KHK ile atılan göreve iade olursa kademe ilerlemesi yapılır mı?

görevden atılan memur mahkeme kararı ile göreve iade edilirse görevde olmadığı süreler 8 yılı bir kademe uygulamasında dikkate alınır mı?

T.C. ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI

Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü  Sayı: E-53773008-622.02-8606668                                 05/02/2024

Konu: Görüş (KHK ile Kamu Görevinden İhraç Edilenlerden Tekrar  Görevine İade Edilenlerin Bu Sürede Geçirdikleri Sürenin  Son 8 Yıllık Süre Hesabında Dikkate Alınacağı)

 …………. BELEDİYE BAŞKANLIĞINA

 İlgi: ………. tarihli ve….. sayılı yazı.  

Başkanlığınızda görev yapmakta iken 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edilen ve bu işleme karşı açmış olduğu dava neticesinde lehine iptal kararı verilmesi üzerine görevine iade edilen personelin son sekiz yıllık süresinin hesabında açıkta geçirdiği sürenin ilave edilip edilmeyeceğine ilişkin ilgi yazı incelenmiştir. Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 64 üncü maddesinde, "... Son sekiz yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara, aylık derecelerinin yükseltilmesinde dikkate alınmak üzere bir kademe ilerlemesi uygulanır. ..." hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, bir idari işleme karşı açılan davalarda verilen iptal ve/veya yürütmenin durdurulması kararlarının yapılan işlemi ortadan kaldırdığı ve önceki hukuki durumun geri geleceği idari yargı kararları ile yerleşik hale gelmiştir. Örneğin Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 9/7/1966 tarihli ve E:1966/21, K:1966/7 sayılı Kararında bu husus "Bu durumda başka göreve nakli idari yargı kararıyla iptal olunan memur hakkındaki nakil işlemi, bu karar dolayısıyla idarece tesis edildiği tarihten itibaren kalkmış olacağına göre o kadronun inhilal etmemiş sayılacağının kabulü zorunludur. Bu suretle aynı kadroyu iki kişinin işgal etmesi hali ortaya çıkmakta olup bunlardan yukarıda belirtilen sebeple münhal sayılmayacak olan kadroya yapılmış atamanın kaldırılarak eskiden beri o kadroyu işgal etmekte olan memurun mezkûr kadrodaki görevinin devam etmesi gerektiğine karar verildi." şeklinde izah edilmiştir.

Yine, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 12/12/2018 tarihli ve E.2013/2, K.2018/2 sayılı kararında da, "Bir idari işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi halinde, söz konusu kararın, dava konusu işlemin tesis edilmesi sırasında unsurlarında bulunan sakatlıkları saptadığı, işlemi yapıldığı andan başlayarak ortadan kaldırdığı, bu özelliği nedeniyle geriye yürüyen sonuçlar doğurduğu, başka bir anlatımla, işlemin tesis edildiği tarihten önceki hukuki durumun geçerliliğini sağladığı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. İdare, iptal kararının amaç ve kapsamına göre yeni bir işlem ya da işlemler yapmak, iptal edilen idari işlemden doğan tüm sonuçları ortadan kaldırmak ve önceki hukuki durumun geçerliliğini sağlamakla yükümlü olup, iptal edilen işlem nedeniyle uğranılan zararların tazmini de bu kapsamda yer almaktadır.

Dolayısıyla, hukuka aykırılığı yargı kararıyla saptanarak iptal edilen işlem nedeniyle fiilen bu görevi yapamadığı açık olan davacıların, bu işlem sonucu uğradığı zararların davalı idarece tazmini, Anayasa hükmü gereğidir. Bu nedenle, ilgililerin “fiilen” çalışamaması hukuka aykırı bulunan işlemden kaynaklandığından ve iptal edilen hukuka aykırı işlem sonucu tüm maddi hakların ödenmesi yukarıda değinilen Anayasa hükmü ve idare hukuku ilkesi gereği olduğundan, döner sermaye ek ödemesinin de yoksun kalman bir parasal hak olarak, uğranılan zarara karşılık idarece tazmini gerektiği açıktır. 2  Her ne kadar 209 sayılı Kanun'un 5. maddesine dayanılarak hazırlanan 12.05.2006 tarih ve 26166 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurum ve Kuruluşlarında Görevli Personele Döner Sermaye Gelirlerinden Ek Ödeme Yapılmasına Dair Yönetmelik'in yürürlükte bulunan 5. maddesinde; döner sermaye ek ödemesinin, personelin kurum ve kuruluşa fiilen katkı sağladığı sürece verilebileceği kuralı yer almakta ise de, söz konusu düzenlemenin, normal işleyiş içerisinde anılan gelirlerin dağılımına ilişkin düzenleme içerdiği, bu ek ödemeden yararlanan kişinin hukuka aykırı bir işlemle ek ödeme gelirinden mahram bırakılması ve bu hukuka aykırılığın sonradan yargı kararlarıyla giderilmesi halini öngörmediği açıktır." açıklamasına yer verilmiştir. Öte yandan, 81 Seri Nolu Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliğinde de, "Ancak, bu konu ile ilgili olarak Danıştay Birinci Dairesinin Esas No:1982/112, Karar No:1982/130 sayılı istişari kararında ise; haklarında tesis edilen göreve son verme, görevden çekilmiş sayılma ya da benzeri işlemlerin iptali üzerine göreve döndürülenlerin, dava dilekçelerinde aylık ve diğer özlük haklarına ilişkin bir istemde bulunup bulunmadıklarına bakılmaksızın, işlemin tesisi tarihinden sonraki bütün maddi haklarının ödenmesi gerektiği belirtilmektedir.

İzinde olan memur malbildirimini ne zaman vermeli İzinde olan memur malbildirimini ne zaman vermeli

 Bu nedenle gerek ihtilafların kısa zamanda çözümlenmesi gerekse kurumların boş yere yargı giderlerini ödememeleri bakımından uygulamanın Danıştay Birinci Dairesinin anılan kararı doğrultusunda yapılması gerekmektedir." denilmiş olup kadro derecesi ve kademesi de memurun maddi haklarını belirleyen önemli unsurlardan biridir. Bu itibarla, yukarıda yer verilen Danıştay kararları çerçevesinde Başkanlığınızda görev yapmakta iken 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu görevinden ihraç edilen ve bu işleme karşı açmış olduğu dava neticesinde lehine iptal kararı verilmesi üzerine görevine iade edilen personelin son sekiz yıllık süresinin hesabında açıkta geçirdiği sürenin de dikkate alınmasının uygun olacağı mütalaa edilmektedir. Bilgilerini rica ederim.                          …………..              Bakan a.                      Yerel Yönetimler Genel Müdürü

Editör: Haber Merkezi