Ceza soruşturmasında beraatin disiplin cezasına etkisi 

Bu durumda, davacının hem ceza davasına hem de disiplin soruşturmasına konu olan fiili nedeniyle hakkında dava konusu işlemin tesis edildiği görülmekte ise de, yapılan ceza yargılamasında zimmet suçundan beraat kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi karşısında, sübuta ermediği anlaşılan söz konusu fiil ile ilgili olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/715 E. , 2021/291 K.

"İçtihat Metni"

T.C.

D A N I Ş T A Y

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No : 2021/715

Karar No : 2021/291

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Bakanlığı

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem : ... İcra Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacının, ... İcra Müdürü olarak görev yaptığı döneme ilişkin fiilleri nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g bendi gereğince Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... tarih ve ... sayılı Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali ile yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 04/10/2017 tarih ve E: 2016/16030, K:2017/20738 sayılı bozma kararına uyularak verilen ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... kararıyla; davacının, ... Ağır Ceza Mahkemesinin kararları ile sübuta eren zimmet suçundan dolayı 2 yıl, 1 ay hapis cezası ile cezalandırıldığı, yine, ... Ceza Dairesinin bozma kararında, sadece yapılan yargılama ile ilgili temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü, başka bir deyişle, kararın, hükmün esası ve suçun nevi ile ilgili bölümünün onandığı ve sadece suçtan dolayı alınmış cezanın süresini etkileyecek olan etkin pişmanlık olgusunun tartışılmasının istenilerek kararın bu yönden bozulduğu, bunun üzerine, yerel mahkemenin de bozma kararındaki etkin pişmanlık olgusunu tartışarak, sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı kanaati ile bozulan kararını tekrarladığı gözetildiğinde, davacının, soruşturma kapsamında sübuta eren fiilleri nedeniyle Devlet memurluğundan çıkarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ... Ağır Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararının henüz kesinleşmediği, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca mahkumiyet kararının onanmasına ilişkin ... . Ceza Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı karına karşı ... Ceza Genel Kuruluna itiraz yoluna başvurulduğu belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olarak tesis edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :

... İcra Müdür Yardımcısı olarak görev yapan davacı hakkında, Durağan Cumhuriyet Başsavcılığının 17/10/2009 tarihli ihbar yazısına istinaden disiplin soruşturması açılmıştır.

Disiplin soruşturma neticesinde ... İcra Hakimliğince düzenlenen ... tarih ve ... sayılı raporda; davacının ... İcra Müdürü olarak görev yaptığı döneme ilişkin olarak, haczedilen ... plakalı araç için yed-i emin olarak adliyede hizmetli olan ...'yı görevlendirdiği ve haciz tutanağında masraf olarak 40,00-TL yed-i emin ücreti göstermesine rağmen bu miktarı ...'e ödemediği, 12/06/2009 tarihinde yapılan satışta yine aynı kişiyi tellal olarak görevlendirmesine ve 40,00-TL'lik tellallık ücretinin ödendiğine ilişkin belgeyi imzalatmasına rağmen bu ücreti ödemediği, bunun yanı sıra hizmetliye ödenmeyen yed-i emin ücreti dolayısıyla ... Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığından, davacı hakkında 657 sayılı Kanun'un 125/D-c maddesi ile Adalet Bakanlığı Disiplin Kuralları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği'nin 5/D-c maddesi uyarınca Adalet Bakanlığı Disiplin Kurulunca "kademe ilerlemesinin durdurulması cezası" kararı verilmek üzere Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğüne gönderilmesine karar verildiği;

disiplin soruşturma dosyasının ... tarih ve ... sayılı Bakanlık Oluru ile Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna sevki üzerine; davacının ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararı ile sübuta eren zimmet suçundan dolayı 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırıldığından bahisle sabit görülen eylemin dolayı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesi uyarınca devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adalet Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulunun ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ile yoksun kalınan özlük ve parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-g maddesinde, “Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak” fiili, Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında belirtilmiştir.

Aynı Kanun'un 131. maddesinde, "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

657 sayılı Kanun'un yukarıda anılan hükmü bağlamında ceza mahkemesi kararlarının disiplin cezalarına etkisinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Disiplin cezasının sebebini oluşturan eylem ve davranışlar, aynı zamanda ceza kanununda da suç sayılabilir. Bu durumda, disiplin cezası yaptırımı ile birlikte ceza yaptırımı da uygulanabilir. Bu iki yaptırım türünün hukuki dayanağı, amaç ve sonuçları birbirlerinden farklıdır. Ceza yargılamasında suçun niteliği ve delillerin takdirinde uygulanan ilke ve kurallar ile disiplin hukuku açısından uygulanan ilke ve kurallar birbirinden farklı olduğundan, idarenin, kamu görevlisi hakkında disiplin cezası vermemesi, ceza mahkemelerince ceza verilmesine hukuki engel oluşturmayacağı gibi, aynı şekilde, ceza yargılaması sonucu beraat kararı verilmiş olmasının da, kuramsal olarak, disiplin cezası verilmesine engel teşkil etmeyeceği açıktır.

Ancak; ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı ya da suçun o kişi tarafından işlenmediği gerekçesiyle verilen beraat kararının, disiplin cezası bakımından da sadece aynı suç nev'i bakımından bağlayıcı olacağı; başka bir ifadeyle, ceza yargılamasının (beraat kararının) konusunu teşkil eden suç, disiplin hukuku yönünden de aynı suç kapsamında değerlendirilerek disiplin cezası verilemeyeceği kuşkusuzdur.

Ayrıca, ceza yargılaması neticesinde suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle ya da delil yetersizliğinden dolayı beraat eden memurun eylem, tutum ve davranışlarının başka bir disiplin suçu kapsamına girmesi halinde, disiplin hukuku yönünden başka bir disiplin cezası ile cezalandırılmasına hukuki bir engel bulunmamaktadır.

İşlendiği zaman yürürlükte olmayan bir hükme dayanarak disiplin cezası verilemez İşlendiği zaman yürürlükte olmayan bir hükme dayanarak disiplin cezası verilemez

Bir memura isnat olunan disiplin cezasına konu fiillerin, Türk Ceza Kanunu mucibince de cezalandırılmasının gerekli olması durumunda, disiplin cezası hakkında karar verilmesi için mevcut deliller yeterli görülmeyerek ceza mahkemesi kararına ihtiyaç duyulduğu kanaati hasıl olmuşsa, disiplin cezasına konu fiilin hukuki denetiminden önce ceza mahkemesi kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerekmektedir.

Uyuşmazlık konusu olayda; disiplin cezasına konu fiillerin aynı zamanda Türk Ceza Kanunu kapsamında da suç olması nedeniyle, davacının "zimmet" suçundan yargılandığı ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı mahkumiyet kararının, ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile bozulduğu, bozma kararı uyarınca yapılan yargılama sonrası ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile sanığın gerek soruşturmadan önce, gerek soruşturma sırasında ve gerekse de soruşturma aşamasından sonra etkin pişmanlık göstererek zimmetine geçirdiği parayı iade etmediği, belirtilerek ''zimmet'' suçundan neticeten 2 yıl, 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu kararın ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile onandığı, bu onama kararına karşı ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz üzerine de ... Ceza Genel Kurulunun ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildiği bu karara uyularak da ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile davacının üzerine atılı zimmet suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle beraatine karar verildiği, bu kararın da temyiz edilmeden 18/09/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Bu durumda, davacının hem ceza davasına hem de disiplin soruşturmasına konu olan fiili nedeniyle hakkında dava konusu işlemin tesis edildiği görülmekte ise de, yapılan ceza yargılamasında zimmet suçundan beraat kararı verilmesi ve bu kararın kesinleşmesi karşısında, sübuta ermediği anlaşılan söz konusu fiil ile ilgili olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :

Açıklanan nedenlerle;

1.2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,

2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolunda verilen temyize konu ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Editör: TE Bilisim