Disiplin Cezası Verilirken Tekerrür Uygulaması Nasıl Yapılır ? aynı fiil tekrarında tekerrür uygulaması , farklı fiil tekrarında disiplin cezasında tekerrür uygulaması 

Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde "Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve ödül veya başarı belgesi alan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir." hükmü yer almaktadır.İlgili hüküm gereğince 

-Aynı fiilin tekerrürü neticesinde ikinci ceza verilmesinde bir ağır ceza uygulanması gerekmektedir.Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse " Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek," gerekçesi ile uyarma cezası alan bir memura yine aynı gerekçe ile disiplin cezası verilmesi gerektiğinde tekerrür hükmünden dolayı bir ağır ceza olan kınama cezasının verilmesi gerekmektedir.

-Farklı fiillerden dolayı aynı cezaları alan memura ise üçüncü uygulamada bir ağır cezanın verilmesi gerekmektedir. Yine konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse Bir memura " Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terketmek,"den dolayı uyarma cezası verildikten sonra bu sefer  " Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak" suçundan dolayı ikinci uyarma cezasının verildiğini öngörürsek burada cezayı gerektiren fiillerin farklı olmasından dolayı ikinci seferde uyarma cezası verilecektir.Yine aynı memur 3. seferde de  "Görevine veya iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,"gerekçesi ile uyarma cezası alacağı durumda farklı fiillerden de dolayı 3.UYARMA cezasında uyarma cezasının yerine bir üst ceza olan KINAMA cezasının verilmesi gerekmektedir.Yukarıda örneklerle anlatmaya çalışmış olduğumuz durumla alakalı Danıştay Kararı yazımız ekindedir.

İlgili Danıştay kararında ayrı fiilerden dolayı üçüncü ceza uygulamasına bir üst ceza uygulanması gerektiği yönünde karar verilmiştir.Ayrıca disiplin cezası verilirken bir alt ceza uygulaması kapsamında verilen cezanın tekerrür hükümlerinin uygulanmasında alınması gereken ceza üzerinden değerlendirilmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir.Konuyu bir örnekle açıklamak gerekirse aylıktan kesme cezası alacak bir memur geçmişteki olumlu sicilinden dolayı bir alt ceza olarak kınama cezası almışsa tekerrürden bir üst ceza verilmesi olayında kınama cezası değil aylıktan kesme cezası dikkate alınmalıdır

Disiplin Tekerrür Uygulamasına İlişkin Örnek Danıştay Kararı

Diğer güncel makalelerimizden haberdar olmak için Facebook Grubumuza üye olabilirsiniz

Derslerde siyasi konuşma yapan öğretmene ceza Derslerde siyasi konuşma yapan öğretmene ceza

T.C. D A N I Ş T A Y Onikinci Daire Esas No : 2008/5309 Karar No : 2011/920

Özeti : Davacının 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlem, davacının aynı dereceden cezayı gerektiren üçüncü fiili nedeniyle tesis edildiğinden tekerrür şartlarının oluştuğu hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Konya Valiliği Karşı Taraf : … İsteğin Özeti : Konya 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 27.3.2008 günlü, E:2007/1273, K:2008/406 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. Danıştay Tetkik Hakimi: Tülay Şeran Balaban Düşüncesi : Olayda, dava konusu disiplin cezası işlemi, davacının aynı dereceden cezayı gerektiren üçüncü fiili nedeniyle tesis edildiğinden tekerrür hükümlerinin uygulanmasının şartlarının oluştuğu açık olup, İdare Mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken işlemin usul yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptalinde hukuki isabet görülmemiştir. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı : E. Nur Necef Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü: Dava, Konya Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde makine mühendisi olarak görev yapan davacının, 1/30 oranında maaş kesim cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 21.8.2007 tarih ve 5688 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Konya 2. İdare Mahkemesi'nin 27.3.2008 günlü, E:2007/1273, K:2008/406 sayılı kararıyla, dosyasının incelenmesinden, davacıya, 5.3.2007 tarih ve 410/1188 sayılı işlemle; 385 göreve geç geldiği ve mesai devam belgelerini imzalamadığından bahisle 657 sayılı Kanun'un 125/C-a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması gerekirken bir alt ceza uygulaması yapılarak kınama cezası, 25.6.2007 tarih ve 410/4073 sayılı işlemle; 2006 yılı yapım programında yer alan ve bakım onarım listesi yapılan bir okul hakkında gerçekçi rapor düzenlemediğinden bahisle anılan Kanunun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası, 27.6.2007 tarih ve 4127 sayılı işlemle; verilen görevi tam ve zamanında yapmadığından bahisle aynı Kanunun 125/B-b maddesi uyarınca kınama cezası verildiği, en son davacının Kulu İlçesi, … İlköğretim Okulunun kalorifer tesisatı ile ilgili olarak yerinde inceleme yapmak suretiyle teknik rapor düzenlemesi için görevlendirilmesine rağmen yerinde inceleme yapmadan teknik rapor düzenlediği hususunun yapılan soruşturma sonucunda sabit görüldüğü ve hakkında 657 sayılı Kanun'un 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması yönünde teklif getirildiği, davacının daha önce iki kez kınama cezası ile cezalandırılması nedeniyle bir derece ağır ceza uygulanarak 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığının anlaşıldığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde cezaların tekerrüründen değil, cezaların verilmesine sebep olmuş fiil veya hallerin tekerrüründen bahsedildiği, olayda ise, davalı idare savunmasında, davacının daha önce de 5.3.2007 günlü ve 25.6.2007 günlü işlemlerle iki kez kınama cezası ile cezalandırıldığı, bu nedenle davacı hakkında bir derece ağır cezanın uygulandığının belirtildiği, bu duruma göre, davacının almış olduğu üç kınama cezasından ilki olan ve 5.3.2007 günlü işlemle verilen kınama cezasının aylıktan kesme cezasını gerektiren bir fiilden dolayı alt ceza uygulaması yapılarak verilmiş olduğu gözönünde bulundurulduğunda, "aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir" kuralının uygulanarak davacıya bir derece ağır ceza verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Davalı idare, dava konusu işlemin hukuk ve usule uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin sondan beşinci fıkrasında, “Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların sicilden silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulamasında bir derece ağır ceza verilir.” kuralına yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden, davacının daha önce, 5.3.2007 günlü işlemle; göreve geç geldiği ve mesai devam belgelerini imzalamadığından bahisle 657 sayılı Kanun'un 125/C￾a maddesi uyarınca 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılması gerekirken bir alt ceza uygulaması yapılarak kınama cezası, 25.6.2007 günlü işlemle; 2006 yılı yapım programında yer alan ve bakım onarım listesi yapılan bir okul hakkında gerçekçi rapor düzenlemediğinden bahisle anılan Kanunun 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası, 27.6.2007 günlü işlemle; verilen görevi tam ve zamanında yapmadığından bahisle aynı Kanunun 125/B-b maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırıldığı, en son Kulu İlçesi, … İlköğretim Okulunun kalorifer tesisatı ile ilgili olarak yerinde inceleme yapmak suretiyle teknik rapor düzenlemesi için görevlendirilmesine rağmen yerinde inceleme yapmadan teknik rapor düzenlediğinden bahisle 657 sayılı Kanun'un 125/B-a maddesi uyarınca kınama cezası ile cezalandırılması yönünde teklif getirildiği, daha önce iki kez kınama cezası ile cezalandırılması nedeniyle bir derece ağır ceza uygulanarak 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır. Olayda, davacının dava konusu işlemden önce üç kez kınama cezası ile cezalandırıldığı, bunlardan birinin 657 sayılı Yasanın 125/C-a maddesine bir alt ceza uygulanmak suretiyle verilmesi nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağı ancak davacının bu ceza dışında 657 sayılı Yasanın 125/B-a ve 125/B-b maddeleri uyarınca verilmiş iki cezasının daha bulunduğu, dava konusu işleme konu eyleminin de yine aynı yasanın 125/B-a 386 maddesine göre kınama cezasını gerektirdiği görülmüş olup, dava konusu disiplin cezası işlemi, davacının aynı dereceden cezayı gerektiren üçüncü fiili nedeniyle tesis edildiğinden tekerrür hükümlerinin uygulanması için gerekli şartların oluştuğu açıktır. Her ne kadar, davalı idare savunmalarında ve temyiz dilekçesinde tekerrüre esas alınan cezalardan söz ederken bu iki ceza yerine davacının aylıktan kesme cezasını gerektiren ancak alt cezanın uygulandığı 5.3.2007 günlü ve 657 sayılı Yasa'nın 125/B-a maddesi uyarınca tesis edilen 25.6.2007 günlü işlemlerle verilen kınama cezalarından söz etmekte ise de, dava konusu işlemde hangi cezaların tekerrüre esas alındığının belirtilmediği, idarenin savunmasının ekinde gönderdiği belgelere göre davacının bu iki ceza dışında 657 sayılı Yasa'nın 125/B-b maddesi uyarınca verilmiş bir kınama cezasının daha bulunduğu ve bu ceza göz önünde bulundurulduğunda dava konusu işlem tesis edilirken tekerrür hükümlerinin uygulanması için gerekli şartların oluştuğu açık olduğundan, idarenin hatalı ve eksik savunmasının işlemi sakatlamayacağı tabiidir. Bu durumda, dava konusu işlemde tekerrür hükümlerinin uygulanması açısından hukuka aykırılık bulunmadığından İdare Mahkemesince işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken işlemin usul yönünden hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile Konya 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 27.3.2008 günlü, E:2007/1273, K:2008/406 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 23.2.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi

Editör: TE Bilisim