Kariyer mesleklerin dil yeterliliği ile ilgili önemli karar
kamu kurumlarında müfettiş ve uzman olarak çalışanların yardımcısı kadrosuna atanmadan önce aldıkları dil puanları yeterlilik sınavında kabul edilmesi hususu hk danıştay kararı
T.C.
DANIŞTAY
İKİNCİ DAİRE
Esas No: 2021/1335
Karar No: 2023/3850
DAVANIN KONUSU: İçişleri Bakanlığında Avrupa Birliği Uzman Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından;
1- Avrupa Birliği Uzmanı olarak atanma istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığının. günlü, . sayılı işleminin,
2- 05/11/2013 günlü, 28812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak kaydıyla" ibaresinin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI:
657 sayılı Yasa'nın Ek 41. maddesinde, yabancı dil yeterlik şartının sağlanması için gereken azami sürenin, yeterlik sınavını takip eden iki yıl olarak belirlendiği ancak bu şartın sağlanmasına yönelik bir başlangıç süresi öngörülmediği, azami süreyi tespit eden kanun koyucunun başlangıç süresini öngörmemesinin tesadüfi olmadığı, başlangıç süresinin yönetmelik ile düzenlenmesinin mümkün olmadığı,
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'ye göre tarafına yabancı dil tazminatı ödenmeye devam edilirken ve kendisinin uzmanlığa atanmasına 657 sayılı Kanun'da herhangi bir kısıtlayıcı hüküm getirilmemişken, bu konuda dava konusu düzenlemeyle ek kısıtlama getirilmesinde ve bu hüküm uyarınca uzmanlığa atanma talebinin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
DAVALILARIN SAVUNMASI:
Avrupa Birliği Uzman ve Uzman Yardımcılarının; meslek hayatları boyunca yabancı dil bilgilerinin iyi derecede olması, gerektiğinde uluslararası yazışmaları ve makaleleri anlayıp analiz edebilecek kapasitede olması beklenilen personel olduğu, dolayısıyla, yabancı dil bilgisi seviye tespit sınavında (YDS) asgari standartları yakalamakla yetinmeyip yabancı dil bilgilerini güncel tutmak durumunda oldukları, bu itibarla dava konusu düzenlemede hukuka aykırı bir husus bulunmadığı,
Davacının, İçişleri Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığında 13/08/2012 tarihinde AB Uzman Yardımcısı olarak görevine başladığı, 24/02/2016 tarihli dilekçe ekinde ibraz etmiş olduğu yabancı dil belgesinin Kasım 2011 tarihli olduğu ve Yönetmeliğin amir hükmüne aykırı olduğu için dava konusu işlemin tesis edildiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK H KİMİ : .
DÜŞÜNCESİ : 657 sayılı Kanun'un Ek 41. maddesinde uzmanlığa atanma için getirilen genel şartlar yanında, Avrupa Birliği Uzmanlığının gerektirdiği nitelikler gözetilerek dava konusu Yönetmelik ile getirilen ilave şartın, 367 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayandığı ve kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka uygun olduğu, bu sebeple anılan Yönetmelik hükmünde ve buna dayalı bireysel işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.
DANIŞTAY SAVCISI : .
DÜŞÜNCESİ: Dava, İçişleri Bakanlığında Avrupa Birliği Uzman Yardımcısı olarak görev yapan davacı tarafından, Avrupa Birliği Uzmanı olarak atanmak için yapılan başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığının . tarih ve . sayılı işleminin ve bu işlemin dayanağı olan 5.11.2013 tarih ve 28812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin 26/1-b fıkrasında yer alan "Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak kaydıyla" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
657 sayılı Kanun'un Ek 41. maddesi ile 367 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesine dayanılarak hazırlanan Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin dava konusu edilen "Uzmanlığa atanma" başlıklı 26. maddesinin 1-b fıkrasında, Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak kaydıyla YDS'den asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliği bulunan başka bir belgenin, yeterlik sınavı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde Kuruma ibraz edilmesi şartının aranacağı öngörülmüştür.
Uyuşmazlık konusu olayda ;İçişleri Bakanlığı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Daire Başkanlığında 13.08.2012 tarihinde AB uzman yardımcısı olarak göreve başlayan davacının Avrupa Birliği Uzmanı olarak atanmak için yaptığı başvurunun ekinde ibraz ettiği yabancı dil belgesinin Kasım 2011 tarihli olduğu ,dava konusu Yönetmelikte öngörülen "Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak" koşulunu taşımadığından bahisle reddedildiği anlaşılmaktadır.
Avrupa Birliğiyle ilişkilerde kamu hizmetlerinin süratli, düzenli, etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için yabancı dil bilgisi ve yeteneğinin zorunlu olması nedeniyle Avrupa Birliği Uzmanlığına atanmak için diğer uzmanlıklardan farklı şartlar getirilebileceği açık olduğundan Avrupa Birliği uzmanlığı ile ilgili olarak güncel bir yabancı dil puanı aranmasının kamu yararı, hizmet gereği ,işin niteliği ve özelliğine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği düşünüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
13/08/2012 tarihinde Avrupa Birliği Uzman Yardımcısı olarak göreve başlayan davacı, 24/02/2016 günlü dilekçesi ile; yeterlik sınavına katılıp başarılı olduğunu ve yeterli dil puanına da sahip olduğunu belirterek uzman kadrosuna atamasının yapılması istemiyle idareye başvurmuştur.
01/03/2016 günlü dava konusu işlem ile; "Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 1-b fıkrasında 'Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak kaydıyla YDS'den asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliği bulunan başka bir belgenin, yeterlik sınavı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde Kuruma ibraz edilmesi şartı aranır.' maddesi gereğince yeterli dil puanını almanız gerekir." ifadeleriyle başvurusu reddedilmiştir.
Davacının, 20/11/2011 tarihli Kamu Personeli Dil Sınavında aldığı 73,75 puan ile C seviyesi dil puanı bulunmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 124. maddesinde; Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelikler çıkartabileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava konusu Yönetmelik, 367 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 41. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
367 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK)'nin 2. maddesinde; "Avrupa Birliği uzman yardımcılığına atanabilmek için, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda sayılan şartlara ilave olarak aşağıdaki nitelikler aranır:
a) İlgili bakanlık ve kuruluşların görev alanları ile ilgili en az 4 yıllık yüksek öğretim kurumlarından veya bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki yüksek öğrenim kurumlarından mezun olmak,
b) Avrupa Birliği içinde geçerli en az bir yabancı dili, bu görevin gerektirdiği ilişkileri yürütecek düzeyde bilmek,
c) Yapılacak giriş ve yeterlik imtihanında başarılı olmak,
d) İmtihanın yapıldığı yılın Ocak ayının ilk gününde 30 yaşını doldurmamış bulunmak, Avrupa Birliği konusunda lisans veya lisansüstü öğrenim görmüş olmak atamada tercih sebebidir." hükmü, 3. maddesinde; "2 nci maddeye göre uzman yardımcılığına atananlar en az üç yıl çalışmış ve olumlu sicil almak kaydıyla açılacak yeterlik imtihanına girmek hakkını kazanırlar. İmtihanda başarılı olanlar "Avrupa Birliği Uzmanı" unvanını alırlar.
Avrupa Birliği uzman yardımcılığı giriş ve uzmanlık yeterlik imtihanının şekil ve uygulama esasları Cumhurbaşkanınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir." hükmü düzenlenmiştir.
367 sayılı KHK, 703 sayılı KHK'nin 59. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ise de, 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin Geçici 2. maddesinde yer alan; "Mülga 14/4/1989 tarihli ve 367 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine göre bakanlıklarda istihdam edilmiş olan Avrupa Birliği uzmanları ve uzman yardımcıları hakkında anılan Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulanmasına devam olunur." hükmü uyarınca, dava konusu uyuşmazlık yönünden yürürlüğünü sürdürdüğü açıktır.
657 sayılı Kanun'un Ek 41. maddesinde, "Uzman yardımcılığına atananlar, en az üç yıl çalışmak ve istihdam edildikleri birimlerce belirlenecek konularda hazırlayacakları uzmanlık tezi, oluşturulacak tez jürisi tarafından kabul edilmek kaydıyla, yapılacak yeterlik sınavına girmeye hak kazanırlar. Süresi içinde tezlerini sunmayan veya tezleri kabul edilmeyenlere tezlerini sunmaları veya yeni bir tez hazırlamaları için altı ayı aşmamak üzere ilave süre verilir. Yeterlik sınavında başarılı olanların uzman kadrolarına atanabilmeleri, Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından asgari (C), Dışişleri Uzmanlığı için asgari (B) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından bunlara denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye yeterlik sınavından itibaren en geç iki yıl içinde sahip olma şartına bağlıdır. Sınavda başarılı olamayanlar veya sınava girmeye hak kazandığı halde geçerli mazereti olmaksızın sınav hakkını kullanmayanlara, bir yıl içinde ikinci kez sınav hakkı verilir. Verilen ilave süre içinde tezlerini sunmayan veya ikinci defa hazırladıkları tezleri de kabul edilmeyenler, ikinci sınavda da başarı gösteremeyen veya sınav hakkını kullanmayanlar ile süresi içinde yabancı dil yeterliliği şartını yerine getirmeyenler, uzman yardımcısı unvanını kaybederler ve kurumlarında durumlarına uygun memur unvanlı kadrolara atanırlar." düzenlemesine yer verilmiştir.
375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesinde ise, "Aylıklarını 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu, 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ve 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu hükümlerine göre almakta olan personelden, (kadro karşılık gösterilmek suretiyle sözleşmeli olarak çalışan personel dahil), Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığınca müştereken belirlenen dillerden yine bu iki kurum tarafından tespit olunan esas ve usuller çerçevesinde yapılan yabancı dil seviye tespiti sonunda her bir dil için (A) düzeyinde başarılı olanlara 1500, (B) düzeyinde başarılı olanlara 600, (C) düzeyinde başarılı olanlara 300 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunan tutarı geçmemek üzere Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenecek miktarlarda aylık yabancı dil tazminatı ödenebilir.
...
Bu madde uyarınca yapılan sınavlar beş yıl süreyle geçerlidir. Bu sürenin bitiminde sınava girmeyenlerin yabancı dil seviyeleri bir alt düzeye inmiş sayılır, seviyeleri (C) düzeyinde olanların yabancı dil tazminatları kesilir. Bu madde uyarınca yapılan sınavlara diğer mevzuatla yapılan atıflara ilişkin olarak da bu fıkra hükmü geçerlidir..." kuralı yer almaktadır.
05/11/2013 günlü, 28812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin "Uzmanlığa atanma" başlıklı 26. maddesinde; "(1) Uzman yardımcısının uzman olarak atanabilmesi için;
a) Yeterlik sınavında başarılı olması,
b) Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak kaydıyla YDS'den asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliği bulunan başka bir belgenin, yeterlik sınavı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde Kuruma ibraz edilmesi şartları aranır." kuralı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı 367 sayılı KHK ve 657 sayılı Kanun'da, uzmanlığa atanabilmek için aranan yabancı dil şartına ilişkin belgenin, uzman yardımcılığı döneminde alınmış olması koşuluna yer verilmediği gibi, 375 sayılı KHK uyarınca yapılan yabancı dil sınavının beş yıl süreyle geçerli olduğu görülmektedir.
Yasal mevzuat bu şekilde olmasına karşın; Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin dava konusu hükmünün, uzman yardımcılığına atanmadan önce YDS'den asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliliği bulunan başka bir belgeye sahip olan kişilerin, beş yıl boyunca geçerli olan puanlarının, 375 sayılı KHK'ye aykırı olarak, geçerli kabul edilmemesi suretiyle hak kaybına uğramalarına yol açacaktır.
Bu durumda, yabancı dil sınavının geçerlilik süresine ilişkin 375 sayılı KHK ile getirilen hakkın, idare tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle kısıtlanması söz konusu olamayacağından, yapıldığı tarihten itibaren henüz beş yıl geçmemiş olan bir yabancı dil sınavından uzmanlığa atanabilmek için yeterli puan almış bir kişinin, diğer koşulları sağladığı takdirde, geçerli olan bu puanına göre uzmanlığa atanabilmesi gerekirken, bu hakkı kısıtlayan Yönetmelik hükmünde ve bu düzenlemeye dayalı bireysel işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının, Avrupa Birliği Uzmanı olarak atanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin . günlü, .sayılı işlemin ve 05/11/2013 günlü, 28812 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin 26. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak kaydıyla" ibaresinin İPTALİNE;
2. Aşağıda dökümü yapılan .-TL yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen .-TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden sonra posta ücretinden artan .-TL'nin davacıya iadesine;
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 04/07/2023 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 367 sayılı KHK'nin 2 ve 3. maddeleri ile 657 sayılı Kanun'un Ek 41. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; Avrupa Birliğiyle ilişkilerde kamu hizmetlerinin süratli, düzenli, etkili ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için yabancı dil bilgisi ve yeteneğinin zorunlu olması nedeniyle Avrupa Birliği uzmanlığı ile ilgili olarak yabancı dil bilgisi ve yeteneği konusunda, diğer uzmanlıklardan daha ağır ve farklı koşulların getirilebileceği anlaşılmaktadır.
Nitekim Bakanlıklar ve Başbakanlık Bağlı Kuruluşları Avrupa Birliği Uzmanlığı Yönetmeliği'nin dava konusu edilen "Uzmanlığa atanma" başlıklı 26. maddesinin 1-b fıkrasında, yabancı dil şartı olarak, "YDS'den asgari (C) düzeyinde veya dil yeterliği bakımından buna denkliği kabul edilen ve uluslararası geçerliği bulunan başka bir belgenin, yeterlik sınavı tarihinden itibaren en geç iki yıl içinde Kuruma ibraz edilmesi" belirlenmiş, ilave olarak da "Uzman yardımcılığı dönemi içinde alınmış olmak kaydı" getirilmiştir. İlave olarak getirilen bu şartın 367 Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinde, "uzman yardımcılığına atanma" şartı olarak belirtilen, "Avrupa Birliği içinde geçerli en az bir yabancı dili, bu görevin gerektirdiği ilişkileri yürütecek düzeyde bilmek" şartına dayandığı ve yine aynı Kanun Hükmünde Kararname ile ihdas edilen Avrupa Birliği Uzmanlığı açısından hizmetin gereklerine uygun olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 657 sayılı Kanun'un Ek 41. maddesinde uzmanlığa atanma için getirilen genel şartlar yanında, Avrupa Birliği Uzmanlığının gerektirdiği nitelikler gözetilerek dava konusu Yönetmelik ile getirilen ilave şartın 367 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine dayandığı ve kamu yararına, hizmet gereklerine ve hukuka uygun olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar çoğunluk kararında; davacının, Avrupa Birliği Uzman Yardımcılığı giriş sınavından önce katıldığı yabancı dil sınavından aldığı ve yabancı dil bilgisi seviyesini gösteren belgenin 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle geçerli olduğu gerekçesiyle düzenlemenin ve buna dayalı bireysel işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilmiş ise de, bu düzenlemenin mesleki nitelikle ilgili olmayıp memurlar ve diğer kamu görevlilerinine ödenecek yabancı dil tazminatının süresini belirlemeye yönelik bir düzenleme olduğu ve dava konusu işlemleri hukuken sakatlayacak niteliği bulunmadığı, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.