Adli defin icap nöbeti için icap nöbeti ücreti ödenir mi?
İlgili tarafından tutulan nöbetin adli defin icap nöbeti olduğu ve anılan görevin savcılıklar tarafından verilen bilirkişilik görevi kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, bu kapsamda yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutmayan personele, 657 sayılı Kanun'un ek 33. maddesi kapsamında nöbet ücreti ödenmesine olanak bulunmadığı hakkında.
Danıştay 2. Daire Başkanlığı 2021/14056 E. , 2021/1101 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/14056
Karar No : 2021/1101
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : I. Hukuk Müşaviri Av. …, Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Amasya ili, … ilçesi, … No'lu Aile Sağlığı Merkezinde sorumlu hekim olarak görev yapan davacının, 02/07/2011 tarihinden bu yana tuttuğu adli ve defin icap nöbeti ücretlerinin tarafına ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile toplam 38.297,52 TL nöbet ücretinin yasal faizi ile birlikte tazmini ve 657 sayılı Kanunun ek 33. maddesinde yer alan ''Ancak ayda aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde 60 saatten, diğer yerlerde ve hiçbir şekilde 130 saatten fazlası için ödeme yapılmaz.'' ibaresinin iptali için dosyanın Anayasa Mahkemesine gönderilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : … İdare Mahkemesinin temyize konu kararıyla; davacı tarafından tutulan nöbetin adli defin icap nöbeti olduğu ve anılan görevin savcılıklar tarafından verilen bilirkişilik görevi kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, bu kapsamda yataklı tedavi kurumları, seyyar hastaneler, ağız ve diş sağlığı merkezleri, aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri ve 112 acil sağlık hizmetlerinde haftalık çalışma süresi dışında normal, acil veya branş nöbeti tutmayan davacıya, 657 sayılı Kanun'un ek 33. maddesi kapsamında nöbet ücreti ödenmesine olanak bulunmadığı açık olduğundan, bu yolda yapılan davacı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde anılan mevzuata ve hukuka aykırılık bulunmadığı gibi ortada tazmini gereken bir miktar da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından; 657 sayılı Kanunun ek 33. maddesinde yer alan ''Ancak ayda aile sağlığı ve toplum sağlığı merkezlerinde 60 saatten, diğer yerlerde ve hiçbir şekilde 130 saatten fazlası için ödeme yapılmaz.'' ibaresinin Anayasaya aykırı olduğu, dava konusunun sadece adli nöbetleri değil icap nöbetlerini de içerdiği, tutmuş olduğu nöbet ücretlerinin tarafına ödenmesi gerektiği, zımnen ret işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Onikinci Dairesi tarafından verilen 03/12/2020 günlü, E:2018/3948, K:2020/3967 sayılı gönderme kararı ile Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 25/08/2017 günlü, 30165 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'ye eklenen Geçici 15. madde uyarınca, Türkiye Halk Sağlığı Kurumunun dava ve icra takip işlerinin Sağlık Bakanlığına devredildiği görülmüş olup, davanın Sağlık Bakanlığı husumetiyle görülmesine karar verilerek işin gereği düşünüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACININ TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde Danıştay'da karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.