Öğretim görevlisi olmadan önceki hizmetlerin yıllık izinde değerlendirilmesi
üniversite öğretim görevlisi olmadan önce özel üniversite öğretim görevlisi olarak çalışanların yıllık izin hesabında önceki süreler sayılır mı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2020/1913 E. , 2020/3625 K.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1913
Karar No : 2020/3625
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 20/10/1997 ila 04/08/2010 tarihleri arasında sigortalı olarak Başkent Üniversitesi, Tıp Fakültesi Hastanesinde görev yaptıktan sonra Selçuk Üniversitesi, Selçuklu Tıp Fakültesinde … kadrosuna atanan davacı tarafından, davalı idareye atanmadan önceki hizmet süresinin, yıllık izin süresinin belirlenmesinde dikkate alınması talebiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince; Danıştay Onikinci Dairesinin 21/05/2019 tarih ve E:2018/7508, K:2019/3847 sayılı bozma kararına uyularak, Yükseköğretim Kanunu'na tabi öğretim elemanlarının, aylık, ödenek ve sair özlük hakları 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu'nda düzenlendiğinden, davacının memuriyet öncesinde geçen hizmetinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kapsamında bir görev olmaması nedeniyle, 657 sayılı Kanun'un 36/C-2 maddesi kapsamında değerlendirilerek memuriyette geçmiş gibi sayılmasına ve yıllık izin süresinin belirlenmesinde dikkate alınmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, hizmet sürelerinin birleştirilmesiyle beraber daha önceki hizmet süresince kazanmış olduğu tüm özlük haklarının devredildiği, bu sebeple yıllık izin süresinin hesaplanmasında da bu sürelerin dikkate alınması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 50/4. maddesinde, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Temyizen incelenen kararda, İdare Mahkemesince bozma kararında belirtilen esaslara uyulduğu anlaşılmış olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.