"Bunlar para yiyor" şeklinde dedikodu yapmak hakaret suçu olur mu?
İlgili ile b arasında geçen konuşma sonrasında ''S.G. İle Z.Y.'nin ilişkisi var, S. kendini çok namuslu gösteriyor ama işte şu araba ile gitmem bu araba ile gitmem diye ama hiç namuslu değil, satılık vb. türden" ifadeler kullandığının N.Ş., Z.Y., İ.B., Y.B. ve Ş.B.'nin ifadeleriyle sübut bulduğu ve kullanılan bu ifadelerin amiri ile maiyetindeki personele hakaret niteliği taşıdığı anlaşıldığından sübut bulan eyleminin karşılığı olarak 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesine aykırı hareketleri nedeniyle "bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verilmesi gerekirken geçmiş yıl hizmetleri iyi olduğundan bahisle 1/8 oranında aylıktan kesme disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı hakkında
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/2738 E. , 2020/4830 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2738
Karar No : 2020/4830
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği /…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Bilecik İli, … Malmüdürlüğü'nde görev yapan davacı tarafından, Erzincan İli, … Malmüdürlüğü'nde … olarak görev yaptığı dönemde, işlediği iddia edilen fiili nedeniyle 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesi uyarınca "bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası ile cezalandırılması gerektiği ancak geçmiş hizmetlerinin olumlu olduğundan bahisle bir alt ceza uygulanmak suretiyle 1/8 oranında aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin Erzincan Valiliği İl Disiplin Kurulunun … tarihli ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 13/10/2016 tarihli ve E:2013/8170, K:2016/4543 sayılı bozma kararına uyularak; Bakılan olayda, soruşturma kapsamında alınan tanık ifadelerinden, davacının "Kasım 2010 tarihinde Çayırlı Ziraat Bankası personeline mal müdürlüğü personelinin 1,5 trilyon para yediği şeklinde söylemde bulunduğu" iddiasının banka çalışanlarından kime ne zaman söylendiği ortaya konulmadığından, Çayırlı İlçe Merkezinde kurulacak beton santrali için "kiralanan taşınmazın ihalesinden sonra mal müdürlüğü personelleri Z.Y. ve Y.B.'ye bu ihale ile ilgili 2.000-TL rüşvet aldıklarını" söylediğini iddia eden Z.Y. ve Y.B.'nin ifadesi dışında başka ifadeler ile doğrulanmadığından sübut bulmadığı, "Esentepe Dağ Evi işi ile ilgili Kaymakam ve Milli Eğitim Müdürünün bunlar şebeke kurmuşlar, para yiyorlar dediğinin" Z.Y, NŞ., S.B., ve İ.B.'nin ifadeleriyle, Ocak 2011 tarihinde milli eğitim müdürlüğü aracı ile memur S.G.'nin değerli kağıt temini için Erzincan'a gönderilmesi hususunda davacı ile S.G. arasında geçen konuşma sonrasında ''S.G. İle Z.Y.'nin ilişkisi var, S. kendini çok namuslu gösteriyor ama işte şu araba ile gitmem bu araba ile gitmem diye ama hiç namuslu değil, satılık vb. türden" ifadeler kullandığının N.Ş., Z.Y., İ.B., Y.B. ve Ş.B.'nin ifadeleriyle sübut bulduğu ve kullanılan bu ifadelerin amiri ile maiyetindeki personele hakaret niteliği taşıdığı anlaşıldığından sübut bulan eyleminin karşılığı olarak 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesine aykırı hareketleri nedeniyle "bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası verilmesi gerekirken geçmiş yıl hizmetleri iyi olduğundan bahisle 1/8 oranında aylıktan kesme disiplin cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı tarafından, ifade veren memurların başkaları tarafından yönlendirildiği, tanık ifadelerinde yer ve zaman vb.hiç bir emare ile bu konuşmaları bağlantılayamadıkları, aynı fiilden iki kez ceza verildiği, soruşturmayı açan kaymakam ve vali yardımcısına FETÖ terör örgütü yöneticiliğinden hapis cezası verildiği, en üst sınırdan ceza verildiği, iddiaların gerçeği yansıtmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ :…
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden, kadro unvanı saymanlık müdür yardımcısı olan davacının, Erzincan İli, … … olarak görev yaptığı dönemde ''Çayırlı Ziraat Bankası personeline mal müdürlüğü personelinin 1,5 trilyon para yediği, Çayırlı İlçe Merkezinde kurulacak beton santrali için kiralanan taşınmazın ihalesinden sonra mal müdürlüğü personelleri Z.Y. ve Y.B.'ye bu ihale ile ilgili 2.000 TL rüşvet aldıklarını, Esentepe Dağ Evi işi ile ilgili Kaymakam ve Milli Eğitim Müdürünün bunlar şebeke kurmuşlar, para yiyorlar ve personel S.G. hakkında onunla bununla çıkıyor, Z. Bey ile çıkıyor, kendini çok namuslu gösteriyor ama değil'' şeklinde sarfettiği iddia edilen sözler sebebiyle hakkında soruşturma başlatıldığı, soruşturmacı tarafından davacının fiilinin sabit görülmesi üzerine 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması teklif edildiği, teklif doğrultusunda 657 sayılı Kanun'un 125/D-(l) maddesi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılması gerektiği ancak 657 sayılı Kanun'un 125. maddesindeki "geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." hükmü uyarınca disiplin kurulu tarafından kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının reddine karar verilmesi üzerine vali vekili tarafından tesis edilen dava konusu işlem ile davacının bir alt ceza olan 1/8 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (D) bendinin (l) alt bendinde; "Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşlarına veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" eylemi kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller arasında düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasanın 38. maddesinde cezaların ve suçların şahsi olacağı hüküm altına alınmıştır. Cezaların ve suçların şahsiliği ilkesi, herkesin kendi fiilinden sorumlu olması, cezanın yalnız suç işleyenlerle iştirak edenlere ceza verilmesi, suça katkısı olmayanlara ceza sorumluluğu yöneltilmemesidir. Disiplin soruşturmalarına da yön veren cezaların ve suçların şahsiliği ilkesi; hangi fiilin kim tarafından, nerede, ne zaman ve nasıl işlenildiğinin bilinmesini, ithama maruz kalan kişinin sorumluluğunun ne ölçüde olduğunun ortaya konulmasını zorunlu kılmaktadır.
Ayrıca, disiplin soruşturmalarında, hakkında soruşturma yürütülen kişilere suçlama yöneltilirken; isnat olunan eylemlerin bir takım hesaplamalara, varsayım temelli kabullere dayalı olmaksızın her türlü şüpheden uzak, somut, kesin, yeterli ve inandırıcı delillerle, tam bir vicdani kanaat oluşturacak şekilde ortaya konulmasını gerekmektedir.
Uyuşmazlık konusu olayda, dava konusu işlemin dayanağını oluşturan disiplin soruşturması raporu ve ekinde yer alan ifade tutanakları ile dosyada mevcut diğer belgelerin incelenmesinden, davacının mal müdürlüğünde görevli personel ve Kaymakam ile Milli Eğitim Müdürü hakkında söylediği "hakaret içeren sözlerin neler olduğunun" tam olarak ortaya konulamadığı, "yer ve zaman belirtmeyen" ifadeler ile yetinildiği, "duyum ve söylenti" şeklindeki ifadelere dayanarak davacı hakkındaki iddiaların sübut bulduğunun belirtildiği, dava konusu işlemde de davacı hakkındaki iddiaların sübuta erdiğinden söz edilerek soruşturma raporunda getirilen teklif doğrultusunda davacının dava konusu disiplin cezasıyla cezalandırıldığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının mal müdürlüğünde görevli personel ve Kaymakam ile Milli Eğitim Müdürü hakkında hakaret içeren sözler söylediği yönündeki iddianın yer, zaman gibi unsurları ile açık bir şekilde ortaya konulup somulaştırılmadan dava konusu işlemin tesis edildiği hususu karşısında davacının eyleminin sabit olmadığı anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.