Disiplin Soruşturması
Delil Yetersizliği ile Adli Yargıdaki Beraatin Disiplin Soruşturmasına Etkisi
Memurun işlemiş olduğu fiil sebebiyle adli yargıda yargılanması sonucunda delil yetersizliği nedeniyle beraat etmiş olması halinde aynı hususta yapılan disiplin soruşturması neticesinde memuriyetten atılmasının mevzuata aykırı olmadığı yönünde Danıştay başkanlığınca önceki yıllarda verilmiş olan karar yazımız ekindedir.İlgili karardan da anlaşılacağı üzere memurun delil yetersizliği sebebiyle beraat etmesi disiplin hukuku açısından bir bağlayıcılık oluşturmamaktadır.Mahkemece irtikap suçundan delil yetersizliği sebebiyle beraat eden memura disiplin soruşturmasında yüz kızartıcı eylem sebebiyle verilen memuriyetten çıkarma cezasını mahkeme onamıştır.
Danıştay 10. Daire 1987/1637 E., 1989/1877 K.
.........Öte yandan bir kamu görevlisinin üzerine atılı disiplin suçu aynı zamanda ceza yasasına göre de suç niteliğinde ise ve ceza yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediğinin saptandığı gerekçesiyle ilgili beraat etmişse, bu beraat kararının disiplin hukuku yönünden de bağlayıcı nitelikte olacağı açıktır. Ancak delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararları, disiplin hukuku yönünden mutlak anlamda bağlayıcı nitelik taşımaktadır.
Dava konusu olayla ilgili olarak davacı hakkında ........... Cumhuriyet Savcılığınca alınan 17.7.1985 tarih, K:1985/3024 sayılı takipsizlik kararı, Dairemizce verilen 5.4.1988 tarihli ara kararıyla söz konusu karara ilişkin dosyanın istenilmesi ve anılan karara yönelik itiraz olup olmadığının sorulması üzerine davalı idareye tebliğ edilmiş; davalı idarenin itirazı üzerine de takipsizlik kararı ......... 2 nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırılmıştır. Takipsiz lik kararının kaldırılmasından sonra davacı hakkında irtikap suçundan açılan davada, ..... 7 nci Ağır Ceza Mahkemesi, 25.11.1988 tarih. K:1988/269 sayılı kararla, "sanığın üzerine atılı suçu işlediği yolunda cezalandırılmasına yetecek kuvvette kanıt elde edilmediğinden bahisle davacının beraatine karar vermiştir.
Ceza davası sonucu davacı hakkında verilen beraat kararının delil yetersizliğine dayandırılması karşısında, anılan beraat kararı disiplin hukuku yönünden bağlayıcı bulunmamaktadır. Dava konusu olayın disiplin hukuku açısından soruşturma dosyasında mevcut bilgilere göre değerlendirilmesi gerekmektedir.
Temyizen incelenen kararda da ifade edildiği üzere, 657 sayılı Yasanın 127 nci maddesinde belirtilen zamanaşımı süreleri geçirilmeden soruşturma yapılıp davacıya disiplin cezası verilmiş bulunmaktadır. Soruşturma dosyasında mevcut olan ve davacının vermiş olduğu yazılı savunmada gerçeğe aykırılığını ileri sürmediği tanık ifadelerinden ise, hesap uzmanı davacının vergi incelemelerini yaptığı firma sahiplerinden yetki ve nüfuzunu kullanarak baskı yapmak suretiyle menfaat temini yoluna gittiği anlaşılmaktadır. Kurulumuzca, davacının tanık ifadeleriyle saptanan eylemlerinden memuriyet sıfatıyla bağdaşamayacak utanç verici ve yüz kızartıcı hareket niteliğini taşıdığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla davacının 657 sayılı Yasanın 125/E-g maddesine göre devlet memurluğundan çıkarma cezasıyla cezalandırılması yolundaki dava konusu işlemde hukuka aykırı bir yön bulunmamakta; dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyiz konusu kararda hukuki isabet görülmemektedir.