Disiplin Soruşturması Yapmadan Öninceleme Raporuna İstinaden Ceza Verilemez

Bazı durumlarda memurun işlemiş olduğu suçtan dolayı haklarında 4483 sayılı kanuna göre öninceleme yapılmaktadır.Aynı zamanda memur hakkında işlemiş olduğu suçla ilgili idari yönden disiplin soruşturması yapılmakta ve memura işlemiş olduğu suça karşılık gelen disiplin cezası verilmektedir.Bazı kurumlarda  ise 4483 sayılı kanun kapsamında düzenlenen öninceleme raporunda yer alan hususlar doğrultusunda disiplin soruşturması yapmadan doğrudan disiplin amirince disiplin cezası verilebilmektedir.Ancak 4483 sayılı kanuna göre yapılan öninceleme   ile 657 sayılı kanuna göre disiplin soruşturması birbirinden ayrı iki soruşturmadır.

Bilindiği üzere 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için izin vermeye yetkili mercileri belirtmek ve izlenecek usulü düzenlemektir." hükmüne yer verilmiş; "kapsam" başlıklı 2. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, "Disiplin hükümleri saklıdır "düzenlemesi yer almaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere öninceleme yapılan memura işlemiş olduğu suç sabit görülürse idaresince ayrı olarak disiplin soruşturması yapılmalı ve buna göre ceza verilmelidir.Daha önceki yıllarda verilmiş olan bir danıştay kararında da öninceleme raporuna istinaden disiplin cezası verilemeyeceği,ayrı olarak yapılacak olan bir disiplin soruşturmasına istinaden memura ceza verilmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir.

T.C. DANIŞTAY  Onikinci Daire Esas No : 2012/4402  Karar No: 2015/6111

Özeti : Davacı hakkında 657 sayılı Kanun hükümlerine göre disiplin soruşturması onayı alınarak usulüne uygun olarak yapılmış bir disiplin soruşturması bulunmaksızın, 4483 sayılı Kanun kapsamında ön inceleme yapılmasına ilişkin makam oluruna istinaden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan ön inceleme raporuna dayanılarak ve idarenin ceza verme yetkisinin zaman aşımına uğramasından sonra disiplin cezası işlemi tesis edilemeyeceği hakkında.

.....................Bakılan olayda; davacı hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri gereğince ön inceleme başlatılmış ve yapılan inceleme sonucunda düzenlenen ön inceleme raporunda, davacının 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 204. maddesinde tanımlanan "resmi belgede sahtecilik" suçunu işlediğinden bahisle 4483 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca soruşturma izni verilmesi teklif edilmiştir. Sözkonusu raporda, davacının üzerine atılı fiilin aynı zamanda gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek fiilini oluşturduğu kanaatiyle 657 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması teklif edilmiş ise de; davacı hakkında usul ve yöntemine göre açılmış bir disiplin soruşturmasının bulunmadığı, ayrıca davacının 13.05.2009 ~ 26.05.2009 tarihleri arasında işlediği iddia edilen fiilleri nedeniyle, fiilin işlendiği tarihten itibaren 2 yıl geçtikten sonra 04.07.2011 tarihli işlem ile cezalandırıldığı ve dolayısıyla yukarıda açık metinlerine yer verilen Kanun hükmü uyarınca davalı idarenin "ceza verme yetkisi"nin zaman aşımına uğradığı açıktır.

Davacı hakkında 657 sayılı Kanun hükümlerine göre disiplin soruşturması onayı alınarak usulüne uygun olarak yapılmış bir disiplin soruşturması bulunmaksızın, 4483 sayılı Kanun kapsamında ön inceleme yapılmasına ilişkin makam oluruna istinaden yapılan inceleme sonucunda hazırlanan ön inceleme raporuna dayanılarak ve idarenin ceza verme yetkisinin zaman aşımına uğramasından sonra tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Adli makamlarca yapılan soruşturma aşamasında dinleme ve takibe dayanılarak disiplin soruşturması açılabilir mi? Adli makamlarca yapılan soruşturma aşamasında dinleme ve takibe dayanılarak disiplin soruşturması açılabilir mi?

Bu durumda; davacının üzerine atılı suç nedeniyle, usul ve yöntemine göre açılmış bir disiplin soruşturması bulunmaksızın, 4483 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış ön inceleme raporuna dayanılarak disiplin cezası verilemeyeceği ve idarenin "ceza verme yetkisi"nin zaman aşımına uğradığı hususu gözetilmeksizin, işin esasına girilerek davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Editör: TE Bilisim