Dosyanın incelenmesinden; dava konusu Yönergenin yürürlüğe konulduğunu bildiren, davalı idareye ait 28/01/2008 tarih ve "TSK Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi" konulu yazısının, Gn.Kur.Bşk., İçişleri Bakanlığı, K.K.K., Dz.K.K., Hv.K.K., J.Gn.K. ve S.G.K.lıklarına dağıtımlı olarak yazıldığının görüldüğü, bunun dışında Yönergenin, kapsamında yer alan personellere tebliğ edildiğine ilişkin başkaca bilgi ve/veya belgenin dosyaya sunulmadığı, ayrıca Yönergenin elektronik ortamda Milli Savunma Bakanlığının web sayfasından ilan usulünün dayanağına ilişkin olarak hukuki herhangi bir dayanağın da gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, düzenleyici işlemin tebliğine ilişkin somut herhangi bir veriye dayanılmaksızın, Başemir Yazısı tarihi ve davalı idarenin savunması temel alınmak suretiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen temyize konu Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2023/239
Karar No: 2023/1096

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Onuncu Dairesinin 16/06/2022 tarih ve E:2022/507, K:2022/3303 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe giren MSY: 46-1 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi'nin "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde yer alan "İstisnai Memur", "Devlet Memuru", "Sözleşmeli Devlet Memurları" ibareleri ile "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (b) bendinde yer alan "İstisnai Memur", "Devlet Memuru", "Sözleşmeli Devlet Memurları" ibarelerinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Onuncu Dairesinin 16/06/2022 tarih ve E:2022/507, K:2022/3303 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7/1, 7/4, 14/3, 14/6 ve 15/1/(b) maddelerine atıf yapılarak,
Dairelerinin 21/03/2022 tarihli ara kararıyla; davalı idareden, dava konusu Yönerge'nin ilan edilip edilmediği, edilmiş ise ne surette ve hangi tarihte ilan edildiği ile Yönergenin davacı Sendika veya sendika mensuplarına tebliğ edilip edilmediğinin sorulmasına, edilmiş ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin aslı veya onaylı birer suretlerinin gönderilmesinin istenilmesine karar verildiği,
Davalı idare tarafından ara kararına cevaben verilen 16/05/2022 kayıt tarihli dilekçede, Yönergenin yürürlüğe girdiği tarihte ve kapsamındaki personelin görevli olduğu tüm kurumlara yazılı olarak ilan edildiği; Yönergenin yürürlüğe girdiği tarihte davalı idare teşkilatında görevli devlet memurlarının sendika üyeliği yasal olarak mümkün olmadığından dava konusu Yönergenin sendika tüzel kişiliğine karşı bir tebliğinin yapılmadığının belirtildiği,
Bu durumda, davacı Sendika tarafından bir kısım maddelerinin iptali istenilen dava konusu Yönerge'nin 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe girdiği ve davalı idare teşkilatında görevli tüm personele ilan edildiği dikkate alındığında anılan tarihten itibaren 60 gün içerisinde açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 27/10/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile açılan davanın esasının, yukarıda anılan mevzuat uyarınca süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı,
Öte yandan, davalı idarenin personeli olan sendika üyeleri ile davacı Sendika yetkililerince imzalanan ve dava konusu Yönergeden 18/09/2020 tarihinde haberdar olunduğu hususunun tutanak altına alındığına ilişkin 18/09/2020 tarihli tutanağın, dava konusu düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bir uygulama işlemi olarak da kabulünün mümkün görülmediği gerekçesiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, dava konusu Yönergenin Resmi Gazete'de yayımlanmadığı ve Sendikalarına da tebliğ edilmediği, Yönerge'den 18/09/2020 tarihinde Bakanlık yetkilileri ile yapılan şifahi görüşmede haberdar olunduğu ve durumun tutanak altına alınması ile süresi içinde bakılan davanın açıldığı, dava konusu Yönergenin halen yürürlükte olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, dava konusu Yönerge'nin 31/12/2007 tarihli Başemir ile yürürlüğe konulduğu, bu tarihten itibaren 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 27/10/2020 tarihinde açılan davanın süresinde kabul edilmesine hukuken olanak bulunmadığı, davacı Sendika yetkililerince tutulan 18/09/2020 tarihli tutanağın uygulama işlemi olarak kabul edilemeyeceği belirtilerek temyiz başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK H KİMİ . 'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Anayasa Mahkemesi, il müdürünün uzman yapılmasını karara bağladı Anayasa Mahkemesi, il müdürünün uzman yapılmasını karara bağladı

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
MSY: 46-1 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi, 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe girmiştir.
Davacı Sendika tarafından; dava konusu Yönerge'den, Sendikalarına üye bir kısım memurların, davalı idare bünyesinde görev yapan yetkililer ile yapıkları şifahi görüşmeler sonucu haberdar olunduğu, bunun üzerine durumun 18/09/2020 tarihli tutanak ile tespit edildiği, dolayısıyla Sendikalarının dava konusu Yönerge'yi öğrenme tarihinin 18/09/2020 tarihi olduğu belirtilerek temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde; "1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, ...
Tarihi izleyen günden başlar.
...
4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde; sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin ilan tarihini izleyen günden başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, uygulama işlemine dayanak teşkil eden düzenleyici işlem için öngörülen dava açma süresi geçmiş olsa dahi, düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği belirtilmekte olup; kanun koyucunun, düzenleyici işlemlerin mümkün olduğu kadar dava konusu edilip, yargı yerlerince hukukilik denetiminin yapılabilmesini sağlama amacını taşıdığı açıktır.
Dava konusu düzenlemeleri de içeren, MSY:46-1 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi'nin, 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe girdiğinde ihtilaf bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, davalı idare tarafından, anılan Yönerge'nin yürürlüğe girdiği tarihte kapsamında yer alan personelin görevli olduğu tüm kurumlara yazılı olarak ilan edildiği ve ayrıca elektronik ortamda Milli Savunma Bakanlığı web sayfasında yayımlandığı belirtilmiş ise de;
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu Yönergenin yürürlüğe konulduğunu bildiren, davalı idareye ait 28/01/2008 tarih ve "TSK Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi" konulu yazısının, Gn.Kur.Bşk., İçişleri Bakanlığı, K.K.K., Dz.K.K., Hv.K.K., J.Gn.K. ve S.G.K.lıklarına dağıtımlı olarak yazıldığının görüldüğü, bunun dışında Yönergenin, kapsamında yer alan personellere tebliğ edildiğine ilişkin başkaca bilgi ve/veya belgenin dosyaya sunulmadığı, ayrıca Yönergenin elektronik ortamda Milli Savunma Bakanlığının web sayfasından ilan usulünün dayanağına ilişkin olarak hukuki herhangi bir dayanağın da gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, düzenleyici işlemin tebliğine ilişkin somut herhangi bir veriye dayanılmaksızın, Başemir Yazısı tarihi ve davalı idarenin savunması temel alınmak suretiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen temyize konu Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 16/06/2022 tarih ve E:2022/507, K:2022/3303 sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 24/05/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka aykırı bulunmadığı, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile davalı idarenin web adresinde duyurularak yürürlüğe giren MSY: 46-1 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi'ne karşı açılan davada "dava açma süresine" ilişkin önemli bir karar verdi.

Web adresinde yayınlanmasına yönelik bir mevzuat olmadığından dava açma süresinin yayım tarihi olamayacağını belirterek süre aşımından ret kararı veren Danıştay 10. Dairesi kararını bozdu.

Danıştay 10. Daire davayı süre aşımı nedeniyle reddetmişti

Bu durumda, davacı Sendika tarafından bir kısım maddelerinin iptali istenilen dava konusu Yönerge'nin 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe girdiği ve davalı idare teşkilatında görevli tüm personele ilan edildiği dikkate alındığında anılan tarihten itibaren 60 gün içerisinde açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 27/10/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile açılan davanın esasının, yukarıda anılan mevzuat uyarınca süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı,
Öte yandan, davalı idarenin personeli olan sendika üyeleri ile davacı Sendika yetkililerince imzalanan ve dava konusu Yönergeden 18/09/2020 tarihinde haberdar olunduğu hususunun tutanak altına alındığına ilişkin 18/09/2020 tarihli tutanağın, dava konusu düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bir uygulama işlemi olarak da kabulü mümkün değildir.

İDDK: Web adresi üzerinden tebliğin yasal dayanağı yok

Dosyanın incelenmesinden; dava konusu Yönergenin yürürlüğe konulduğunu bildiren, davalı idareye ait 28/01/2008 tarih ve "TSK Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi" konulu yazısının, Gn.Kur.Bşk., İçişleri Bakanlığı, K.K.K., Dz.K.K., Hv.K.K., J.Gn.K. ve S.G.K.lıklarına dağıtımlı olarak yazıldığının görüldüğü, bunun dışında Yönergenin, kapsamında yer alan personellere tebliğ edildiğine ilişkin başkaca bilgi ve/veya belgenin dosyaya sunulmadığı, ayrıca Yönergenin elektronik ortamda Milli Savunma Bakanlığının web sayfasından ilan usulünün dayanağına ilişkin olarak hukuki herhangi bir dayanağın da gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, düzenleyici işlemin tebliğine ilişkin somut herhangi bir veriye dayanılmaksızın, Başemir Yazısı tarihi ve davalı idarenin savunması temel alınmak suretiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen temyize konu Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.


T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2023/239
Karar No: 2023/1096

İSTEMİN KONUSU:
Danıştay Onuncu Dairesinin 16/06/2022 tarih ve E:2022/507, K:2022/3303 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe giren MSY: 46-1 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi'nin "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde yer alan "İstisnai Memur", "Devlet Memuru", "Sözleşmeli Devlet Memurları" ibareleri ile "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (b) bendinde yer alan "İstisnai Memur", "Devlet Memuru", "Sözleşmeli Devlet Memurları" ibarelerinin iptali istenilmiştir.

Daire kararının özeti:
Danıştay Onuncu Dairesinin 16/06/2022 tarih ve E:2022/507, K:2022/3303 sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7/1, 7/4, 14/3, 14/6 ve 15/1/(b) maddelerine atıf yapılarak,
Dairelerinin 21/03/2022 tarihli ara kararıyla; davalı idareden, dava konusu Yönerge'nin ilan edilip edilmediği, edilmiş ise ne surette ve hangi tarihte ilan edildiği ile Yönergenin davacı Sendika veya sendika mensuplarına tebliğ edilip edilmediğinin sorulmasına, edilmiş ise buna ilişkin tüm bilgi ve belgelerin aslı veya onaylı birer suretlerinin gönderilmesinin istenilmesine karar verildiği,
Davalı idare tarafından ara kararına cevaben verilen 16/05/2022 kayıt tarihli dilekçede, Yönergenin yürürlüğe girdiği tarihte ve kapsamındaki personelin görevli olduğu tüm kurumlara yazılı olarak ilan edildiği; Yönergenin yürürlüğe girdiği tarihte davalı idare teşkilatında görevli devlet memurlarının sendika üyeliği yasal olarak mümkün olmadığından dava konusu Yönergenin sendika tüzel kişiliğine karşı bir tebliğinin yapılmadığının belirtildiği,
Bu durumda, davacı Sendika tarafından bir kısım maddelerinin iptali istenilen dava konusu Yönerge'nin 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe girdiği ve davalı idare teşkilatında görevli tüm personele ilan edildiği dikkate alındığında anılan tarihten itibaren 60 gün içerisinde açılması gerekirken, bu süre geçirildikten çok sonra 27/10/2020 tarihinde kayda giren dilekçe ile açılan davanın esasının, yukarıda anılan mevzuat uyarınca süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmadığı,
Öte yandan, davalı idarenin personeli olan sendika üyeleri ile davacı Sendika yetkililerince imzalanan ve dava konusu Yönergeden 18/09/2020 tarihinde haberdar olunduğu hususunun tutanak altına alındığına ilişkin 18/09/2020 tarihli tutanağın, dava konusu düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bir uygulama işlemi olarak da kabulünün mümkün görülmediği gerekçesiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:
Davacı tarafından, dava konusu Yönergenin Resmi Gazete'de yayımlanmadığı ve Sendikalarına da tebliğ edilmediği, Yönerge'den 18/09/2020 tarihinde Bakanlık yetkilileri ile yapılan şifahi görüşmede haberdar olunduğu ve durumun tutanak altına alınması ile süresi içinde bakılan davanın açıldığı, dava konusu Yönergenin halen yürürlükte olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:
Davalı idare tarafından, dava konusu Yönerge'nin 31/12/2007 tarihli Başemir ile yürürlüğe konulduğu, bu tarihten itibaren 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra 27/10/2020 tarihinde açılan davanın süresinde kabul edilmesine hukuken olanak bulunmadığı, davacı Sendika yetkililerince tutulan 18/09/2020 tarihli tutanağın uygulama işlemi olarak kabul edilemeyeceği belirtilerek temyiz başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK H KİMİ . 'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
MSY: 46-1 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi, 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe girmiştir.
Davacı Sendika tarafından; dava konusu Yönerge'den, Sendikalarına üye bir kısım memurların, davalı idare bünyesinde görev yapan yetkililer ile yapıkları şifahi görüşmeler sonucu haberdar olunduğu, bunun üzerine durumun 18/09/2020 tarihli tutanak ile tespit edildiği, dolayısıyla Sendikalarının dava konusu Yönerge'yi öğrenme tarihinin 18/09/2020 tarihi olduğu belirtilerek temyizen incelenen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinde; "1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür.
2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı, ...
Tarihi izleyen günden başlar.
...
4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde; sürelerin idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı; ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin ilan tarihini izleyen günden başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, uygulama işlemine dayanak teşkil eden düzenleyici işlem için öngörülen dava açma süresi geçmiş olsa dahi, düzenleyici işlem veya uygulama işlemi yahut her ikisi aleyhine birden dava açabileceği belirtilmekte olup; kanun koyucunun, düzenleyici işlemlerin mümkün olduğu kadar dava konusu edilip, yargı yerlerince hukukilik denetiminin yapılabilmesini sağlama amacını taşıdığı açıktır.
Dava konusu düzenlemeleri de içeren, MSY:46-1 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi'nin, 31/12/2007 tarihli Başemir yazısı ile yürürlüğe girdiğinde ihtilaf bulunmamaktadır.
Bununla birlikte, davalı idare tarafından, anılan Yönerge'nin yürürlüğe girdiği tarihte kapsamında yer alan personelin görevli olduğu tüm kurumlara yazılı olarak ilan edildiği ve ayrıca elektronik ortamda Milli Savunma Bakanlığı web sayfasında yayımlandığı belirtilmiş ise de;
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu Yönergenin yürürlüğe konulduğunu bildiren, davalı idareye ait 28/01/2008 tarih ve "TSK Personelinin Dernek Üyeliği İşlemleri Yönergesi" konulu yazısının, Gn.Kur.Bşk., İçişleri Bakanlığı, K.K.K., Dz.K.K., Hv.K.K., J.Gn.K. ve S.G.K.lıklarına dağıtımlı olarak yazıldığının görüldüğü, bunun dışında Yönergenin, kapsamında yer alan personellere tebliğ edildiğine ilişkin başkaca bilgi ve/veya belgenin dosyaya sunulmadığı, ayrıca Yönergenin elektronik ortamda Milli Savunma Bakanlığının web sayfasından ilan usulünün dayanağına ilişkin olarak hukuki herhangi bir dayanağın da gösterilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, düzenleyici işlemin tebliğine ilişkin somut herhangi bir veriye dayanılmaksızın, Başemir Yazısı tarihi ve davalı idarenin savunması temel alınmak suretiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen temyize konu Daire kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 16/06/2022 tarih ve E:2022/507, K:2022/3303 sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. Kesin olarak, 24/05/2023 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
X- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka aykırı bulunmadığı, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.

Editör: Haber Merkezi