Sayıştay tarafından bir belediyede yapılan denetimde İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürünün 2021 yılı maaş ödemelerinde Belediyeye ait banka hesaplarından şahsi banka hesabına usulsüz şekilde para aktarıldığı tespit edilmiştir.

Sayıştay 6. Dairesinin 12.07.2024 tarih ve 946 sayılı kararında fiilin şu şekilde işlendiği belirtilmiştir:

"Belediye ile .... Bankası arasında yapılan 26.02.2020 tarihli Protokole göre Belediye nezdinde çalışan memurların ve sözleşmeli personelin maaşları ile işçilerin ücretleri .... Bankası aracılığıyla ödenmekte olup, Belediye personelinin maaş ödemelerine ilişkin bankaya verilen talimat .... Bankasına ait …. isimli sistem üzerinden yapılmaktadır. Yapılan Protokolde, .... altyapısının Belediye tarafından kullanılabilmesi için Belediyenin belirlediği kişi veya kişilere .... sistemine bağlanabileceği ve burada işlem yapmasına imkan sağlayabileceği kullanıcı adı ve şifrelerin Banka tarafından verileceği belirtilmiştir.

Söz konusu sistemde maaş ödemelerine ilişkin emir, her bir personelin adı-soyadı, IBAN numarası ve hesabına yatacak olan meblağ belirtilmek üzere excel tablosu formatında Bankaya elektronik ortamda verilmekte ve yazılı evrak olarak herhangi bir eft/havale emri Bankaya iletilmemektedir. Sistem üzerinden gönderilen talimatla maaş ödemeleri yapıldığında, banka hesap hareketleri dökümünde hangi hesap numarasına hangi tutarda para gönderildiği bilgisi görünmemekte, yalnızca hesaptan çıkan tüm personelin toplam net maaş tutarı “maaş ödemesi” açıklaması ile yer almaktadır. Hangi hesap numarasına hangi tutarda para gönderildiği bilgisi ise yalnızca .... sisteminden geçmişe dönük olarak gönderilen ödeme talimatlarının içeriği sorgulandığında görülmektedir.

Yukarıda detayları verilen maaş ödeme sistemine Belediye personeline ödenecek maaşlara ilişkin bilgilerin İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından girildiği ve girilen bilgilerin ayrıca Belediye nezdinde ikinci bir onay mekanizmasından geçmeden Bankaya iletildiği anlaşılmıştır.

İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü tarafından maaşlara ilişkin düzenlenen ve .... ile Müdürlükte görevli diğer çalışanlar tarafından imzalanan ödeme emri belgelerinin ekinde yer alan bordro dökümleri ve nakit ödeme listelerinde, her personel için açılan satırda yapılacak nakit ödemelerin doğru yazıldığı, ancak listelerin en altında yer alan ve toplam ödemeyi gösteren satırda yazan tutarların olması gerekenden daha yüksek gösterildiği, olması gereken toplam nakit ödeme ile ödeme emri belgesinde gösterilen toplam nakit ödeme arasındaki farkın İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından .... sistemi kullanılarak şahsi hesabına aktarıldığı, bu şekilde düzenlenen ödeme emri belgelerinin Mali Hizmetler Müdürlüğüne gönderildiği ve mevcut şekliyle ödeme sürecinin tamamlandığı görülmüştür.

Açıklanan gerekçelerle, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından 2021 yılı maaş ödemelerinde Belediyeye ait banka hesaplarından şahsi banka hesabına .... sistemi kullanılarak usulsüz şekilde para aktarılması sonucunda .... TL tutarında kamu zararına neden olunmuştur."

Bu şekilde gerçekleşen zimmet olayında harcama yetkilisi, gerçekleştirme görevlisi, muhasebe yetkilisi ve usule aykırı atama sebebiyle oluşan zarardan belediye başkanı ve belediye başkan yardımcısı sorumlu tutulmuştur.

Vergilendirmede yeniden değerleme oranı belli oldu Vergilendirmede yeniden değerleme oranı belli oldu

Kararın tamamı aşağıda yer almaktadır.

Karar Tarihi

12.07.2024

Daire

6

Karar No

946

İlam No

173

Hesap Yılı

2021

Konu

Personel Mevzuatı

Kamu İdaresi Türü

Belediyeler ve Bağlı İdareler

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesi ve duruşmaya katılanların dinlenmesi sonucunda;

A) Zimmet

.... Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından, 2021 yılı maaş ödemelerinde Belediyeye ait banka hesaplarından şahsi banka hesabına usulsüz şekilde para aktarıldığı görülmüştür.

5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Kamu zararı” başlıklı 71’inci maddesinde, “Kamu zararı; kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmallerinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıdır.

Kamu zararının belirlenmesinde;

a) İş, mal veya hizmet karşılığı olarak belirlenen tutardan fazla ödeme yapılması,

b) Mal alınmadan, iş veya hizmet yaptırılmadan ödeme yapılması,

c) Transfer niteliğindeki giderlerde, fazla veya yersiz ödemede bulunulması,

d) İş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek fiyatla alınması veya yaptırılması,

e) İdare gelirlerinin tarh, tahakkuk veya tahsil işlemlerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılmaması,

f) (Mülga: 22/12/2005-5436/10 md.),

g) Mevzuatında öngörülmediği halde ödeme yapılması, esas alınır.

…” hükümlerine yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Kişisel sorumluk ve zarar” başlıklı 12’nci maddesinde, “Devlet memurları, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek ve kendilerine teslim edilen Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almak zorundadırlar.

Devlet memurunun kasıt, kusur, ihmal veya tedbirsizliği sonucu idare zarara uğratılmışsa, bu zararın ilgili memur tarafından rayiç bedeli üzerinden ödenmesi esastır.

…” denilmektedir.

Devlete ve Kişilere Memurlarca Verilen Zararların Nevi ve Miktarlarının Tespiti, Takibi, Amirlerinin Sorumlulukları, Yapılacak Diğer İşlemler Hakkında Yönetmelik’in;

“Memurların Sorumlulukları ve Zararları Tazmin Mükellefiyeti” başlıklı 4’üncü maddesinde, “Memurlar görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmek; Devlet malını korumak ve her an hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almakla görevli ve sorumludurlar.

Memurlar, bu görev ve sorumlulukların yerine getirilmemesi sebebiyle doğan zararları bu yönetmelikte belli edilen usul ve esaslar uyarınca tazminle mükelleftirler. Sayıştaya karşı sorumlu olanların sorumlulukları hakkında 832 sayılı Sayıştay Kanunu hükümleri saklıdır.”,

“Amirlerin Sorumlulukları” başlıklı 9’uncu maddesinde ise, “a) Amirler, emirlerindeki memurların, görevlerini dikkat ve itina ile yerine getirmelerini, Devlet malını korumak ve heran hizmete hazır halde bulundurmak için gerekli tedbirleri almalarını temin ve takip etmekle görevli ve sorumludurlar.

b) Memurlarca verilen zararların miktarının tesbiti ve ilgililerden bu yönetmelik veya genel hükümlere göre tahsili konusunda yapılacak işlemlerin zamanında ve eksiksiz yürütülmesinden, zararı veren memurların görevli bulundukları kurum ve kuruluşların o mahaldeki amirleri müteselsilen sorumludurlar.”,

hükümleri yer almaktadır.

Belediye ile .... Bankası arasında yapılan 26.02.2020 tarihli Protokole göre Belediye nezdinde çalışan memurların ve sözleşmeli personelin maaşları ile işçilerin ücretleri .... Bankası aracılığıyla ödenmekte olup, Belediye personelinin maaş ödemelerine ilişkin bankaya verilen talimat .... Bankasına ait …. isimli sistem üzerinden yapılmaktadır. Yapılan Protokolde, .... altyapısının Belediye tarafından kullanılabilmesi için Belediyenin belirlediği kişi veya kişilere .... sistemine bağlanabileceği ve burada işlem yapmasına imkan sağlayabileceği kullanıcı adı ve şifrelerin Banka tarafından verileceği belirtilmiştir.

Söz konusu sistemde maaş ödemelerine ilişkin emir, her bir personelin adı-soyadı, IBAN numarası ve hesabına yatacak olan meblağ belirtilmek üzere excel tablosu formatında Bankaya elektronik ortamda verilmekte ve yazılı evrak olarak herhangi bir eft/havale emri Bankaya iletilmemektedir. Sistem üzerinden gönderilen talimatla maaş ödemeleri yapıldığında, banka hesap hareketleri dökümünde hangi hesap numarasına hangi tutarda para gönderildiği bilgisi görünmemekte, yalnızca hesaptan çıkan tüm personelin toplam net maaş tutarı “maaş ödemesi” açıklaması ile yer almaktadır. Hangi hesap numarasına hangi tutarda para gönderildiği bilgisi ise yalnızca .... sisteminden geçmişe dönük olarak gönderilen ödeme talimatlarının içeriği sorgulandığında görülmektedir.

Yukarıda detayları verilen maaş ödeme sistemine Belediye personeline ödenecek maaşlara ilişkin bilgilerin İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından girildiği ve girilen bilgilerin ayrıca Belediye nezdinde ikinci bir onay mekanizmasından geçmeden Bankaya iletildiği anlaşılmıştır.

İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü tarafından maaşlara ilişkin düzenlenen ve .... ile Müdürlükte görevli diğer çalışanlar tarafından imzalanan ödeme emri belgelerinin ekinde yer alan bordro dökümleri ve nakit ödeme listelerinde, her personel için açılan satırda yapılacak nakit ödemelerin doğru yazıldığı, ancak listelerin en altında yer alan ve toplam ödemeyi gösteren satırda yazan tutarların olması gerekenden daha yüksek gösterildiği, olması gereken toplam nakit ödeme ile ödeme emri belgesinde gösterilen toplam nakit ödeme arasındaki farkın İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından .... sistemi kullanılarak şahsi hesabına aktarıldığı, bu şekilde düzenlenen ödeme emri belgelerinin Mali Hizmetler Müdürlüğüne gönderildiği ve mevcut şekliyle ödeme sürecinin tamamlandığı görülmüştür.

Açıklanan gerekçelerle, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından 2021 yılı maaş ödemelerinde Belediyeye ait banka hesaplarından şahsi banka hesabına .... sistemi kullanılarak usulsüz şekilde para aktarılması sonucunda .... TL tutarında kamu zararına neden olunmuştur.

Konunun sorumluluk yönünden değerlendirilmesinde;

Gerçekleştirme Görevlileri (Şirket Personeli) .... ve (Şirket Personeli) ....’ın sorumluluğuna ilişkin değerlendirme:

Adı geçen sorumlular tarafından, taşeron firma personeli olmaları nedeniyle Belediyede çalıştıkları müdürlerin verdikleri işleri yapmanın asli görevleri olduğu, müdürlerin asli görevlerinin ise kime ne görev vereceklerini bilmelerinin olduğu, zimmetine parayı geçiren ....’in hileli işlemleri nedenleriyle kendilerince atılan imzalar için hukuki ve mali herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı, sorumlu ...., usulsüz bir şekilde gerçekleştirme görevlisi olarak görevlendirildiği, sorumlu .... ise, tarafına gerçekleştirme görevlisi olarak yapılan bir görevlendirmenin bulunmadığı, gerçekleştirme görevlisi ....’ın söz konusu belgelerin imzalanacağı …. günü raporlu …. günü izinli olmasından dolayı söz konusu belgeleri imzaladığı ve gerçekleştirme görevlilerinin doğru olarak yapılıp yapılmadığının denetleme işini yapması gerekenlerin sorumluluğu olduğu ifade edilmişse de;

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun “Sorumlular ve sorumluluk halleri” başlıklı 7’nci maddesinin dördüncü fıkrasında;

“Usulüne uygun biçimde görevlendirilmediği halde kendiliğinden veya verilen emir üzerine gelirleri tahakkuk ettiren, toplayan, harcayan ve bu işlemleri onaylayanlar, malları muhafaza eden ve idare edenlerle her türlü mali iş ve işlemleri yürütenlerin işlemleri bir hesaba dahil edilmediği takdirde, sorumluluk bu kişiler hakkında da uygulanır. Bu durum yöneticilerin yazılı emirleri üzerine meydana gelmiş ise sorumluluğa yöneticiler de ortak olur.” denilmektedir.

5018 sayılı Kanun’un “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde ise, “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. (Değişik son cümle: 22/12/2005-5436/10 md.) Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler. (Ek üçüncü fıkra: 22/12/2005-5436/10 md.)

Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenir.

Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar…” hükümlerine yer verilmiştir.

Söz konusu hükümlere göre, bütçeden bir giderin yapılabilmesi için harcama yetkilisince görevlendirilen gerçekleştirme görevlisi tarafından ödeme için gerekli belgeler (ödeme emri belgesi ve ekleri) düzenlenmelidir. Öte yandan usulüne uygun biçimde görevlendirilmediği halde kendiliğinden veya verilen emir üzerine her türlü mali iş ve işlemleri yürütenlerin işlemleri bir hesaba dahil edilmediği takdirde, sorumluluk bu kişiler hakkında da uygulanmaktadır. Nitekim sorgu konusu ödeme emri belgeleri ile eklerinde yer alan aylık bordroları “Düzenleyen” sıfatıyla Gerçekleştirme Görevlileri .... ve .... tarafından imzalanmıştır. Bu nedenle, usulüne uygun olarak görevlendirilmeyen gerçekleştirme görevlilerinin sorumluluğu ortadan kalkmayacaktır.

Sorumlular tarafından, Belediye nezdinde yıllardır yapılan denetimlerde söz konusu kamu zararının tespit edilmediği, dolayısıyla tespiti yapamayan denetim görevlilerinin de sorumlu olması gerektiği, bu bağlamda denetim görevlileri tarafından tespit edilememiş bir hususun şirket personeli olan kendilerinin tespit etmesinin mümkün olmadığının ispatı olduğu, hukuki mali sorumluluk taşıyan işlerin verilmemesi gereken taşeron firma çalışanlarına gerçekleştirme görevlisi sorumluluğunun verilmesi sonrasında sorumluluk izafe edilmesinin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu iddia edilmişse de;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 6’ıncı maddesinde, “Ceza kanunlarının uygulanmasında; Kamu görevlisi, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama veya seçilme yoluyla ya da herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi” şeklinde tanımlanmıştır. Dolayısıyla sorumlular her ne kadar da Belediye şirketinden hizmet alımı yoluyla istihdam edilseler de, kamu görevlisi oldukları ve savunmalarında belirtilenin aksine hukuki ve cezai sorumlulukları bulunduğu açıktır.

Ayrıca 5018 sayılı Kanun’un “Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde, “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.” denilmektedir.

6085 sayılı Kanun’un “Sorumlular ve sorumluluk halleri” başlıklı 7’nci maddesinde ise, “(1) Bu Kanunun sorumlular ve sorumluluk halleri uygulamasında; 5018 sayılı Kanun ve Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk halleri esas alınır.

(2) Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar; kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur. Bu sorumluluğun yerine getirilip getirilmediği Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak Sayıştay raporlarında belirtilir. Kamu zararına sebep olunan durumlar ise bu zararın tazminine ilişkin hükme bağlama işlemi ile sonuçlandırılır…” hükümlerine yer verilmiştir.

Söz konusu hükümlerde, 6085 sayılı Kanun’a ilişkin sorumlular ve sorumluluk hallerinin uygulamasında 5018 sayılı Kanun ile birlikte Sayıştay denetimi ile ilgili diğer kanunlarda belirtilen sorumlular ve sorumluluk hallerinin esas alınacağı belirtilmiş; her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanların kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Dolayısıyla sorumluların mali açıdan sorumlulukları da görevlerinin gereklerini mevzuata uygun yerine getirmemeleri halinde ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, sorumluların Belediye Şirketi personeli olmaları sebebiyle hukuki ve mali sorumluluklarının bulunmadığı yönündeki iddiaları kabul edilemez.

Savunmalarda, usulsüz iş ve işlemleri yapanların Sayıştay tarafından tespit edilmesinin talep edildiği, ayrıca muhasebe yetkilisi tarafından yapılması gereken para transfer yetkisi işleminin ....’e verilmesi sonucunda harcama yetkilisi ve muhasebe yetkilisi sıfatlarının aynı kişide birleşmesinin söz konusu olduğu, yönetim tarafından bu hususa ilişkin olarak denetleme ve kontrol işleminin yapılmadığı ve bu nedenle de yönetimin sorumluluğunun bulunduğu ifade edilmişse de;

Konu ile ilgili olarak Sayıştay 6’ncı Dairesinin .... tarihli ve .... sayılı Kararıyla suç duyurusunda bulunulmuştur. Bununla birlikte, bahsi geçen olay ödeme emri belgelerinin zam ve tazminatlar kısmında, eki maaş ödemelerine esas listelerde ise toplam sütunların .... tarafından olduğundan yüksek gösterilerek bu tutarların ....’in kendi hesabına aktarılması sonucu meydana gelmiş olduğu açık bir şekilde tespit edilebilmekte ve sorumluların eylemleri ile söz konusu kamu zararı arasında illiyet bağı kurulabilmektedir. Harcama yetkisi ile muhasebe yetkisinin bir kişide birleşmesi usul yönünden mevzuata aykırı olsa da, harcama sürecinde yer almayan ve kamu zararı oluşumuna/işlenen suça katkılarının olduğuna dair eldeki veriler kapsamında bir delil bulunmadığından Belediye Başkan ve Başkan Yardımcıları zimmet fiili sonucu oluşan kamu zararından sorumlu tutulmamışlardır.

Ayrıca savunmalarda, sorguda yer alan sorumlular listesi ile sorgu içerisinde yapılan açıklamaların birbiriyle tutarsız olduğu, Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısının sorgunun üst tablosuna göre sorumluluğunun bulunduğunun anlaşıldığı, ancak sorgunun (A) bendinin açıklama kısmında ise söz konusu kişilerin sorumlu tutulmadığı ifade edilmişse de;

Sayıştay Denetim Yönetmeliği’nin “Sorguların düzenlenmesi” başlıklı 44’üncü maddesinin ikinci fıkrasında, “Aynı belgelerin değişik nitelikte ilişikli konuları kapsaması halinde her konu aynı sorgu maddesinde fıkralar halinde gösterilir.” denilmektedir. Sorguya esas olan aynı belgelerin hem zimmet fiili ile hesaba para geçirilmesi hem de usulsüz atama neticesi yapılan yersiz ödenen maaş farkına ilişkin olması nedeniyle sorgunun (A) ve (B) bentlerine ayrılarak yazıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, sorgu üst tablosunda tüm sorumluların ismi bulunmakla beraber, Denetçi tarafından, Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısının, sorgunun (A) bendinde konu edilen kamu zararından sorumlu tutulmadığı, (B) bendinde konu edilen kamu zararından ise sorumlu tutulduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla savunmalarda belirtildiği üzere sorguda yer alan sorumlular listesi ile sorgu içerisinde yapılan açıklamaların tutarsız olduğu iddiası yerinde bulunmamıştır.

Belirtilen nedenlerle, Gerçekleştirme Görevlileri (Şirket Personeli) .... ve (Şirket Personeli) ....’ın savunmaları kabul edilmemiş olup, kamu zararından sorumlulukları bulunmaktadır.

Gerçekleştirme Görevlisi ....’ın sorumluluğuna ilişkin değerlendirme:

Sorumlu .... tarafından, .... isimli programa Belediye personelinin maaş tahakkuklarının girişinin yapıldığı, yapılan tahakkuk işlemi sonrası personel maaşlarının icmal edilerek çıktıların alınması ve muhasebeleştirilmesi işlemlerinin .... tarafından yerine getirildiği, .... isimli programın muhasebeleştirme işlemlerinde yetkisinin olmadığı ve .... programının yetkilisinin .... olduğu, ilgili kişi tarafından çıktıları alınan evrakların borç-alacak tutarlarının net maaş listesi ile uyuştuğundan dolayı bu usulsüz işlemleri görme şansının olmadığı belirtilmişse de;

5018 sayılı Kanun’un “Giderin gerçekleştirilmesi” başlıklı 33’üncü maddesinde, “Bütçelerden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin, görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanması ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekir. (Değişik son cümle: 22/12/2005-5436/10 md.) Giderlerin gerçekleştirilmesi; harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

Gerçekleştirme görevlileri, harcama talimatı üzerine; işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması, belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevlerini yürütürler.



Gerçekleştirme görevlileri, bu Kanun çerçevesinde yapmaları gereken iş ve işlemlerden sorumludurlar.” denilmektedir.

Söz konusu hükümlere göre, bütçeden bir giderin yapılabilmesi için harcama yetkilisince görevlendirilen gerçekleştirme görevlisi tarafından ödeme için gerekli belgeler (ödeme emri belgesi ve ekleri) düzenlenmelidir. Gerçekleştirme Görevlisi (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) ....’ın sorumlu olduğu ve yukarıda belirtilen maddi hataların bulunduğu ödeme emri belgeleri ve ekleri “Düzenleyen” sıfatıyla .... tarafından imzalanmıştır.

Belirtilen nedenlerle, (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) ....’ın söz konusu belgelerin düzenlenmesinde yetkisi olmadığına dair yapılan savunması kabul edilmemiş olup, kamu zararından sorumluluğu bulunmaktadır.

Muhasebe Yetkilisinin sorumluluğuna ilişkin değerlendirme:

Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) .... ise savunmasında, 5018 sayılı Kanun’un 8 ve 61’inci maddelerinde belirtilen “kamu kaynağının kullanılması”nda görevli ve yetkili olmadığı ifade edilerek bu hususta bir sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmişse de;

5018 sayılı Kanun’un “Giderin gerçekleşmesi” başlıklı 33’üncü maddesine göre giderlerin gerçekleştirilmesi, harcama yetkililerince belirlenen görevli tarafından düzenlenen ödeme emri belgesinin harcama yetkilisince imzalanması ve tutarın hak sahibine ödenmesiyle tamamlanır.

5018 sayılı Kanun’un;

“Hesap verme sorumluluğu” başlıklı 8’inci maddesinde, “Her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında görevli ve yetkili olanlar, kaynakların etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, kullanılmasından, muhasebeleştirilmesinden, raporlanmasından ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludur ve yetkili kılınmış mercilere hesap vermek zorundadır.”,

“Muhasebe hizmeti ve muhasebe yetkilisinin yetki ve sorumlulukları” başlıklı 61’inci maddesinde, “Muhasebe hizmeti; gelirlerin ve alacakların tahsili, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi, para ve parayla ifade edilebilen değerler ile emanetlerin alınması, saklanması, ilgililere verilmesi, gönderilmesi ve diğer tüm malî işlemlerin kayıtlarının yapılması ve raporlanması işlemleridir. Bu işlemleri yürütenler muhasebe yetkilisidir. Memuriyet kadro ve unvanlarının muhasebe yetkilisi niteliğine etkisi yoktur…”,

hükümlerine yer verilmiş olup, buna göre Kanun’un 8’inci maddesinde belirtilen muhasebeleştirme ve raporlama sorumluluğu ile 61’inci maddesinde yer alan giderin hak sahibine ödenmesi görevi muhasebe yetkilisine verilmiştir.

Bu kapsamda harcama sürecinde muhasebe yetkilisi olarak görev alan bir kimse, 5018 sayılı Kanun’un 8’inci maddesinde belirtilen “kamu kaynağının kullanılması”nda görevli ve yetkilidir.

Ayrıca, sorumlu tarafından, 14.06.2007 tarihli ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararına göre maaş ödemelerinde yalnızca ödeme emri belgesi ve personel bildirimini kontrol etmekle yükümlü olduğu ve bu belgelerde herhangi bir aritmetik hata bulunmadığı, hangi belgelerden dolayı sorumlu tutulduğunu bilmediği ve aslında önüne gelmemesi gereken belgelerden dolayı sorumlu tutulmaması gerektiği ifade edilmişse de;

14.06.2007 tarihli ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararının gerçekleştirme görevlilerine ilişkin sorumluluk hallerinin düzenlendiği 4’üncü maddesinin “Elektronik Ortamda Oluşturulan Ortak Veri Tabanına Bilgi Girişine Esas Olacak Belgelere İlişkin Sorumluluk” başlıklı (d) bendinde;

“5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesine 5436 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrada; “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin esas ve usûller Maliye Bakanlığınca belirlenir.” denilmektedir.

Kanunun anılan maddesine dayanılarak çıkarılan ve 31.12.2005 tarihli ve 26040 sayılı 3. mükerrer Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliğinin 5’inci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayıldığından, ödeme belgesine ayrıca bu verileri kanıtlayıcı belge bağlanmaz.

Üçüncü ve dördüncü fıkraların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” denilmektedir.

Yönetmeliğin söz konusu hükmüne göre 28.9.2006 tarihli ve 26303 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Hakkında Genel Tebliğde de, veri giriş işlemlerinin gerçekleştirme görevi sayılacağı, ödeme belgesine aylık bordroların bağlanmayacağı, değişikliklere ilişkin kanıtlayıcı belgelerin ödeme belgesine bağlanacağı belirtilmiştir.

Ortak veri tabanına girilen verilerin doğruluğu halinde, çıktının doğruluğu sistemce güvenceye bağlandığından, elektronik ortamdan alınan çıktının sıhhati, doğrudan doğruya veri girişinin doğruluğuyla ilgili bulunmaktadır.

Bu nedenlerle, elektronik ortamda oluşturulan veri tabanından yararlanılarak yapılacak harcamalarda, sisteme girilecek verilerin bulunduğu belgeleri düzenleyen ve imzalayan görevlilerin, bu işlemle ilgili gerçekleştirme görevlisi olarak kabul edilmesi ve yaptığı işlemlerden harcama yetkilisi ve sorumluluğu bulunan diğer gerçekleştirme görevlileriyle birlikte sorumlu tutulmaları gerektiğine çoğunlukla”,

hükümlerine yer verilmiştir.

Söz konusu hüküm çerçevesindeki kararlar Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Yönetmeliği ile Merkezi Yönetim Harcama Belgeleri Hakkında Genel Tebliğ’e dayanılarak alınmış olup, mahalli idareler söz konusu Yönetmelik ve Genel Tebliğ kapsamına dahil değildir. Mahalli idarelerin harcamalarında düzenlemeleri gereken belgeler 15.08.2007 tarihli ve 26614 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.

Mahalli İdareler Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin;

“Ödeme belgeleri ve bağlanacak kanıtlayıcı belgeler” başlıklı 4’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, “Elektronik ortamda oluşturulan ortak bir veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayıldığından, ödeme belgesine ayrıca bu veriler kanıtlayıcı belge olarak eklenmez.”,

“Aylıklar” başlıklı 8’inci maddesinin birinci fıkrasında ise, “Aylık ve aylıkla birlikte ödenen hakedişler için Aylık Bordrosu (Örnek: 9) ve Personel Bildirimi (Örnek: 10) ile duruma göre ödemenin yapıldığı ilk aya ait ödeme belgesine aşağıda belirtilen belgeler eklenir.”,

denilmektedir.

Söz konusu Yönetmelik hükümlerine göre, elektronik ortamda oluşturulan veri tabanından yararlanmak suretiyle yapılacak harcamalarda, veri giriş işlemleri gerçekleştirme görevi sayıldığından, ödeme belgesine ayrıca bu verilerin kanıtlayıcı belge olarak eklenmeyeceği belirtilmiştir. .... Belediyesinde veri girişi yapılarak gerçekleştirilen ve Rapor konusunu oluşturan husus maaş tahakkuk işlemleri değildir. Söz konusu işlem, personele ödenecek net maaş tutarlarının bankaya bildirilmesi işlemi olup Belediye tarafından .... sistemine veri girişi yapılarak bankaya EFT/Havale talimatı verilmektedir. Bu kapsamda, Yönetmelik’in 4’üncü maddesinde belirtildiği üzere elektronik ortamda girilen veriler kanıtlayıcı belge olarak eklenmeyeceğinden, bankaya .... sistemi üzerinden gönderilen talimat ödeme emri belgesine eklenmemelidir. Ancak Yönetmelik’in 8’inci maddesine göre maaş ödemelerine Aylık Bordrosu ve Personel Bildirimi eklenmelidir. Bu nedenle, Sorumlu Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) ....’ın sorgu konusu ödeme emri belgeleri ekinde yer alan ve en alttaki toplam satırı olması gerekenden fazla olarak düzenlenen “Net Maaş Listesi” isimli belgelere ilişkin herhangi bir sorumluluğu bulunmamakla birlikte, ödeme emri belgelerine eklenmesi gereken Aylık Bordrosu ve Personel Bildirimi belgelerine ilişkin sorumluluğu bulunmaktadır.

Bununla birlikte, sorumlu tarafından, sorgu konusu ödeme emri belgelerine eklenmesi gereken Personel Bildirimi belgelerinin tam olduğu belirtilmişse de;

Söz konusu belgelerin ödeme emri belgelerinin eklerinde yer almadığı, aksine Aylık Bordrosu belgelerinin yer aldığı, söz konusu Aylık Bordrosu belgelerinin en altında yer alan ve toplam tutarları gösteren satırda personele verilecek toplam net maaşın yazıldığı kısmın olması gerekenden fazla yazıldığı, olması gereken toplam tutarlar ile aylık bordrosu dökümlerinde yer alan tutarlar arasındaki farkın; memur maaş ödemelerinde 630.01.01.02.01 kodlu Zam ve Tazminatlar Hesabına; işçi ücret ödemelerinde ise 630.01.03.01.01 kodlu Sürekli İşçilerin Ücretleri, 630.01.03.03.01 kodlu Sürekli İşçilerin Sosyal Hakları, 630.01.03.04.01 kodlu Sürekli İşçilerin Fazla Mesaileri ve 630.01.03.05.01 kodlu Sürekli İşçilerin Ödül ve İkramiyeleri Hesaplarına eklendiği, bu şekilde düzenlenen ödeme emri belgelerinin Mali Hizmetler Müdürlüğüne gönderildiği ve mevcut şekliyle ödeme sürecinin tamamlandığı görülmüştür.

14.06.2007 tarihli ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararının muhasebe yetkililerine ilişkin sorumluluk hallerinin düzenlendiği 5’inci maddesinin “Ödemeye Esas Belgelerin Eksikliği ve Maddi Hata Bulunması Durumunda Sorumluluk” başlıklı (b) bendinde;

“5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesi ile Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29’uncu maddesinde, muhasebe yetkilisinin taahhüt ve tahakkuk aşamaları tamamlanmış, ödeme emri belgesi düzenlenmiş ve ön mali kontrolden geçerek ödenmek üzere muhasebe birimine gelmiş bulunan gider ve muhasebe belgeleri ile ön ödeme belgeleri üzerinde, ödemeye ilişkin belgelerin tamam olup olmadığını ve maddi hata bulunup bulunmadığını kontrol etmekle yükümlü olduğu, ilgili mevzuatında belirtilen belgeler dışında belge aramayacağı ve sorumluğunun görevi gereği incelemesi gereken belgelerle sınırlı olduğu belirtilmektedir.

5018 sayılı Kanunun 33’üncü maddesi uyarınca bütçeden bir giderin yapılabilmesi için iş, mal veya hizmetin belirlenmiş usul ve esaslara uygun olarak alındığının veya gerçekleştirildiğinin görevlendirilmiş kişi veya komisyonlarca onaylanmış ve gerçekleştirme belgelerinin düzenlenmiş olması gerekmektedir. Bu çerçevede gerçekleştirme görevlilerinin, harcama talimatı üzerine işin yaptırılması, mal veya hizmetin alınması, teslim almaya ilişkin işlemlerin yapılması yanında bu işlemlerin belgelendirilmesi ve ödeme için gerekli belgelerin hazırlanması görevi de bulunmaktadır. Dolayısıyla ödemeye esas teşkil eden belgelerdeki noksanlıklardan gerçekleştirme görevlisinin sorumlu olmadığı söylenemez.

Öte yandan, giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup, çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki maddi hatalardan muhasebe yetkilisi de sorumlu tutulmaktadır. Bu olgu, Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 29’uncu maddesinin dördüncü fıkrasında; “Muhasebe yetkililerinin maddi hataya ilişkin sorumlulukları; bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden karar, onay, sözleşme, hakediş raporu, bordro, fatura, alındı ve benzeri belgelerde; gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamların hiçbir farklı yoruma yer vermeyecek biçimde, bilerek veya bilmeyerek yanlış seçilmesi, oranların yanlış uygulanması, aritmetik işlemlerin yanlış yapılması ve muhasebeleştirmeye esas toplamlarının muhasebeleştirme belgesinde ilgili hesaplara noksan veya fazla kaydedilmek suretiyle yapılan yersiz ve fazla alma, verme, ödeme ve gönderilmesiyle sınırlıdır. Teknik nitelikteki belgelerde, bu niteliğe ilişkin olarak yapılmış maddi hatalardan bu belgeleri düzenleyen ve onaylayan gerçekleştirme görevlileri sorumlu olup, muhasebe yetkililerinin bu belgelere ilişkin sorumlulukları aritmetik işlemlerdeki yanlışlıklarla sınırlıdır.” biçiminde, 30’uncu maddesinde de, “Ödeme emirleri, muhasebe birimine geliş tarihinden itibaren, en geç dört iş günü içinde incelenir, uygun bulunanlar muhasebeleştirilerek tutarları hak sahiplerinin banka hesabına aktarılır. Eksik veya hatalı olan ödeme emri belgesi ve eki belgeler, düzeltilmek veya tamamlanmak üzere en geç, hata veya eksikliğin tespit edildiği günü izleyen iş günü içinde gerekçeleriyle birlikte harcama yetkilisine yazılı olarak gönderilir. Hata veya eksiklikleri tamamlanarak tekrar muhasebe birimine verilenler, en geç iki iş günü sonuna kadar incelenerek muhasebeleştirme ve ödeme işlemi gerçekleştirilir.

Hak sahiplerinin banka hesaplarına aktarılmaksızın kasadan veya çek düzenlenmek suretiyle bankadan yapılabilecek ödeme tür ve tutarları ile kontrol, muhasebeleştirme ve ödeme süresini dört iş gününden daha az olarak belirlemeye, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde Bakanlık, kapsamdaki diğer kamu idarelerinde üst yöneticiler yetkilidir.” şeklinde ifade edilmiş bulunmaktadır.

Yönetmeliğin yukarıya alınan maddesinde ifade edildiği gibi, bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden belgelerde gelir, alacak, gider ya da borç tutarının tespit edilmesine esas rakamlardaki açık, kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen hatalar maddi hata olarak nitelendirilmektedir.

Söz konusu mevzuat hükümleri karşısında, ödemeye esas teşkil etme niteliği bulunan, fakat gider evrakı arasında yer almayan bir belge nedeniyle ortaya çıkan kamu zararı ile giderin taahhüt ve tahakkuk aşamalarına ait olup çeşitli gerçekleştirme görevlilerinin kendi yasal görevleri çerçevesinde düzenledikleri ve imzaladıkları belgelerdeki açık ve kolayca görülebilen ve yorum gerektirmeyen maddi hatalardan muhasebe yetkilisinin, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisiyle birlikte sorumlu tutulması gerektiğine, hatanın bariz olup olmadığı hususunun ise yargı dairelerince kararlaştırılacak bir husus olduğuna çoğunlukla,”,

denilmiştir.

Söz konusu Genel Kurul Kararında atıf yapılan Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’in 29’uncu maddesinin dördüncü fıkrasına göre, muhasebe yetkilileri bir mali işlemin muhasebeleştirilmesine dayanak teşkil eden karar, onay, sözleşme, hakediş raporu, bordro, fatura, alındı ve benzeri belgelerde yer alan aritmetik işlemlerin yanlış yapılması ve muhasebeleştirmeye esas toplamlarının muhasebeleştirme belgesinde ilgili hesaplara noksan veya fazla kaydedilmek suretiyle yapılan yersiz ve fazla alma, verme, ödeme ve gönderilmesinden sorumludur.

Yukarıda da belirtildiği üzere, sorgu konusu ödeme emri belgelerinin ekinde yer alan aylık bordrolarında personele ödenecek toplam tutar kısmı olması gerekenden yüksek gösterilmiş ve ayrıca fazla gösterilen bu tutar ile olması gereken tutar arasındaki fark, memur maaşlarına ilişkin ödeme emri belgelerinde Zam ve Tazminatlar Hesabına; işçi ücretlerine ilişkin ödeme emri belgelerinde ise Sürekli İşçilerin Ücretleri, Sürekli İşçilerin Sosyal Hakları, Sürekli İşçilerin Fazla Mesaileri ve Sürekli İşçilerin Ödül ve İkramiyeleri Hesaplarına eklenmiştir. Buna karşın söz konu hesapta her ay düzensiz bir şekilde gerçekleşen ve dayanağı olmayan yüksek tutardaki artışın sorumlu tarafından görülmemiş olması, kamu kaynağının kullanılması, muhasebeleştirilmesi, raporlanması ve kötüye kullanılmaması için gerekli önlemlerin almadığını göstermektedir.

Bu kapsamda, sorumlu Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) .... savunmasında, ödeme emri belgeleri ve eklerinde herhangi bir maddi hata (aritmetik hata) bulunmadığını iddia etse de, söz konusu belgelerde yukarıda belirtilen maddi hatalar (aritmetik hatalar) yer almaktadır.

Bunlara ek olarak, 5018 sayılı Kanun’un 61’inci maddesinde giderlerin hak sahibine ödenmesi görevi muhasebe yetkililerine verilmiştir. Her ne kadar .... Belediyesinde personel maaş ödemeleri Harcama Yetkilisi (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) .... tarafından .... sistemi üzerinden yapılsa da, söz konusu görevi yürütmesi gereken görevli 5018 sayılı Kanun’a göre muhasebe yetkilisidir.

14.06.2007 tarihli ve 5189/1 sayılı Sayıştay Genel Kurul Kararının muhasebe yetkililerine ilişkin sorumluluk hallerinin düzenlendiği 5’inci maddesinin “Muhasebe Yetkilisinin Gideri Hak Sahibine Ödeme Görevi” başlıklı (b) bendinde, “Muhasebe yetkilisinin, usul ve mevzuatına göre tahakkuk ettirilmiş gideri hak sahibine ödemek ve ödeme yaparken hak sahibinin kimliğini kontrol etmekle görevli olduğu, 5018 sayılı Kanunun 61’inci maddesinde ve Muhasebe Yetkililerinin Eğitimi, Sertifika Verilmesi ile Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23 ve 29’uncu maddelerinde hüküm altına alınmıştır…” denilmektedir.

Yukarıda yer alan hükme göre, giderlerin hak sahiplerine ödenmesi görevi muhasebe yetkilisine verilmişken, maaş ödeme işlemlerine ilişkin bankaya .... sistemi üzerinden EFT/Havale talimatının harcama yetkilisi tarafından yapılması mevzuata aykırılık teşkil etmekte ve muhasebe yetkilisinin 5018 sayılı Kanunla kendisine verilen görevi yerine getirmediğini göstermektedir. Dolayısıyla sorumlunun söz konusu talimatı vermek için şifresinin olmadığı ve/veya böyle bir şifreden haberdar olmadığı iddiası da kabul edilemez.

Ayrıca sorumlu .... tarafından, Belediye nezdinde sürekli olarak denetimler yapıldığı ve zimmet fiilinin tespit edilemediği, bu durumun da söz konusu hususun kendisi tarafından tespit edilmesinin zor olduğunun kanıtı olduğu ifade edilmiştir. Denetimler neticesinde usulsüz işlemlerin tespit edilememesi, söz konusu işlemlerden kanunlar ve diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde sorumluluğu bulunanların sorumluluklarını ortadan kaldırmamaktadır. Ayrıca, sorgu konusu kamu zararı, muhasebe yetkilisinin yürütmesi gereken giderin hak sahibine ödenmesi aşamasında ortaya çıkmıştır. Muhasebe yetkilisinin bu süreçteki görevi usulsüz işlemi tespit etmek olmayıp, usulsüz olduğu belirtilen işlemi mevzuata uygun şekilde doğru ve eksiksiz olarak yerine getirmektir.

Açıklanan nedenlerle, Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) ....’ın savunması kabul edilmemiş olup, kamu zararından sorumluluğu bulunmaktadır.

Diğer taraftan, .... hakkında Sayıştay 6’ncı Dairesinin .... tarihli ve .... sayılı Kararıyla suç duyurusunda bulunulmuş olup, hali hazırda tutukluluk hali ve yargılaması devam etmektedir.

Bu itibarla, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından Belediyeye ait banka hesaplarından şahsi banka hesabına usulsüz şekilde para aktarılması sonucu oluşan kamu zararı tutarı .... TL’nin;

…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) ...., Gerçekleştirme Görevlisi (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) .... ve Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,

…. TL’sinin Harcama Yetkilisi (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) ...., Gerçekleştirme Görevlisi (Şirket Personeli) .... ve Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,

…. TL’sinin ise Harcama Yetkilisi (İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü) ...., Gerçekleştirme Görevlisi (Şirket Personeli) .... ve Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) ....’a,

müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödettirilmesine, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy:

Üye ….’un karşı oy gerekçesi:

İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... tarafından Belediyeye ait banka hesaplarından şahsi banka hesabına usulsüz şekilde para aktarılması sonucu kamu zararına neden olunduğu hususunda Daire kararına katılmakla birlikte, kamu zararının oluşması 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158’inci maddesindeki “Nitelikli dolandırıcılık” ile 204’üncü maddesindeki “Resmi belgede sahtecilik” suçunu işleyen ....’in zimmetine para geçirme fiilinden kaynaklandığından dolayı harcama sürecinde yer alan Gerçekleştirme Görevlileri (Şirket Personeli) ...., (Şirket Personeli) .... ve (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) .... ile Muhasebe Yetkilisi (Mali Hizmetler Müdürü) ....’ın oluşan kamu zararıyla illiyet bağını kesmiştir.

Dolayısıyla, Gerçekleştirme Görevlileri ...., .... ve .... ile Muhasebe Yetkilisi ....’ın kamu zararında sorumlulukları bulunmamaktadır.

Bu nedenle, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işleyen ....’in söz konusu kamu zararından münferiden sorumlu olduğuna karar verilmesi gerektiğinden çoğunluk görüşüne katılmıyorum.

B) Mevzuata Aykırı Atama

.... Belediyesinde müdür olarak görev yapmakta olan ....’in dört yıllık öğrenim şartını sağlamadığı halde İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü kadrosuna atandığı görülmüştür.

02.07.2020 tarihli ve 31173 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Belediye ve Bağlı Kuruluşları İle Mahalli İdare Birlikleri Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Yönetmelik’in “Görevde yükselme ve unvan değişikliğine tabi kadrolar” başlıklı 5’inci maddesinde, yönetim hizmetleri grubunda bulunan müdür kadrosunun görevde yükselmeye tabi kadrolardan olduğu, “Görevde yükselme sınavına tabi olarak atanacaklarda aranacak özel şartlar” başlıklı 7’nci maddesinde, müdür kadrosuna atanabilmek için fakülte veya 4 yıllık yüksekokul mezunu olunması gerektiği ve son müracaat tarihi itibarıyla, koruma ve güvenlik görevlisi amiri, şef, koruma ve güvenlik şefi, bando şefi, hukuk müşaviri, çözümleyici, uzman, sivil savunma uzmanı, ayniyat saymanı, muhasebeci, kontrol memuru ile eğitmen kadrolarında veya en az ön lisans düzeyinde öğrenim gerektiren unvan değişikliğine tabi kadrolarda en az iki yıl ya da 5 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendinde sayılan görevlerde veya ortaöğrenim düzeyinde öğrenim gerektiren unvan değişikliğine tabi kadrolarda en az altı yıl çalışmış olmak, “Hizmet grupları arası geçişler” başlıklı 20’nci maddesinde, Yönetmelik kapsamı dışında bulunan daha üst görevlerde, en az altı ay süreyle çalışmış olanların, aranan şartlan taşıması kaydıyla, bu Yönetmelik’in 5’inci maddesinde yönetim hizmetleri grubunda gösterilen kadrolara sınavsız atanabileceği, “Geçici hükümler” başlıklı geçici l’inci maddesinde ise, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği 18.04.1999 tarihinde görevde bulunan ve aynı tarih itibarıyla iki yıllık yükseköğrenim mezunu olanların, diğer koşullara sahip olması halinde 7’nci maddenin uygulanması bakımından dört yıllık yükseköğrenim mezunu kabul edileceği belirtilmektedir.

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, belediyelerdeki müdürlük kadrolarına atanabilmek için atanacak personelin, fakülte veya dört yıllık yüksekokul bitirmesi, belirtilen kadrolarda yine belirtilen sürelerde çalışması gerektiği ve görevde yükselme sınavında başarılı olması gerektiği fakat daha üst görevlerde en az altı ay süreyle çalışmış olanların, aranan şartları taşıması kaydıyla müdürlük kadrolarına sınavsız atanabileceği anlaşılmaktadır.

.... Belediyesi kayıtlarına göre, ....’in …. tarihinde uzman çavuş olarak atandığı, …. tarihinde uzman çavuşluktan ayrılarak …. tarihinde genel idari hizmetler sınıfında 8/8 derece ve kademesiyle veri hazırlama ve kontrol işletmeni unvanlı kadroya açıktan atandığı görülmüştür. …. tarihinde 1/4 derece ve kademesiyle belediye başkan yardımcısı olarak atandığı, …. tarihinde 3/3 derece ve kademesiyle veri hazırlama ve kontrol işletmeni, …. tarihinde 1/4 derece ve kademesiyle uzman kadrosu, …. tarihinde 1/3 derece ve kademesiyle başkan yardımcı kadrosuna, …. tarihinde 1/3 derece ve kademesiyle veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosuna, …. tarihinde 1/2 derece ve kademesiyle uzman, aynı gün önce 1/2 derece ve kademesiyle belediye başkan yardımcısı akabinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosuna, …. tarihinde 1/2 derece ve kademesiyle uzman kadrosuna, …. tarihinde veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosuna, …. tarihinde İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü olarak atandığı ve …. tarihinde ise görevden uzaklaştırıldığı anlaşılmıştır.

Her ne kadar anılan kişinin Belediye kayıtlarında çeşitli kadrolara atamaların yapıldığı görülse de Sosyal Güvenlik Kurumu …. Hizmet Dökümü Bilgileri incelendiğinde …. tarihinde uzman çavuş olarak atandığı, …. tarihinde uzman çavuşluktan ayrılarak …. tarihinde genel idari hizmetler sınıfında 8/8 derece ve kademesiyle veri hazırlama ve kontrol işletmeni unvanlı kadroya açıktan atandığı görülmüştür. …. tarihinde ise .... Belediyesi’ne naklen atama ile geldiği ve bu tarihten itibaren unvanında herhangi bir değişiklik olmadığı, …. tarihli ve …. sayılı …. Rektörlüğü’nün yazısına istinaden ilgili kişinin üniversite mezunu olmadığı, …. tarih ve …. sayılı .... Belediye Başkanlığı İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünün yazısına istinaden de Endüstri Meslek Lisesi mezunu olduğu anlaşılmıştır.

Söz konusu personelin öncelikle fakülte veya dört yıllık yüksekokul bitirmediği, anılan Yönetmelikte belirtilen kadrolarda herhangi bir çalışma süresinin olmadığı ayrıca sınavsız atamaya teşkil edecek bir unvanda da bulunmadığı SGK …. Hizmet Dökümünden anlaşılmıştır. Diğer taraftan açıktan atanması 18.04.1999 tarihinden sonra olduğundan personel, geçici l’inci maddenin kapsamına da dâhil olamamaktadır.

....’in dört yıllık öğrenim şartını sağlamadığı halde veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrosundan müdürlük kadrosuna atanması suretiyle adı geçene veri hazırlama ve kontrol işletmeni ile müdürlük kadrosu arasındaki özel hizmet tazminatı, ek ödeme ve yan ödeme farklarının ödenmesi sonucunda .... TL tutarında kamu zararına neden olunmuştur.

Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcı sorumluluğuna ilişkin değerlendirme:

Belediye Başkanı .... ve Başkan Yardımcısı .... savunmalarında, ....’in …. tarihinde belediye başkan yardımcısı kadrosuna, …. tarihinde uzman kadrosuna, …. tarihinde belediye başkan yardımcısı kadrosuna, …. tarihinde uzman aynı tarihte belediye başkan yardımcısı kadrosuna atandığı hususunda bilgilerinin bulunmadığı ve bu atamaların kendileri tarafından yapılmadığı; ....’in İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü kadrosuna atanması ile ilgili Personel Hareket Onayının mevcut olmadığı, yalnızca ....’in söz konusu müdürlük kadrosuna …. tarihinden itibaren vekalet etmesine ilişkin ıslak imzalı evrakın bulunduğu, fakat bu evrakın EBYS sistemine girilmediği; kişinin anılan müdürlüğe asaleten atanmasına ilişkin …. tarih ve …. sayılı atama yazısı ve eki Personel Hareket Onayının taraflarınca ıslak olarak imzalanmadığı, elektronik ortamda mevcut olan evrakın EBYS sisteminden sayı alınarak imzalandığı, ıslak imzalı vekalet yazısının Belediye Başkanınca imzalanmasına müteakip .... tarafından ıslak imzalı vekalet yazısının asaleten atamaya ilişkin yazı ile değiştirilerek EBYS üzerinden onaylattırıldığı ve bu şekilde yanıltıldıkları, ıslak imzalı olmayan atama onayının geçerli olmayacağı, ....’in müdür olarak atanmasına ilişkin herhangi bir talimatlarının olmadığı ve lisans diplomasına ilişkin intibakında da herhangi bir imzalarının bulunmadığı, bahsi geçen kişinin lisans diploması olmadığı anlaşılınca lise diplomasına göre intibak işleminin yapıldığı, usulsüz atama ile haksız yere elde ettiği gelirler ile ilgili .... adına kişi borcu açıldığı ve Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edildiği ifade edilmişse de;

T.C. İçişleri Bakanlığı EBYS sistemi üzerinden yazılan, .... Belediyesi İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğüne ait …. tarihli ve …. sayılı yazı ile eki Personel Hareket Onayının Belediye Başkanı .... tarafından güvenli elektronik imza ile imzalandığı tespit edilmiştir.

5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun “Güvenli elektronik imzanın hukukî sonucu ve uygulama alanı” başlıklı 5’inci maddesinin birinci fıkrasında, “Güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı hukukî sonucu doğurur.” hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu mevzuat hükmünde de belirtildiği üzere güvenli elektronik imza ıslak imza ile aynı hukuki sonuçları doğurduğundan, ıslak imzalı olmasa da güvenli elektronik imza kullanılarak onaylanan atama yazısı geçerli olmaktadır.

Bununla birlikte usulsüz atama ile haksız yere elde ettiği gelirler ile ilgili .... adına kişi borcu açılmış ve adı geçen kişi Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edilmişse de söz konusu işlemler neticesinde sorgu konusu kamu zararı tahsil edilmediğinden sorumluların kamu zararına ilişkin sorumlulukları ortadan kalkmamıştır.

Sonuç olarak, ....’i lisans diploması olmadığı halde mevzuata aykırı şekilde İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü kadrosuna atayan Üst Yönetici (Belediye Başkanı) .... ile …. tarihli ve …. sayılı yazının ekinde bulunan personel hareketleri onayına uygun görüş veren ve atama tarihinde İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünden sorumlu olan Belediye Başkan Yardımcısı ....’ün savunmaları yerinde görülmemiştir.

Bu itibarla, ....’in dört yıllık öğrenim şartını sağlamadığı halde müdürlük kadrosuna atanması sonucu oluşan kamu zararı tutarı .... TL’nin Atamayı Teklif Eden İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... ve Atamayı Uygun Görüşle Arz Eden Belediye Başkan Yardımcısı .... ile Atamayı Onaylayan Üst Yönetici Belediye Başkanı ....’e müştereken ve müteselsilen 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 53’üncü maddesi gereğince hüküm tarihinden itibaren işleyecek faizi ile ödettirilmesine,

(Üye ….’un, “....’in dört yıllık öğrenim şartını sağlamadığı halde müdürlük kadrosuna atanması sonucu kamu zararına neden olunduğu hususunda Daire kararına katılmakla birlikte, oluşan kamu zararından Atamayı Teklif Eden İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürü .... ve Atamayı Uygun Görüşle Arz Eden Belediye Başkan Yardımcısı .... ile Atamayı Onaylayan Belediye Başkanı ....’in ödeme emri belgesi ekinde yer alan atama yazısında ıslak ve/veya elektronik imzası bulunduğundan gerçekleştirme görevlisi sıfatlarıyla sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerekir.” şeklindeki farklı gerekçesi ile),

6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 55’inci maddesi uyarınca İlamın tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde Sayıştay Temyiz Kurulu nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
 

Editör: Haber Merkezi