Ortaklara dağıtılmayan ortak alacakları hakkında önemli karar

Ortaklara dağıtılmayan ortak alacaklarının sermaye artışına ilave edilmek üzere ortak hesabında bekletilmesi, herhangi bir faiz tahakkuk ettirilmemesi ve ilişkili kuruma verilen ödünç paraların, mal alımlarına istinaden peşin sipariş avans niteliğinde olmasının, verilen miktarlar dikkate alındığında, ticari icaplara aykırı düştüğü, dolayısıyla davacı şirket tarafından ilişkili kişi ve kurumların nakit ihtiyacının faiz alınmaması suretiyle karşılandığı sonucuna varıldığından transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğunun kabulü gerektiği hakkında.

T.C.

D A N I Ş T A Y

ÜÇÜNCÜ DAİRE

Esas No : 2021/117

Karar No : 2021/3524

Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 564) yayımlandı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 564) yayımlandı

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava Konusu İstem: Davacı şirketin ilişkili kişilere faiz tahakkuk ettirmeksizin nakit para kullandırmak suretiyle transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunması nedeniyle adına 2016 yılı için re'sen salınan kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuyla, ortaklarına verilen/ortaklarından alınan ödünç para karşılığında herhangi bir faiz geliri/gideri tahakkuk ettirilmediği, herhangi bir menfaat temin edilmediği, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde kanunen kabul edilmeyen gider olarak herhangi bir ekleme yapılmadığı, bunlara ilişkin katma değer vergisi hesaplanmadığı, fatura düzenlenmediği ve bu şekilde ilişkili kişi ve kurumlara örtülü kazanç dağıtımında bulunduğunun tespit edilmesi üzerine hesaplanan faiz geliri hasılata eklenmek suretiyle gelir tablosu yeniden düzenlenerek bulunan fark matrah üzerinden dava konusu tarhiyatın yapıldığının anlaşıldığı olayda, ortaklara dağıtılmayan ortak alacaklarının daha sonra sermaye artışına ilave edilmek üzere ortak hesabında bekletilmesi, herhangi bir faiz geliri işletilmemesi ve menfaat temin edilmemesi, fatura düzenlenmemesi ve davacı şirket tarafından iddia edildiği üzere, yine ilişkili kişilere verilen ödünç paraların, mal alımlarına istinaden verilen peşin sipariş avansı niteliğinde olması hususunun, iktisadi, ticari ve teknik icaplara açıkça aykırı düştüğü, ilişkili kişilerin nakit ihtiyacının, herhangi bir faiz ödemeyerek finansman maliyeti yaratmaksızın sağlandığı, ticari işletmeyle veya faaliyetle alakalı olsa dahi bir şirketin finansman şirketi olup olmadığına bakılmaksızın sadece tacir sıfatını taşıması nedeniyle, verdiği borç için faiz geliri hesaplaması ve bu faizi defter ve hesaplarına intikal ettirmesi gerektiği, aksi takdirde ticari hayatın vazgeçilmez unsuru olan ticaret şirketleri için öngörülmüş olan gelir elde etme amacının dışına çıkılması söz konusu olacağından peşin avans adı altında şirket ortaklarına ve ilişkili kişilere kullandırılan paralar için faiz hesaplanmayarak transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğu sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuku aykırılık bulunmadığı gibi 2012 yılı için kesilen ve 2014 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınabileceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: Belli bir mala tahsis edilmemiş mağazalarda gıda, içecek ve tütün toptan ticareti ile iştigal eden davacı şirketin faaliyet alanı gereği birçok mükelleften alım satım yaptığı kişi ya da kuruluşlar arasında kendisi ile ortaklık bağı bulunan kurumların da yer aldığı, ... Tarım Ürünleri Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi ile alım satım ilişkisi içerisinde bulunduğu, bunlara ilişkin alım satım faturalarının sunulduğu, yapılan ödemelerin satın alınan emtia bedellerinin karşılığı olduğu, faaliyet alanı ile ilgili olarak emtia alım satımında bulunan davacı şirket başka firmalarla ticari ilişki içinde bulunabileceği gibi ortaklık bağı bulunan şirket ile de bu şekilde bir ticari ilişki içerisinde olmasının ticari hayatın olağan akışına aykırı düşmediği, ortakları ile aralarında gerçekleştirilen para transfer hareketlerinin ise bunlardan alınan borç paralara ilişkin olduğu, bu paraların ortaklara ödendiği, diğer bir ifade ile şirket ortaklarından alınan cüz'i miktardaki borçların ortaklara iade edildiği, ortaklara borç para vermek suretiyle örtülü kazanç elde edildiği hususunun hangisinin mal alışverişine dayalı ticari ilişkiden, hangisinin borç para ilişkisinden kaynaklandığının örtülü kazanç dağıtımında bulunduğu hususunun ortaya konulamadığı bu haliyle mal alışverişinden kaynaklanan ticari ilişki nedeniyle davacı şirkete düzenlenen faturalar incelenmeden, paraların karşılıksız olup olmadığı saptanmadan örtülü kazanç dağıtımı yapıldığının kabulü suretiyle somut tespitlere yer verilmeksizin eksik incelemeye dayalı olarak yapılan tarhiyata hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra cezalı vergi kaldırılmıştır.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Ortaklardan alınan paranın iade edildiği, ortaklara verilen cüz'i miktardaki paranın müfettişçe yanlış değerlendirilmek suretiyle tarhiyat yapıldığı, transfer fiyatlandırılması suretiyle elde edilen bir kazancın bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ İSA DÜZGÜN DÜŞÜNCESİ :

Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE: MADDİ OLAY :

Davacı şirketi hakkında 2016 yılı hesaplarının kurumlar vergisi yönünden incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporunda, ilişkili olduğu ... Tarım Ürünleri Pazarlama Ticaret Anonim Şirketi ile ortakları ..., ..., ...'na verdiği ödünç para karşılığında herhangi bir faiz tahakkuk ettirmediği, katma değer vergisi hesaplamadığı ve fatura düzenlemediği, bu şekilde ilişkili kişi ve kurumlara örtülü kazanç dağıtımında bulunduğunun tespit edilmesi üzerine dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, 134. maddesinde, vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu hükme bağlanmıştır.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 1. fıkrasında, kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları halinde kazancın tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacağı; alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama ve kiraya verme işlemlerin ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemlerin her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirileceği hükmüne yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Ortaklara dağıtılmayan ortak alacaklarının daha sonra sermaye artışına ilave edilmek üzere ortak hesabında bekletilmesi, herhangi bir faiz tahakkuk ettirilmemesi, fatura düzenlenmemesi ve ilişkili kuruma verilen ödünç paraların, mal alımlarına istinaden peşin sipariş avansı niteliğinde olmasının verilen miktarlar dikkate alındığında, ticari icaplara aykırı düştüğü dolayısıyla şirketin ilişkili kişi ve kurumlarının nakit ihtiyacının, herhangi bir faiz ödememesi suretiyle finansman maliyeti yaratılmaksızın karşılandığı sonucuna ulaşılmış olup transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımında bulunulduğunun kabulü gerektiğinden aksi yöndeki gerekçeyle tarhiyatın kaldırılmasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

Öte yandan yeniden verilecek kararda vergi ziyaı cezasının tekerrür nedeniyle artırılan kısmı hakkında değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği de açıktır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz isteminin kabulüne,

..........................İdare Mahkemesi ..................... Vergi Dava Dairesinin 1...........................................57 sayılı kararının BOZULMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 01/07/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Editör: TE Bilisim