Hırsızlık suçundan hüküm giyenler memur olabilir mi?
ÖZET: 657 sayılı Devlet Memurları kanununun 48/A-5 maddesinde sayılan nitelikteki suçlardan hüküm giyenlerin memnu hakların iadesi kararı alsa bile Devlet memuriyetine atanamayacağı hk. (10/03/2015-1728)
... Kanununun ... kapsamında Başkanlığımız tarafından Kurumunuza atama teklifi yapılan ... nın ibraz ettiği belgelere göre adli sicil kaydının bulunduğu belirtilerek, ilgilinin Devlet memuru olarak atanıp atanamayacağı hususundaki ilgi yazı ve ekleri incelenmiştir.
İlgi yazı ve eklerinin incelenmesinden, ilgilinin; "hırsızlık" suçlarından Malatya 1 inci Asliye Ceza Mahkemesinin 24/05/2000 tarihli ve 2000/428 sayılı Kararı ile, 8 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı ve temyiz edilmeden kesinleştiği, Malatya 2 inci Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/1998 tarihli ve 1998/298 sayılı Kararı ile, 20 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve bu cezasının 647 sayılı Kanunun 4/1 ve 6 ncı maddeleri gereğince 100.000 lira ağır para cezasına çevrilmesine ve teciline karar verildiği ve kararın temyiz edilmeden kesinleştiği, ayrıca söz konusu cezalar nedeniyle memnu hakların iadesi kararları aldırdığı anlaşılmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Devlet memurluğuna alınacaklarda aranacak genel ve özel şartların düzenlendiği 48 inci maddesinin "A) Genel Şartlar" başlıklı bölümünün 5 inci fıkrasında "Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahküm olmamak." hükmü yer almaktadır.
Mezkur maddede yer alan "affa uğramış olsa bile..." ibaresinden sonra sayılan suçlardan birini işleyenlerin, memnu hakların iadesi kararı almasının, Devlet memuru olabilme koşullarını sağlama bakımından kendilerine bir hak doğurmadığı Danıştay İdari Dava Dairelerinin 17/11/2011 tarihli ve 2011/1214 sayılı Kararıyla hüküm altına alınmıştır.
Bahsi geçen Kararda; "Memnu hakların iadesi kararı, 657 sayılı Kanunun anılan 48/A5 inci maddesinde sayılan yüz kızartıcı suçlar dışında kalan suçlar bakımından devlet memuru olabilme koşulları yönünden ehliyetsizliği geleceğe dönük olarak ortadan kaldırmakta, ancak anılan Yasa maddesinde devlet memuru olabilmek için yüz kızartıcı suçlardan mahkum olmamak koşulu arandığından, memnu hakların iadesi kararı, yüz kızartıcı bir suçtan dolayı mahkumiyet kararı almış kişiler yönünden devlet memuru olabilme koşullarını sağlama bakımından bir hak doğurmamaktadır. Öte yandan, 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun, 4778 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesinin (b) bendi, basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma ve dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile beş yıldan fazla ağır hapis ve hapis cezasına mahkumiyetlerde cezanın çekildiği veya ortadan kalktığı veya oluştuğu tarihten itibaren ilgilinin on yıl içinde evvelce verilen ceza cinsinden bir cezaya veya daha ağır bir cezaya mahkum olunmadığı takdirde adli sicildeki kaydının silinmesini öngörmekte olup, Türk Ceza Kanunu karşısında özel bir kanun olan 657 sayılı Kanunun 48/A5 inci maddesi ile Türk Ceza Kanunu'nun aksine belli suçlar açısından, bu suçlar affa uğramış olsalar bile, süresiz hak yoksunluğu getirecek bir düzenleme yapıldığından, adli sicil kaydının silinmesi, yüz kızartıcı suçtan dolayı ortaya çıkan hak yoksunluğunu ortadan kaldıracak nitelikte bulunmamaktadır." hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer verilen hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, hırsızlık suçundan sabıka kaydı olup, hakkında memnu hakların iadesi kararı verilmiş olan ilgilinin, işlemiş olduğu suçun niteliği gereği Devlet memuru olarak atanamayacağı mütalaa edilmektedir.