddia Edilen Fiillerin Sübuta Erip Ermediğinin, Kadro Ve Unvan Bakımından Davacıdan Daha Üst Ya Da En Azından Aynı Statüde Bulunan Soruşturmacılar Tarafından Usulüne Uygun Olarak Yapılacak Soruşturma Sonucu Ortaya Konulması Ve Buna Göre İşlem Tesis Edilmesi Gerekirken, Görevlendirilen Soruşturmacılardan Birinin Davacının Astı Konumunda Olması Karşısında Onun Da Katılımıyla Düzenlenen Soruşturma Raporuna Dayanılarak Verilen Disiplin Cezasında Hukuka Uyarlık Bulunmadığı Hakkında.

istemin Özeti : Bursa 3. İdare Mahkemesinin 22/02/2015 günlü, E:2015/127, K:2015/132 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması, davalı idare tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Bursa 3. İdare Mahkemesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava; Bursa Devlet Hastanesi Baştabipliği emrinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve başhekim yardımcısı olarak görev yapan davacının, başhekim yardımcısı olarak sorumlu olduğu eczanenin mevcut aksaklıklarının çözümünü sağlamada ve ilgili mevzuatın uygulanmasında yetersiz kaldığından, birimde kamu kaynaklarının verimli kullanımını sağlayamadığından, yeni başlayan eczacıların aktif çalışmalarını düzenleyemediği ve idari görevlerini yerine getirmede yetersiz kaldığından bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/A-a maddesi uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 17/06/2011 günlü, 8387 sayılı işlem ile anılan işleme yapılan itirazın reddine ilişkin 21/07/2011 günlü, 56 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Disiplin zamanaşımı süresi ile ilgili önemli karar Disiplin zamanaşımı süresi ile ilgili önemli karar

Bursa 3. İdare Mahkemesinin 15/12/2011 günlü ve E:2011/1402, K:2011/1554 sayılı kararıyla; davacı hakkında tesis edilen uyarma cezasının, Bursa Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 27/05/2011 günlü, 7447 sayılı ve aynı günlü, 7458 sayılı görevlendirme yazıları uyarınca, aynı hastanede görevli uzman doktor ... ve baştabip yardımcısı ... tarafından yürütülen inceleme sonucu hazırlanan 07/06/2011 günlü inceleme raporu doğrultusunda verildiği; davacı hakkında inceleme yapan incelemecilerin birinin davacının astı konumunda, diğerinin ise davacıyla aynı konumda bulunduğu; davacı hakkında iddia edilen fiillerin, davacının üstü konumunda olan soruşturmacı veya incelemeciler tarafından usulüne uygun olarak yapılan soruşturma sonucu ortaya konulması ve buna göre işlem tesis edilmesi gerekirken, biri davacının astı, diğeri ise davacıyla aynı konumda olan incelemeciler tarafından, davacı hakkında ileri sürülen fiillerin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora istinaden tesis edilen davacının uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Anılan karar, Danıştay Onikinci Dairesinin 28/11/2013 günlü, E:2012/2677, K:2013/9030 sayılı kararıyla; davacı hakkında inceleme yapan incelemecilerden birinin davacının astı konumunda olduğu, diğerinin de davacıyla aynı görevde bulunduğu; olayda, yürütülen soruşturmada görevlendirilen soruşturmacılardan birinin davacının görev itibariyle eşiti olduğu dikkate alındığında, diğer soruşturmacının davacının astı olmasının işlemi sakatlayacak nitelikte bir durum olmadığı gerekçesiyle bozulmuş ise de, Bursa 3. İdare Mahkemesince bozma kararına uyulmayarak dava konusu işlemin iptali yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.

Davalı idare, Bursa 3. İdare Mahkemesinin 22/02/2015 günlü, E:2015/127, K:2015/132 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Disiplin cezaları, kamu hizmetinin gereği gibi yürütülebilmesi bakımından kamu görevlilerinin mevzuat uyarınca yerine getirmek zorunda oldukları ödev ve sorumlulukları ifa etmemeleri veya mevzuatta yasaklanan fiillerde bulunmaları durumunda uygulanan yaptırımlar olup, memurların özlük hakları üzerinde doğrudan ve önemli sonuç doğurmaları sebebiyle sübjektif ve bireysel etkileri bulunduğu gibi kamu görevinin gereği gibi sürdürülmesi ve kamu düzeninin sağlanması bakımından objektif ve kamusal öneme sahiptirler.

Bu bakımdan disiplin soruşturmalarının yapılmasında izlenecek yöntem, ceza verilecek fiiller ve ceza vermeye yetkili makam ve kurullar pozitif olarak mevzuatla belirlenmekte, doktrin ve yargısal içtihatlarla da konu ile ilgili disiplin hukuku ilkeleri oluşturulmaktadır.

Öte yandan disiplin soruşturmasını yapacak kişilerin kimler olacağı konusunda 657 sayılı Yasada açık hüküm olmamakla beraber, disiplin soruşturmalarının tarafsız ve objektif olarak gerçekleştirilebilmesi için, ilgili kamu personeli hakkında soruşturmacı olarak görevlendirilecek kişinin kadro ve unvan bakımından soruşturma yapılacak kişiden daha üst ya da en azından aynı statüde olması gerektiği Danıştay'ın yerleşmiş içtihadlarıyla kabul edilmiş bulunmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; Bursa Devlet Hastanesinde fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ve başhekim yardımcısı olarak görev yapan davacı hakkında tesis edilen uyarma cezasının, Bursa Devlet Hastanesi Baştabipliğinin 27/05/2011 günlü, 7447 sayılı ve 30/05/2011 günlü, 7458 sayılı görevlendirme yazıları uyarınca, aynı hastanede görevli uzman doktor ... ve baştabip yardımcısı ... tarafından yürütülen inceleme sonucu hazırlanan 07/06/2011 günlü inceleme raporu doğrultusunda verildiği; davacı hakkında inceleme yapan incelemecilerin birinin davacının astı konumunda, diğerinin ise davacıyla aynı konumda bulunduğu anlaşılmaktadır.

Disiplin soruşturmalarında birden fazla soruşturmacı görevlendirilmesine hukuken bir engel bulunmamakla birlikte, soruşturmacıda aranan koşulların, görevlendirilen tüm soruşturmacılar yönünden sağlanması gerektiği kuşkusuzdur. Birden fazla soruşturmacı tayin edilen durumlarda sadece biri yönünden koşulların varlığının yeterli olduğunun kabulü, soruşturma yapma yetkisini haiz olmayan, kamu görevlisinin astı konumundaki soruşturmacının katılımıyla ortaya çıkacak soruşturma raporuna dayalı disiplin cezası verilmesi sonucunu doğurur ki bu durum da disiplin soruşturmalarının tarafsız ve objektif olarak gerçekleştirilebilmesi amacı ile bağdaşmamaktadır.

Bu durumda, davacı hakkında iddia edilen fiillerin, kadro ve unvan bakımından davacıdan daha üst ya da en azından aynı statüde bulunan soruşturmacılar tarafından usulüne uygun olarak yapılan soruşturma sonucu ortaya konulması ve buna göre işlem tesis edilmesi gerekirken, görevlendirilen soruşturmacılardan birinin davacının astı konumunda olması ve onun da katılımıyla, davacı hakkında ileri sürülen fiillerin incelenmesi sonucu düzenlenen rapora istinaden tesis edilen, davacının uyarma cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin reddine, Bursa 3. İdare Mahkemesinin 22/02/2015 günlü, E:2015/127, K:2015/132 sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/04/2017 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

Editör: TE Bilisim