Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra yürürlüğe konulan yasayı daha önce işlenen disiplin cezasına uygulayabilir miyiz?

Anayasa Mahkemesince ilgiliye disiplin cezası verilmesine dayanak olan bir Kanun maddesi iptal edildikten sonra yasama organınca yeni bir yasal düzenleme yapılırsa, uyuşmazlığın bu düzenlemeye göre çözümlenmesi gerektiği, aksi yaklaşımın, işlenen fiillerin cezasız kalması neticesini doğuracağı hakkında.

T.C.

DANIŞTAY

İdari Dava Daireleri Kurulu

Esas No : 2019/2980

Karar No: 2020/1350

TÜRK MİLLETİ ADINA

Adli makamlarca yapılan soruşturma aşamasında dinleme ve takibe dayanılarak disiplin soruşturması açılabilir mi? Adli makamlarca yapılan soruşturma aşamasında dinleme ve takibe dayanılarak disiplin soruşturması açılabilir mi?

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İnceleme ve Gerekçe:

Maddi Olay :

Türk Standardları Enstitüsü Belgelendirme Merkezi Başkanlığı İzmir Belgelendirme Müdürlüğünde başaraştırmacı olarak görev yapan davacı, hakkında yapılan soruşturma sonucunda Türk Standartları Enstitüsü Personel Yönetmeliği'nin 109. maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinin (a) alt bendi uyarınca tesis edilen 16/11/2016 tarih ve 454952 sayılı işlemle kınama cezası ile cezalandırılması gerekmekte ise de geçmiş çalışmalarının olumlu olması ve daha önce disiplin cezası almamış olması nedeniyle aynı Yönetmeliğin 111. maddesi uyarınca bir alt ceza olan uyarma cezası ile cezalandırılmıştır.

Davacının bu cezaya yaptığı itirazın reddedilmesi üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.

İlgili Mevzuat:

132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü İle İlgili Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun'un işlem tarihinde yürürlükte olan haliyle "Personel" başlıklı 10/A maddesinin 7. fıkrasında, "Enstitü personelinin izin, disiplin, intibak işleri ile diğer hususlar yönetmelikle belirlenir." düzenlemesine yer verilmiştir.

Anılan fıkra, 09/07/2018 tarih ve 30473 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 02/07/2018 tarih ve 703 sayılı Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 96. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, 15/07/2018 tarih ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili,

İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin Türk Standardları Enstitüsünü düzenleyen 39. bölümünde ver alan "Personel" başlıklı 561. maddenin 5. fıkrasında aynı haliyle yeniden düzenlenmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin fıkrasının (B) bendinin (a) alt bendinde, "Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak" fiili, kınama cezasını gerektiren bir fiil olarak düzenlenmiştir. Aynı maddenin

fıkrasında, "Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." düzenlemesine ver verilmiştir.

14/07/2002 tarih ve 24815 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Standardları Enstitüsü Personel Yönetmeliği'nin 109. maddesinin 1. fıkrasının (B) bendinin (a) alt bendinde de, "Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde Enstitüce belirlenen usul ve esasların yerine gerilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak" fiili, kınama cezasını gerektiren bir fiil olarak düzenlenmiştir. Aynı Yönetmeliğin 111. maddesinde, "Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan personel için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." kuralı yer almaktadır.

Hukuki Değerlendirme:

Anayasa Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 30684 savılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 20/12/2018 tarih ve E:2018/107, K:2018/114 sayılı kararıyla; 132 sayılı Kanun'un "Personel" başlıklı 10/A maddesinin mülga 7. fıkrasında geçen "disiplin" ibaresinin, Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmesinden sonra, 26/03/2020 tarih ve 31080 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 3. maddesi ile, 132 sayılı Kanun'un 10/A maddesine son fıkra olarak, "2/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında istihdam edilenler haricindeki Enstitü personeline uygulanacak disiplin cezaları ile ceza gerektiren fiil ve haller hususunda 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125’inci maddesi uygulanır. Ancak aynı maddede yer alan aylıktan kesme cezası brüt ücretten 1/30-1/8 arasında kesind yapılması; Devlet memurluğundan çıkarma cezası Enstitüye bir daha atanmamak üzere işten çıkarma şeklinde uygulanır. Enstitü personelinin disiplin ile ilgili işlemlerini yürütmek üzere merkezde disiplin kurulu ve vüksek disiplin kurulu kurulur. Bu personelin disiplin işlemlerine ilişkin diğer hususlarda bu Kanunda yer alan hükümler dışında, Enstitünün teşkilat yapısı ve personelinin statüsü göz önüne alınarak, 657 sayılı Kanunun Dördüncü Kısmının “Disiplin” başlıklı Yedinci Bölümünde yer alan hükümler uygulanır." düzenlemesi eklenmek suretiyle, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa atıf yapıldığı görülmektedir.

Anayasa Mahkemesi bir Kanun maddesini iptal ettikten sonra yasama organınca yeni bir yasal düzenleme yapılırsa, uyuşmazlığın bu düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir. Aksi yaklaşımın, işlenen fiillerin cezasız kalması neticesini doğuracağı açıktır.

Nitekim uyuşmazlık özelinde de Anayasa Mahkemesinin yukarıda anılan iptal kararında sonra 7226 sayılı Kanunun 3. maddesiyle, 132 sayılı Kanunun 10/A maddesine eklenen hüküm ile, Türk Standardları Enstitüsü personeline uygulanacak disiplin hükümleri yönünden 657 sayılı Kanun'a atıf yapıldığından, uyuşmazlığın yeni yasal düzenlemeye göre çözümlenmesi gerekmektedir.

Bu durumda, Dairece, dava konusu disiplin cezası ve dayanağı Yönetmelik hükmünün, 657 savılı Kanun'un 125. maddesine uygun olup olmadığı, davacı tarafından işlendiği iddia edilen fiillerin, sübut bulup bulmadığı ve disiplin cezasını gerektirip gerektirmeyeceği yönlerinden işin esasına girilerek bir değerlendirme yapıldıktan sonra varılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Karar Sonucu:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;

Editör: TE Bilisim