Atamasına dayanak teşkil eden mahkeme kararı iptal edilen kişinin memuriyeti sona erer mi?
Her ne kadar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 09/04/2018 tarihli ve E:2016/1136, K:2018/1626 sayılı bozma kararı üzerine davacının görevine son verildiği belirtilmişse de; davacının toplam 9 yıla yakın süredir davalı idare bünyesinde görev yapmakta olduğu, memuriyete giriş sürecinde usulsüzlük, sahtecilik veya hile gibi idareyi yanıltıcı bir durumunun söz konusu olmadığı, görev yaptığı dönem içerisinde başarısızlığı bulunmadığı ve disiplin cezası almadığı, bu dönem içerisinde zabıt katipliği görevi kapsamında metin yazma ile ilgili olarak başarısızlığı bulunduğu konusunda idarece herhangi bir somut bilgi ve belge sunulmadığı, davacının zabıt katipliğine giriş sınavında yazdığı metindeki doğru yanlış sayısı veya anlam bütünlüğünün bozulduğu hususunun idari ve yargısal yoruma açık bir husus olduğu, yaklaşık 9 yıldır zabıt katipliği görevini yürüten davacının 9 yıl sonra görevine son verilmesinin idari istikrar, hakkaniyet ve nesafet ilkelerine uygun olmadığı hakkında.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1586
Karar No : 2020/4332
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı/ …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem:............................................ Mahkemesi'nde zabıt katibi olarak görev yapan davacının, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 09/04/2018 tarih ve E:2016/1136, K:2018/1626 sayılı kararı ile davacının atanma oluruna dayanak teşkil eden … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın bozulmasına karar verildiğinden bahisle … tarihli atama olurunun iptali ile davacının görevine son verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; her ne kadar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 09/04/2018 tarihli ve E:2016/1136, K:2018/1626 sayılı bozma kararı üzerine davacının görevine son verildiği belirtilmişse de; davacının toplam 9 yıla yakın süredir davalı idare bünyesinde görev yapmakta olduğu, memuriyete giriş sürecinde usulsüzlük, sahtecilik veya hile gibi idareyi yanıltıcı bir durumunun söz konusu olmadığı, görev yaptığı dönem içerisinde başarısızlığı bulunmadığı ve disiplin cezası almadığı, bu dönem içerisinde zabıt katipliği görevi kapsamında metin yazma ile ilgili olarak başarısızlığı bulunduğu konusunda idarece herhangi bir somut bilgi ve belge sunulmadığı, davacının zabıt katipliğine giriş sınavında yazdığı metindeki doğru yanlış sayısı veya anlam bütünlüğünün bozulduğu hususunun idari ve yargısal yoruma açık bir husus olduğu, yaklaşık 9 yıldır zabıt katipliği görevini yürüten davacının 9 yıl sonra görevine son verilmesinin idari istikrar, hakkaniyet ve nesafet ilkelerine uygun olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle hukuka uygun olmayan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Danıştay İdari Dava Kurulunun 09/04/2018 tarih ve E:2016/1136, K:2018/1626 sayılı kararıyla mahkemenin ısrar kararının bozulması üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının uygulama sınavında metnin anlam bütünlüğünü yanlış sayısının fazla olması nedeniyle bozduğu, bu nedenle kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından, zabıt katibi olarak istihdam edilmesine imkan bulunmadığı belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olarak verildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ :
…
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.