Özel sektördeki sigortalı süreler memurun yıllık izninde sayılır mı?

Özel sektörde sgk lı olarak çalışan kişilerin sigortalı olarak geçen süreleri memurluğa atandıktan sonra memurun yıllık izin sürelerinin hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda çevre şehircilik bakanlığınca verilmiş görüş yazısı ektedir.

Not: Memur statüsünde görev yapan personelin özel sektörde işçi ve sözleşmeli statüde geçirdiği emeklilik hükümlerine tabi eylemli hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylığı ve yıllık izin sürelerinin
hesabında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda
T.C.
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü
Sayı: E-53773008-622.02-4035221 01/07/2022
Konu: Yıllık İzin ve Kademe/Derece İlerlemesi
………. BELEDİYE BAŞKANLIĞINA
İlgi: 16.06.2022 tarihli ve 67867052-100-3124 sayılı yazınız.
Belediyeniz bünyesinde memur statüsünde görev yapan personelin özel sektörde işçi ve sözleşmeli statüde geçirdiği emeklilik hükümlerine tabi eylemli hizmet sürelerinin kazanılmış hak
aylığı ve yıllık izin sürelerinin hesabında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda
Bakanlığımız görüşünün talep edildiği ilgi yazı incelenmiştir.


1) Kazanılmış Hak Aylığında Sayılacak Görevler
Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin Ortak hükümler başlıklı C) bendinde, "1 -Teknik hizmetler sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde
veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel müesseselerde ifa edenlerle memuriyetten ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memuriyete girmek isteyenlerin teknik
hizmetlerde geçen süresinden bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen sürenin tamamı ve geri kalan sürenin 3/4 ü toplamı memuriyette geçmiş sayılarak bu süreler her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.
2 – Sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfına girenlerden memurluğa girmeden önce yurt içinde veya yurt dışında mesleklerini serbest olarak veya resmi veya özel kurumlarda
yapanlarla, memurluktan ayrıldıktan sonra bu işlerde çalışarak yeniden memurluğa girmek isteyenlerin sağlık hizmetlerinde geçen süresinden, bu kanun ve bu kanunun 87 nci maddesinde sözü edilen kurumlarda geçen süreleri ile 196 ncı maddede belirtilen şekilde tespit edilecek mahrumiyet bölgelerinde en az 3 yıl çalışanların veya çalışacak olanların sürelerinin tamamı ve geri kalan sürelerinin 3/4 ü toplamı memurlukta geçmiş sayılarak bu sürelerin her yılı için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.
3 – Avukatlık hizmetleri sınıfına girenlerin memuriyete girmeden önce veya memurluktan ayrılarak (…) avukatlıkla geçirdikleri sürelerin 3/4 ü memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürelerin her
yılı bir kademe ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.
4 – Basın Kartları Yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilmeleri şartiyle, fiilen gazetecilik
yaparak geçirdikleri sürenin 3/4 ü fiilen memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürenin her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.
5 – Özel okullarda öğretmenlik veya yöneticilik yaptıktan sonra Milli Eğitim Bakanlığı emrinde memuriyet kabul edenlerin özel okullarda geçen hizmet sürelerinin 2/3 ünün her yılı bir kademe
ilerlemesine ve her üç yılı bir derece yükselmesine esas olacak şekilde değerlendirilir.

Yukarıdaki fıkralara göre, değerlendirilecek hizmet süresinden sadece özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemez. Ancak, T. C. Emekli Sandığı ve Sosyal Sigortalar kanunlarına tabi görevlerde
bulunmuş olanların kazanılmış hakları saklıdır. Yapılacak intibak neticesinde ilgililerin girecekleri dereceler öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri derecenin son kademe aylığını geçemez.

6 – Bu kanunun 4 üncü ve 237 nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.

7 – 2834 ve 2836 sayılı kanunlara göre kurulmuş olan Tarım Kredi ve Tarım Satış Kooperatiflerinde çalışanlardan sonradan memuriyete girenlerin bu kooperatiflerde geçen hizmetlerinin 12 yılı geçmemek üzere her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir.

8- 108 inci maddenin (B) fıkrası uyarınca kullanılan aylıksız izin süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir." hükmüne yer verilmiştir.

Yukarıda yer verilen hüküm çerçevesinde; ilgili personelin görev mahiyeti belirtilmemiş olmakla birlikte mezkûr hükümde bahsedilen hizmet sınıflarındaki görevlerle sınırlı olmak üzere sözleşmeli pozisyonlarda geçen hizmet sürelerinin ilgili görev çerçevesinde kazanılmış hak aylık derecesinde hesaplanacağı, bu hizmet sınıfları dışında kalan kadrolara atananların ise kazanılmış hak aylık derecesinde değerlendirilemeyeceği mütalaa edilmektedir.

2) Yıllık İzin Hesabında Değerlendirilecek Süreler Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Yıllık izin" başlıklı 102 nci maddesinde, "Devlet memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti 1 yıldan on yıla kadar (On yıl dahil) olanlar için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir." hükmü yer almaktadır.

Gün içi hastaneye giden memur kurumuna belge vermek zorunda mı? Gün içi hastaneye giden memur kurumuna belge vermek zorunda mı?

Yıllık izinlerin kullanılması hakkında Maliye Bakanlığınca 62, 140 ve 154 seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğleri çıkarılmış olup 62 seri No'lu Tebliğin "Yıllık izinler" başlıklı (A) bölümünde, "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 102 nci maddesinde "Devlet Memurlarının yıllık izin süresi, hizmeti bir yıldan on yıla kadar (on yıl dahil) olanları için yirmi gün, hizmeti on yıldan fazla olanlar için 30 gündür. Zorunlu hallerde bu sürelere gidiş ve dönüş için en çok ikişer gün eklenebilir." denilmektedir.

Bu hükme göre; maddede geçen "Hizmet müddetleri" deyimi; emeklilik hükümlerine tabi eylemli hizmet sürelerinin (18 yaşın üzerinde sigorta primi ödemeler suretiyle resmi ve özel sektörde geçen süreler dahil) toplamını ifade etmektedir. 657 sayılı Kanunun 102 inci maddesinde yer alan "hizmet" ibaresi ilk olarak mezkûr Tebliğ'de tanımlanmış, sonrasında 140 seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde "hizmet" ibaresi yeniden tanımlanmakla birlikte, söz konusu tanımlamaya ilişkin hüküm Danıştay 12. Dairesinin 26/11/1998 tarihli ve E:1995/11088, K:1998/2881 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.

Bunun üzerine, 154 seri No'lu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde "hizmet" ibaresi tekrar tanımlanmış ve söz konusu tanım "Yıllık izin sürelerinin hesabında, hangi statüde olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında geçen hizmet süreleri ile kamu kurum ve kuruluşlarında geçmese dahi Devlet memurlarının kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilen hizmet süreleri" şeklinde yapılmıştır. Bu çerçevede, 657 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde geçen "hizmet" ibaresini tanımlayan ve yürürlükte bulunan iki Tebliğ hükmü bulunmaktadır. 62 seri No'lu Tebliğde emeklilik hükümlerine tabi eylemli hizmet sürelerinin (18 yaşın üzerinde sigorta primi ödemeler suretiyle resmi ve özel sektörde geçen süreler dahil) toplamının yıllık izne esas hizmet süresinde dikkate alınacağı ifade edilmiş, 154 seri No'lu Tebliğde ise statü ayrımı yapılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarında geçen tüm hizmet süreleri ile kamu kurumlarında geçmese dahi kazanılmış hak aylığında değerlendirilen hizmet sürelerinin yıllık izne esas hizmet süresinde dikkate alınacağı belirtilmiştir.

Bu iki Tebliğ hükmünde yer alan hizmet ibaresi tanımlarının birbirini bütünlemediği veya sonraki hükmün önceki hükmü açıklamadığı değerlendirilmekte, birbirinden farklı tanım yapıldığı görülmektedir. Örneğin, 62 seri No'lu Tebliğe göre özel sektörde geçen sigortalı hizmetlerin tümü hizmet ibaresinin kapsamına alınırken 154 seri No'lu Tebliğde özel sektördeki hizmetlerin sadece memurun kazanılmış hak aylığında değerlendirilen kısmı hizmet ibaresinin kapsamına dahil edilmektedir. Sonuç olarak, mezkûr Tebliğlerde yer alan iki tanım hükmü arasında çelişki bulunduğu değerlendirilmekte olup normlar hiyerarşisinde aynı düzeyde yer alan ve birbiriyle çatışan iki hüküm arasında konuluş zamanları bakımından öncelik sonralık ilişkisi var ise, bunlardan sonraki tarihli hükmün, önceki tarihli hükmü ilga ettiğine ilişkin hukuk ilkesi göz önüne alındığında en son yayımlanan Tebliğ hükmüne göre işlem yapılmasının uygun olacağı düşünülmektedir. Öte yandan, memuriyete girmeden önce veya memuriyetten ayrılarak kamu veya özel sektörde geçen hizmetlerden hangilerinin memuriyet kazanılmış hak aylığında değerlendirileceğinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinin (C) bendinde düzenlendiği yukarıdaki bölümde bahsedilmiş olup bunun dışında ise bazı geçici hükümlerle işçilikte ve sözleşmeli statüde geçen hizmetlerin de memuriyet kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi sağlanmıştır. Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde; 657 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde yer alan "hizmet" ibaresinin tanımına ilişkin iki Tebliğ hükmü bulunmakla birlikte, en son yayımlanan 154 seri No'lu Tebliğ hükmüne göre işlem yapılmasının uygun olacağı, özel sektörde sosyal güvenlik sigorta primi ödenerek geçirilen sürelerin memuriyete atandıktan sonra yıllık izin hesabında dikkate alınamayacağı, kamu kurum ve kuruluşlarında hangi statüde olursa olsun geçirilen hizmet sürelerinin ise yıllık izne esas alınacak sürelerin hesabında dikkate alınacağı değerlendirilmektedir. Bilgilerini rica ederim.

Editör: TE Bilisim