Mesai Saatlerinde Hastaneye Giden Memurun İzni

Memur olarak çalışanların memuriyet hayatlarında en sık karşılaşmış olduğu durumlardan biriside mesai saatleri içinde hastaneye gitmek zorunda kalmaları durumunda izin alıp almayacakları hususundadır.Mevzuatta yer alan düzenlemeler ve Devlet personel başkanlığının görüşleri doğrultusunda memurun hastaneye giderken izin alıp almayacağını,hastane için izin alınacaksa hangi şekilde alınacağını anlatmaya çalışacağız.

Memur Hastaneye Giderken İzin Alır mı?


Konuyla alakalı olarak öncelikle Devlet Memurları kanununda yer alan hastalık izinlerine ilişkin hükümlere bakalım.

Gün içi hastaneye giden memur kurumuna belge vermek zorunda mı? Gün içi hastaneye giden memur kurumuna belge vermek zorunda mı?

Bilindiği üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105 inci maddesinde, “Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine, kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı hâlinde onsekiz aya kadar, diğer hastalık hâllerinde ise oniki aya kadar izin verilir.

Memurun, hastalığı sebebiyle yataklı tedavi kurumunda yatarak gördüğü tedavi süreleri, hastalık iznine ait sürenin hesabında dikkate alınır.

Bu maddede yazılı azamî süreler kadar izin verilen memurun, bu iznin sonunda işe başlayabilmesi için, iyileştiğine dair raporu (yurt dışındaki memurlar için mahallî usûle göre verilecek raporu) ibraz etmesi zorunludur. İzin süresinin sonunda, hastalığının devam ettiği resmî sağlık kurulu raporu ile tespit edilen memurun izni, birinci fıkrada belirtilen süreler kadar uzatılır, bu sürenin sonunda da iyileşemeyen memur hakkında emeklilik hükümleri uygulanır.

Bunlardan gerekli sağlık şartlarını yeniden kazandıkları resmî sağlık kurullarınca tespit edilen ve emeklilik hakkını elde etmemiş olanlar, yeniden memuriyete dönmek istemeleri hâlinde, niteliklerine uygun kadrolara öncelikle atanırlar.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılır.

Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenir.

Ayrıca, memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren bir hastalığının bulunması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, aylık ve özlük hakları korunarak, üç aya kadar izin verilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır.” hükmü yer almaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan  hükümlerine bakıldığında memurun muayene veya tedavi için günübirlik gitmiş olduğu hastanelere giderken alması gereken izinlere ilişkin herhangi bir düzenlemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Bunun yanında  Devlet Memurlarına Verilecek Hastalık Raporları ile Hastalık ve Refakat İznine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te Devlet memurlarının hastalanması halinde sağlık kurum ve kuruluşlarına nasıl müracaat edeceği veya söz konusu sürelerde memur hakkında nasıl bir işlem yapılacağına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakta olup, adı geçen Yönetmeliğin  “Hüküm bulunmayan haller” başlıklı 11 inci maddesinde ise “Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hâllerde 5510 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatı çerçevesinde işlem yapılır.” hükmü yer almaktadır.

31 Aralık 2009  tarihli ve  27449  sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Kamu Personelinin Sağlık Hizmetlerinin Sosyal Güvenlik Kurumuna Devrine İlişkin Tebliğin 2 nci maddesinde “Kamu personeli ve bakmakla yükümlü bulundukları aile fertleri, devir tarihinden itibaren, kurum tabiplikleri dahil birinci, ikinci ve üçüncü basamak sağlık kurum ve kuruluşlarına, sevkli olarak veya doğrudan, T.C. kimlik numarası ve kimlik tespiti için gerekli bir belge (nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport) ile birlikte, sağlık karnesi olmaksızın müracaat edebileceklerdir. Kamu personeli için ayrıca, hasta yollama kâğıdı (hasta sevk kâğıdı) düzenlenmeyecektir.

Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmesi bulunan sağlık hizmet sunucuları, devir tarihinden itibaren müracaat eden kişinin sağlık yardımlarından yararlanma haklarının olup olmadığının tespiti için, SUT’ta belirtilen istisnalar hariç olmak üzere, Sosyal Güvenlik Kurumu bilgi işlem sistemi (MEDULA, MEDULA-optik, eczane provizyon sistemi) üzerinden, T.C. kimlik numarası ile hasta takip numarası/provizyon alacaklardır.” hükmü yer almaktadır.

Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 14/01/2010 tarihinde yaptığı Kamu Personelinin Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Alınması İle İlgili  Duyuruda; “Kurumla sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca yapılan muayeneleri sonucu istirahatlı bırakılmalarına gerek görülmeyen veya ayakta tetkik ve tedavileri sağlanıp da iş görebilecek duruma gelen sigortalılar için, müdavi hekimlerce SUT eki “Çalışabilir Kâğıdı” (EK-11/A) düzenlenecektir.” denilmekte idi. Ancak, 25/03/2010 tarih ve 27532 sayılı (mükerrer) Resmî Gazete”de yayımlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği ile çalışabilir kağıdı yürürlükten kaldırılmıştır.

Yukarıda ayrıntılı olarak anlatılan mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere hastaneye giden memurun idaresinden izin alması gerektiği veya hastaneye gittiği günde izinli sayılması gerektiği yönünde her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır.Mesai saatlerinde hastaneye giden memurun izin durumuna ilişkin daha önceki yıllarda Devlet Personel başkanlığınca verilmiş olan görüş yazısında memurun mesai saatlerinde ayaktan yapılacak muayene ve tedavilerinde izin uygulamasının nasıl yapılacağına ilişkin bazı hususlar belirtilmiştir.

Devlet Personel Başkanlığının ( 25.04.2013- 6005) tarihli görüşünde yer alan açıklamalar 

- Devlet memurunun hastalanması sebebiyle sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat ederek muayene edilmesi sırasında ya da muayene sonrası tetkik ve tahlillerde geçirdiği sürelerde memurun izinli sayılması gerektiği; ancak bu iznin muayene süresi, tetkik ve tahlil süresi ile sınırlı olduğu,

-Devlet memuruna verilen bu iznin suistimal edildiği yönünde kanaate varılması halinde kamu kurum ve kuruluşlarınca ilgililerden sağlık kurum ve kuruluşlarında muayene edildiğine veya muayene sonrası tetkik ve tahlil yaptırdığına dair belge istenebileceği,

- Muayene sonrasında tabip tarafından hastalık raporu verilmediği takdirde Devlet memurunun söz konusu sürelerin bitiminde görevine başlaması gerektiği,

- Muayene sonrasında tabip tarafından hastalık raporu verilmediği takdirde söz konusu sürelerin bitiminde görevine başlamayan Devlet memuru hakkında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125 inci maddesi çerçevesinde işlem yapılabileceği,
şeklinde görüş verilmiştir.Kamu kurumlarınca mesai saatlerinde hastaneye gidecek olan personelleri ile ilgili görüşte yer alan hususlara göre hareket edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

Editör: TE Bilisim