Disiplin Soruşturmasında Alt Unvandaki Kişi Muhakkik Soruşturmacı Olabilir mi?

657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre yürütülen disiplin soruşturmalarında soruşturmayı yürütecek olan kişi veya kişiler disiplin amiri tarafından görevlendirilmekte ve soruşturmacı muhakkik tarafından düzenlenen rapora göre disiplin amirince ilgililere ceza verilebilmektedir.Devlet Memurları Kanununda disiplin soruşturmasına ilişkin çeşitli açıklamalar yapılmakla birlikte soruşturmada görev yapacak olanların taşıyacakları şartlara ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır.Disiplin soruşturmasında görevlendirilecek olanların niteliklerinin ne olması gerektiği hususu Danıştay Başkanlığınca çeşitli zamanlarda verilmiş olan kararlarla şekillenmiş ve soruşturmacı muhakkik görevlendirmelerinde Danıştay Kararları doğrultusunda işlem yapılmaya başlanmıştır.Danıştay Başkanlığınca muhakkik soruşturmacı görevlendirmelerine ilişkin verilen kararlarda soruşturma görevini yürüten kişilerin hakkında soruşturma yapılan kişinin unvan olarak en az dengi olması veya soruşturma görevi yürütenlerin hakkında soruşturma yapılan kişinin üstü olması gerektiği yönünde kararları bulunmaktadır.Yazımız ekinde yayınlamış olduğumuz Danıştay Kararında soruşturma görevini yürüten kişilerin hakkında soruşturma yapılan kişinin üstü olması gerektiği yönünde karar verilmiş , bunun yanında uygulamada idarelerce genellikle yanlış yapılan iki hususta ayrıntılı olarak açıklama yapılmıştır.

-Bu hususlardan birinci ilgili danıştay kararınında da görüleceği üzere disiplin soruşturması komisyon marifeti ile yapılmakta ise soruşturma görevi yürüten tüm muhakkiklerin hakkında soruşturma yürütülen kişinin üstü olması gerekmektedir.Uygulamada genellikle Komisyon başkanı olarak görevlendirilen kişi üst konumdaki kişilerden seçilmekte ancak bazen diğer üyeler hakkında soruşturma yapılanın unvan olarak altında olan kişilerden seçilebilmektedir.Yayınlamış olduğumuz karar da komisyon marifeti ile yapılan soruşturmalarda soruşturma görevini yürüten her bir üyenin hakkında soruşturma yapılan kişiye unvan olarak en az denk unvanda olması veya üstü olması gerektiği hüküm altına alınmıştır.

-İkinci husus ise soruşturma görevi verilecek kişilerin unvan açısından bir sıkıntısı olmasa bile yürütülecek olan soruşturma konusunda bilgi sahibi olması gerektiğidir.Hatta mahkeme kararınında eğer mümkünse soruşturma görevini yürütecek olan kişilerin hakkında soruşturma yürütülen kişilerin kendi kurumundan seçilmesi gerektiği, bu şekilde yapılan görevlendirmenin  kamu hizmetinin en iyi şekilde yürütülmesi ilkesine de uygun düşeceği bildirilmiştir.

Danıştay 12. Dairesinin 26/09/2013 tarih ve E:2010/5479, K:2013/6665 sayılı Kararı.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Davacı tarafından, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun'un 20. maddesinin 1. bendinde; "Talimatname ve emirler mucibince yapılması lâzım olan vazifelerin ifasında kusur etmek" eyleminin tespiti halinde memurun ihtar cezası ile cezalandırılacağı kurala bağlanmıştır.

5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 31. maddesinin (Ç) bendinde; ''Kaymakamlar, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen daire ve müesseseler dışında kalan bütün Devlet daire ve müessese ve işletmelerini ve özel işyerlerini, özel idare, belediye ve köy idareleriyle bunlara bağlı tekmil müesseseleri denetler ve teftiş ederler. Bu teftiş ve denetlemeyi bizzat veya idare şube başkanları veya validen talep edeceği Bakanlık veya tüzelkişiliği haiz genel müdürlük müfettişleri vasıtasiyle ortaokul veya bu dereceli öğretim müesseselerini de bizzat veya ilgili müfettişleri marifetiyle denetler." hükmü öngörülmüştür.

Dava dosyasının incelenmesinden, Antalya ... Lisesi Müdürü olarak görev yapan davacının, yangına karşı önlem planı hazırlamadığı hususları ile ilgili olarak Döşemealtı Kaymakamlığının 19.12.2008 gün ve 1525 -1526 sayılı soruşturma emri ile muhakkik olarak görevlendirilen Lisesi Müdürü ... ve Malmüdürlüğü Muhasebe Şefi ... tarafından yürütülen disiplin soruşturması neticesinde okulun genel temizliğinin yeterli ve düzenli olarak yapılmadığı, okulun yangın talimatnamesinin denetim esnasında bulunmadığı, okul aile birliği kararı alınmadan mal ve hizmet alımı yapıldığı, mal ve hizmet alımları taşınır işlem fişi olmadan gerçekleştirildiği ve Malmüdürlüğüne eksik fiş teslim edildiği hususları sabit bulunarak her bir eylem için 1702 sayılı Yasanın 20/1 maddesine aykırılıktan ayrı ayrı ihtar cezası uygulanması teklifinde bulunulduğu, yangına karşı önlem planı hazırlanmadığından bahisle verilen ihtar cezasının iptali için görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda disiplin soruşturmasını yapacak kişilerin kimler olacağı konusunda açık hüküm olmamakla beraber soruşturmacının soruşturulan kişinin üstü, bu mümkün değilse dengi statüsünde olan muhakkikçe yürütülmesi gerektiği yargısal içtihatlarla kabul edilmiştir.

Disiplin amirinin yardımcısını soruşturmacı görevlendirmesi Disiplin amirinin yardımcısını soruşturmacı görevlendirmesi

Öte yandan, disiplin soruşturmalarında iddia konusu suçların sübuta erip ermediği hususunda soruşturulanların görev yaptığı kurumun yapısı, mevzuatı, yürütülen hizmetin niteliği dikkate alınarak sonuca ulaşılacağından soruşturmacının kurumun sözü edilen özelliklerini bilmesi, bir başka deyişle o kurumda görev yapmasının kamu hizmetinin en iyi şekilde yürütülmesi ilkesine de uygun düşeceği tabiidir.

Olayda, disiplin soruşturmasını davacının dengi olarak kabulü gereken "Lise Müdürü" ile birlikte Döşemealtı Malmüdürlüğünde Muhasebe Şefi olarak görev yapan "..."ın muhakkik sıfatıyla birlikte yaptığı görüldüğünden davacının dengi veya üstü konumunda bir idari göreve sahip bulunmadığı ve başka bir kurumda muhasebe şefi olarak görevli kişinin muhakkikliğinde ve anılan unvanın uzmanlığını gerektiren soruşturma konusu bulunmadığı halde yürütülen disiplin soruşturması bu yönüyle hukuka aykırı bulunduğundan, davacı hakkında soruşturma ya da inceleme yapma yetkisine sahip bulunmayan " muhasebe şefi unvanlı" soruşturmacının katılımı ile hazırlanan soruşturma raporuna dayalı olarak tesis edilen dava konusu disiplin cezası ile cezalandırma işleminde hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/09/2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Editör: TE Bilisim