CİMER e Amirini Şikayet Eden Memura Disiplin Cezası Verilir mi?

CİMER e Amirini Şikayet Eden Memura Disiplin cezası verilmesi hakkında danıştay kararı, memur amirini şikayet ederse memur hakkında yapılacak işlemler

Yayınlanma
Güncelleme
3 Paylaşım
6 Dk Okunma Süresi

CİMER e Amirini Şikayet Eden Memura Disiplin Cezası Verilir mi?

İlgili karar yazımız ekinde yer almaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2016/5625

Disiplin zamanaşımı süresi ile ilgili önemli karar Disiplin zamanaşımı süresi ile ilgili önemli karar

Karar No:2017/6293

Tarih:06.12.2017

  • BİMER’E BAŞVURAN MEMURA DİSİPLİN CEZASI VERİLEMEZ
  • BİLGİ EDİNME BAŞVURUSU
  • ÜST MAKAMLARA BAŞVURAN MEMURA MAKAM ATLADIĞI GEREKÇESİYLE CEZA VERİLEMEZ

(657 s. DMK m. 125)

ÖZET

Bilgi edinme başvurularında devlet memuru olup olmama ayrımı yapılmadan herkesi kapsayan bir başvuru usulü düzenlendiğinden üst makamlara başvuran memura makam atladığı gerekçesiyle ceza verilemez.

İstemin Özeti : Danıştay Onikinci Dairesince verilen 11.11.2015 tarihli ve E:2012/1881, K:2015/5887 sayılı kararın; 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : M… E… Ç….

Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Osmaniye İli, Merkez Endüstri Meslek Lisesinde Uzman Elektrik Öğretmeni olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-(I) maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması gerekirken tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir derece ağır olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle uğradığı maddi kayıplarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

Adana 1. İdare Mahkemesinin 06.10.2011 tarihli, E:2010/1614, K:2011/1535 sayılı kararı ile, davacı tarafından, BİMER’e verilen şikayet dilekçelerinde ciddiye alınabilecek iddiaların bulunduğu, idare tarafından bu iddiaların kapsamlı bir şekilde araştırılması gerekirken davacının gereksiz yere amirlerini şikayet ettiği gerekçesiyle cezalandırıldığı, böylece Anayasa ile güvence altına alınan dilekçe hakkının ve BİMER’e şikayet etme hakkının engellenmeye çalışıldığı anlaşıldığından işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine karar verilmiştir.

Danıştay Onikinci Dairesinin 11.11.2015 tarihli ve E:2012/1881, K:2015/5887 sayılı kararıyla İdare Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı İdare tarafından karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi istenilmektedir.

Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltme yolu ile yeniden incelenebilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin varlığı ile mümkündür.

Davalı idarenin kararın düzeltilmesi istemini içeren dilekçede ileri sürdüğü sebepler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca, Dairemiz kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunduğundan, kararın düzeltilmesi istemi kabul edilerek anılan kararın kaldırılmasından sonra uyuşmazlığın esası yeniden incelendi.

Milli Eğitim Bakanlığı Disiplin Amirleri Yönetmeliği’nde; ilçe teşkilatı bulunmayan merkezlerinde bulunan okul ve merkezlerde görevli müdür başyardımcısı, müdür yardımcısı, öğretmen ve diğer personelin birinci sicil amirinin okul müdürü, ikinci sicil amirinin ise ilgili il milli eğitim müdür yardımcısı yoksa şube müdürü olduğu, hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda getirilen teklif doğrultusunda 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı İl Milli Eğitim Müdürü tarafından imzalanan işlem ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125/B-(I) maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması gerekirken tekerrür hükümleri uygulanmak sureti bir derece ağır olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemin il milli eğitim müdürü tarafından tesis edildiğinin görüldüğü, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca, dava konusu işlemi tesis etme hususunda 2. disiplin amiri sıfatıyla yetkili olan il milli eğitim müdür yardımcısının olmama durumunda şube müdürünün yetkili olduğu, işlemin tesis edildiği tarih itibariyle ise, milli eğitim müdür yardımcısının görevi başında bulunduğu anlaşıldığından, ilgili il milli eğitim müdür yardımcısı tarafından tesis edilmesi gerekirken şube müdürü tarafından tesis edilen 12.10.2010 tarihli ve 932 sayılı işlemde yetki yönünden hukuka ve mevzuata uyarlık bulunmamıştır.

Bu durumda; dava konusu işlemde yetki yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından İdare Mahkemesi kararının gerekçesi yerinde bulunmamakta ise de, sözü edilen husus sonucu itibarıyla hukuka uygun bulunan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte bulunmamıştır.

İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. İdare Mahkemesince verilen karar hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile sonucu itibarıyla onanmasına, karar düzeltme aşamasında davalı idare tarafından yapılan 69,40 TL yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

Editör: TE Bilisim
Yorumlar