Disiplin Soruşturmasında Tanık İfadesinin Alınması Gerektiği

Her ne kadar adli soruşturma aşamasında alınan tanık ifadelerinin soruşturma dosyasına eklendiği görülmüş ise de; disiplin hukuku ile ceza hukuku soruşturma ve yargılama usulleri, verilen cezanın niteliği, bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkileri ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçlarının birbirinden farklı özellikler gösterdiği, bu durumda, disiplin soruşturması kapsamında davacı lehine ve aleyhine olan tüm deliller araştırılmadan, tanık ifadelerine başvurulmadan, eksik incelemeye dayalı soruşturma raporuna dayalı tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediği hakkında.

T.C. DANIŞTAY Beşinci Daire Esas No: 2016/10141  Karar No : 2016/4886

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden, 13.02.2013 ve 18.04.2013 tarihleri arasında Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Onkoloji servisinde tedavi gören Bafra Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlüsü ...'nin yanında bulundurulması ve kullanılması yasak olan cep telefonunun bulunduğunun 18.04.2013 tarihli tutanak ile tespit edilmesi üzerine, belirtilen tarihler arasında nöbet tutan davacının da aralarında bulunduğu infaz koruma memurlarının mahkumun telefon bulundurmasına göz yumduğu iddialarıyla disiplin soruşturması başlatıldığı, soruşturma neticesinde hazırlanan raporda özetle; hükümlünün cep telefonu ile 8 defa davacıyı aradığı, telefon kayıtlarında görüştüklerinin tespit edildiği, idareyi yanıltıcı, yalan beyanda bulunduğu, cep telefonunu görmediği yönündeki iddiasının inandırıcı bulunmadığı belirtilerek 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinin 1. fıkrasının (C) bendinin (d) ve (ı) alt bentleri uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması gerektiği yönünde teklif getirildiği, getirilen teklif doğrultusunda 27.09.2013 tarih ve 18 sayılı davaya konu işlem ile davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması üzerine anılan işlemin iptali istemiyle temyizen İncelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Disiplin suçu teşkil eden fiillerle ilgili olarak soruşturma yapılması zorunlu olduğu gibi soruşturmanın belirli usuller çerçevesinde yapılması da zorunludur. İsnat olunan olayla ilgili olarak soruşturma emri verilmesi, bağımsız, üst veya denk görevde olan bir soruşturmacı atanması, olayla ilgili tanık ve soruşturulanın ifadelerinin alınması, ifade alınmadan kişiye haklarının ve soruşturma konusunun bildirilmesi, isnat olunan fiille ilgili lehe ve aleyhe başkaca delillerin araştırılması, soruşturma sonucunda bir rapor hazırlanması ve bu raporda; olayın değerlendirilerek soruşturmacının kanaat ve teklifini belirtmesi ve ilgili makama sunulması, soruşturmayı yapan kişi ile soruşturmada elde edilen delilleri değerlendirecek kişi veya kurulların aynı olmasının gerekliliği ve yasal süre içerisinde isnat olunan fiiller bildirilerek sanığın savunmasının alınması, disiplin hukukunun temel ilkelerinden olduğu gibi hukuki güvenliğin bir gereğidir.

Olayda, yukarıda yer verilen disiplin ilkeleri doğrultusunda, kusurlu halin tespitinden sonra yasal süreler içerisinde ilgili memur hakkında disiplin soruşturması açıldığı, bağımsız bir muhakkik tayin edilerek yürütülen soruşturma sonucunda düzenlenen soruşturma raporu değerlendirilerek yetkili disiplin amiri tarafından bir disiplin cezası tesis edildiği görülmüş ise de; davacıya isnat edilen eylemle ilgili tanık ifadelerine başvurulmadığı, (yanında cep telefonu bulunan hükümlü, hükümlüyle hastanede aynı odada kalan kişilerin ifadeleri gibi..) yalnızca cep telefonuna ilişkin görüşme detaylarının değerlendirilmesiyle yetinildiği görülmüştür.

20 gün işe gelmeyen memurun mobbinge uğradığı savunması dikkate alınır mı? 20 gün işe gelmeyen memurun mobbinge uğradığı savunması dikkate alınır mı?

Öte yandan, her ne kadar adli soruşturma aşamasında alınan tanık ifadelerinin soruşturma dosyasına eklendiği görülmüş ise de; disiplin hukuku ile ceza hukuku soruşturma ve yargılama usulleri, verilen cezanın niteliği, bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkileri ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları birbirinden farklı özellikler göstermektedir.

Bu durumda, davacı lehine ve aleyhine olan tüm deliller araştırılmadan, eksik incelemeye dayalı soruşturma raporuna dayalı tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, anılan işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise belirtilen gerekçe ile hukuka aykırılık görülmemiştir.

Editör: TE Bilisim